Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık "Akciğerimizi Okuyoruz" platformu Türkiye'nin akciğer kanseri risk haritasını oluşturdu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Akciğer kanseri, dünya genelinde kanser hastalıkları arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ancak akciğer kanserinin, başlangıç evresinde ortaya çıkan belirti ve bulguları genellikle fark edilemiyor. Uzmanlara göre, öksürük şikayeti sigara kullanan kişilerde normal karşılandığından, akciğer kanserinin önemli bir belirtisi göz ardı edilerek akciğer kanserinin çok geç evrelerde fark edilmesine yol açıyor. Bu da tedavi sürecini olumsuz etkiliyor.

        "AKCİĞERİMİZİ OKUYORUZ" İLE YAKLAŞIK 40 BİN KİŞİDEN VERİ TOPLANDI

        Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD)'nin akciğer kanseri risk faktörleri hakkında toplumu bilgilendirmeyi amaçlayan ve 2020 yılında hayata geçirilen "Akciğerimizi Okuyoruz" internet platformu üzerinden bugüne kadar yaklaşık 40 bin kişiden veri elde edildi.

        HASTALIK İLERİ EVREYE GELENE KADAR BELİRTİ VERMİYOR

        Sonuçların kamuoyuyla paylaşıldığı toplantıda konuşan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer, akciğer kanserinin erken teşhis edilmesiyle tamamen şifa bulmanın mümkün olduğunu söyledi.

        Prof. Dr. Dinçer, ancak genellikle akciğer kanseri belirtilerinin, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmadığını ifade ederek, inatçı öksürüğe karşı dikkatli olmak gerektiğine dikkat çekti.

        İNATÇI ÖKSÜRÜĞE DİKKAT!

        Prof. Dr. Dinçer, "İnatçı öksürük, sigara içenlerde normal karşılanıyor ve hekime gitmekte geç kalınıyor. Kanlı balgam, zayıflama, nedensiz kilo kaybı kesinlikle dikkat edilmesi gereken belirtilerdir. Yaşam biçimi değiştirilmeli, Tütün ve tütün ürünü kullanmazsak oran ciddi şekilde düşer. Erken yaşlarda sigaraya başlanmaması çok önemli" diye konuştu.

        Prof. Dr. Dinçer, sözlerine şöyle devam etti: "Akciğer kanserinin ileri evrelere gelmeden erken teşhis edilmesi için şimdiye kadar düz akciğer filmleri (röntgenogram), balgamda tümör hücrelerinin aranması (sitoloji) ve yüksek riskli insanlarda bronkoskopi denilen bir araç yardımıyla solunum yollarının incelenmesi gibi yöntemlerin kullanıldığı birçok çalışma yapılmıştır. Bunların hiçbiriyle akciğer kanserine bağlı ölümlerin azaltılamadığı görülmüştür."

        "SİGARA AKCİĞER KANSERİNİN YÜZDE 90'INDAN SORUMLU"

        Sigaranın akciğer kanserinin tartışmasız en önemli sebebi olduğunu aktaran Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özlem Sönmez "Sigara, akciğer kanserlerinin yüzde 90'ından sorumludur. Sigaraya başlama yaşı, günlük tüketilen sigara sayısı, kaç yıldır sigara içildiği önemlidir. Akciğer kanserinin diğer bir önemli sebebi ise hava kirliliğidir. Hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü tarafından mutlak kanserojen olarak kabul edilmiştir. Asbest (fren tamiri, izolasyon, gemi inşaatı gibi iş ortamlarında çalışanlarda maruziyet artar), radon gazı (toprakta doğal olarak bulunur, iyi havalandırılmayan ev ve işyerlerinin altındaki toprakta bulunan miktara bağlı olarak kapalı mekan havadasındaki radon miktarı artabilir) maruziyeti de akciğer kanseri riskini artıran nedenlerdendir. Bunların yanı sıra ailede 50 yaşından önce akciğer kanseri teşhisi konmuş yakınları olanlarda da risk iki katına çıkmaktadır" diye konuştu.

        REKLAM

        TÜRKİYE'DE HER YIL 41 BİN KİŞİYE AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULUYOR

        Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Ergör ise DSÖ'nün raporuna göre Türkiye'nin akciğer kanserinde dünyada birinci sırada yer aldığını vurgulayarak, şunları söyledi: "2020 yılında GLOBOCAN veri tabanında yayımlanan bilgilere göre, Türkiye'de her yıl 41 bin kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konuluyor. Bu kişilerin 34 binini erkek 7 binini ise kadınlar oluşturuyor. Türkiye Kanser İstatistikleri 2018 yılı sonuçlarına göre ise akciğer kanseri tanısı alanların yüzde 19'u bölgesel, yüzde 28'i yakın dokulara yayılım (metastaz) ve yüzde 53'ü ise uzak dokulara yayılım (metastaz) yapmış durumdadır. Konulan tanıların maalesef yarısından çoğunun geç tanı olması oldukça üzücü. 2040 yılına kadar yılda 75 bin kişinin akciğer kanseri hastası olacağı tahmin ediliyor."

