Ege Denizi’nin Kiklad Adaları’nda, Mykonos yakınlarındaki bir Yunan adası Delos… 5 kilometrekarelik yüzölçümüyle küçük bir ada. Küçük ama, adanın tamamı arkeolojik sit alanı. Efsanelerle, ritüellerle, dinlerle, politikalarla, çok-kültürlülükle dolu geçmişi olan bir granit kaya parçası… Günümüzde yerleşime kapalı, sadece gündüzleri ziyaret edilebiliyor.

UNESCO tarafından Dünya Mirası listesindeki adanın geçmişi, M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Antik çağın önemli bir dini merkez ve ticaret limanı... Topografyası ve coğrafi konumu ile birlikte, hem kutsal hem de ticari şehir olarak iç içe geçmiş ve zıt kimliklere sahip, tekil ama kozmopolit bir Helenistik kasaba… Geçmişten geriye Dorik tapınakları, pazarları, amfi tiyatroları, mozaikli evleri ve heykel kalıntıları kalmış Delos’ta.

Bugünlerde ada, İngiliz sanatçı Antony Gormley'nin heykelleri ile hayat buluyor. NEON ve Ephorate of Antiquities of Cyclades işbirliği ile Gormley’nin son yirmi yıl içinde ürettiği 29 insan vücüdu heykeli sit alanına yerleştirilmiş. Heykellerin beşi alana özgü üretilmiş… Londra Whitechapel Gallery Direktörü Iwona Blazwick OBE ve NEON Direktörü Elina Kountouri küratörlüğünde sergileniyor.

Sergi, Gormley’nin insan vücudu ve mekân arasındaki ilişkiyi araştıran heykellerine yeni bir boyut kazandırmış. Bir zamanların kamusal meydanları, tapınakları, amfi tiyatroları, antik dünyanın geleneksel heykellerinin, totemlerin süslediği alanlar, Gormley’nin ‘insan’larıyla canlanmış.

Ziyaretçilerin eserlerle ilk bağı adaya ayak basmadan önce kuruluyor: Engebeli kuzeybatı kıyılarına yaklaşırken, kayalık bir tepede nöbet tutan yalnız bir Gormley heykeli selamlıyor. Sanatçının Another Time serisinden diğer heykelleri Plakes Zirvesi ve Kynthos Dağı'nın tepesinde, amfi tiyatronun ortasında, tapınak kalıntılarının arasında…

Delos’un tarihi oldukça ilginç: Yunan mitolojisine göre, Delos’un ilk adı ‘görünmez’ ve ‘sabit olmayan bir kaya’ anlamına gelen “Άδηλος” (A-Delos)... Zaten Kiklad Adaları da ismini Yunanca 'çember' anlamına gelen 'cyclos' kelimesinden alıyor; çünkü bu 220 ada, antik Yunan’ın kutsal adası Delos’un etrafında, onun çemberinde…

 

Delos’un Yunan mitolojisinde ayrı bir yeri var; inanışa göre, Güneş tanrısı Apollo ve ay tanrıçası Artemis burada doğmuş. Zeus’un eşlerinden biri olan Leto, Apollo ve Artemis’i doğurmak için bu adayı seçmiş. Öyle ki, adada yerleşim olduğu zamanlarda dahi başka hiç kimsenin burada doğmasına izin verilmemiş. Yüz yıllarca, tanrıların doğumuyla adanın kaderi ve gelecekteki refahının garanti edildiğine inanmışlar. Bu inanç,  Delos’un mimarisine, evlerine, kutsal alanlarına yansımış; Ada, tanrıları kutlayan, adayı koruyan ayinlerle ayakta kalmış.

Delos Adası'nda bulunan önemli yerler: Apollon Tapınağı, Dionysos Tapınağı, İsis Tapınağı, Kutsal Göl, Aslanlar terası ve Antik Tiyatro… Adada Atina’daki Fransız Okulu önderliğinde devam eden kazılar, Akdeniz’in en kapsamlı kazıları arasında gösteriliyor. Birçok eser Delos Arkeoloji Müzesi’nde ve Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Antony Gormley sergisi, 31 Ekim 2019’a kadar görülebilir.

 

 

YORUM YAP 0
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ
300