        REKLAM

        81 İLDEN KATILIM SAĞLANDI

        "Akciğerimizi Okuyoruz" internet platformu üzerinden Türkiye genelinde 81 ilde yaşayan 38 bin 623 kişiden anonim şekilde elde edilen verilere göre, katılımcıların yüzde 63,4'ü erkeklerden, yüzde 36,6'sı ise kadınlardan oluştu.

        Katılımcıların yüzde 52,5'ini 30 – 49 yaş arası kişiler oluştururken bu grubu sırasıyla yüzde 31,5 ile 50 – 69 yaş arası, yüzde 13 ile 18 - 29 yaş arası ve yüzde 3 ile 70 yaş üzeri kişiler takip etti.

        Katılımcıların yaşadığı illere göre dağılımda ilk sırada yüzde 24,6 ile İstanbul yer aldı. Ankara yüzde 10,8 ile ikinci olurken İzmir yüzde 9,4 ile üçüncü oldu.

        AKCİĞER HASTALIĞI ERKEKLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

        Platform üzerinden bilgilerini paylaşanların yüzde 6,3'ü kronik obstrüktif akciğer hastası (KOAH) ve yüzde 0,8'i akciğer kanseri hastası olduklarını söyledi. Akciğer kanseri varlığının cinsiyete göre dağılımında katılımcı erkeklerin yüzde 1'i akciğer kanser hastası olduklarını ifade ederken kadınların yüzde 0,6'sı akciğer kanseri hastası olduklarını söyledi.

        REKLAM

        KOAH varlığının cinsiyete göre dağılımında ise erkek ve kadın oranları birbirine yakın çıktı. Buna göre erkeklerin yüzde 6,5'i kadınların ise yüzde 6,3'ü KOAH hastası olduklarını belirtti.

        Yaş gruplarına göre akciğer kanseri varlığında yüzde 3,6 ile 70 yaş üzeri kişiler ilk sırada. Bunu yüzde 1,4 ile 50 – 69 yaş arası, yüzde 0,4 ile 30 – 49 yaş arası ve yüzde 0,7 ile 18 – 29 yaş arası kişiler izledi. KOAH'ın ise en çok yüzde 19,5 ile 70 yaş üzeri kişilerde görüldüğü ortaya çıktı. Bunu yüzde 11,3 ile 50 – 69 yaş arası, yüzde 3,5 ile 30 – 49 yaş arası ve yüzde 2,2 ile 18 – 29 yaş arası kişiler takip etti.

        Katılımcılarda hastalık öyküsüne bakıldığında ise her dört kişiden biri (yüzde 25,3) ailede akciğer kanseri olduğunu belirtti.

        HER İKİ KİŞİDEN BİRİ SİGARA İÇİYOR

        Neredeyse her iki kişiden biri (yüzde 48,4) sigara içtiğini belirtirken içmeyenlerin oranı yüzde 26,5 oldu. Sigarayı bıraktığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 18,2. Erkeklerde sigara içtiklerini söyleyenlerin oranı yüzde 51,7 olurken kadınlarda bu oran yüzde 42,8 oldu. Ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç ise kadınların erkeklere kıyasla çok daha fazla pasif içici konumda olması. Erkeklerin yüzde 4,8'i pasif içici olduğunu ifade ederken kadınlarda bu oran yüzde 10,3'e çıkıyor.

        SİGARAYI BIRAKMADAN ÖNCE İÇME SÜRESİ ORTALAMA 20 YIL

        Hala sigara içenlerin içme süresini de ortaya çıkaran sonuçlara göre katılımcıların yüzde 31,3'ü 20 – 29 yıldır sigara içtiğini söyledi. Yüzde 26,8'i 10 – 19 yıl, yüzde 16,7'si 30 – 39 yıl, yüzde 14,6'sı ise 1 – 9 yıl sigara içtiklerini belirtti. 40 yıldan fazla süre sigara içtiklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 10,6. Katılımcıların yüzde 80,1'i günde 1 – 20, yüzde 18,3'ü ise 21 – 40 adet sigara içtiğini söylerken toplam sonuçlara göre günde ortalama 15 sigara içiliyor. Sigarayı bırakanlarda ortalama bırakma süresi 5 yıl oldu. Bırakmadan önce içme süresi ortalama 20 yıl.

        HAVA KİRLİLİĞİ DE RİSK FAKTÖRÜ

        Verilere göre sigara haricinde akciğer kanseri hastalığına neden olabilecek çeşitli risklere maruz kalım durumunda ilk sırada yüzde 7,1 ile hava kirliliği yer aldı. Bunu sırasıyla yüzde 3,3 ile verem, yüzde 2,9 ile elementler (ağır metaller, petrol ürünleri vb.) ve radyoterapi, yüzde 1,4 ile asbest ve yüzde 0,6 ile radon takip etti.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