Amacı Olmayan Grup, 9 aylık rötarla gösterime giriyor

Ali Tanrıverdi'nin ilk yönetmenlik çalışması olan 'Amacı Olmayan Grup', 9 aylık bir ertelemenin ardından gösterime 11 Aralık'ta çıkacak.

Pandemiden önce izleyiciyle buluşma tarihi 3 Nisan olarak belirlenen filmin gösterimi, koronavirüs tehdidi nedeniyle ertelenmişti. Sarp Bozkurt, Naz Çağla Irmak, Gamze Karaduman, Ali Barkın, Hülya Gülşen Irmak ve Hakan Bilgin'in başrolleri paylaştığı filmin yapımcısı SugarWorkz, 'Amacı Olmayan Grup'u "Bu kadar bekleme yeter" diyerek vizyon takvimindeki yerini belirledi.

Ali Tanrıverdi; Müfit Can Saçıntı, Derya Şensoy, Hande Katipoğlu, Ceyhun Yılmaz ve Didem Balçın'ın konuk oyuncu olarak kamera karşısına geçtiği 'Amacı Olmayan Grup', vizyon takvimi ve sinemalarla ilgili sürecin neden iyi yönetilemediği konusunda Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'a şunları söyledi;

'Amacı Olmayan Grup'u gösterime neden aralıkta çıkarma kararı aldınız?

Aralık ayının genel olarak 'Çakallarla Dans' serimizi gösterime çıkardığımız 'uğurlu' ayımız olması ve PR Marketing sürecinin rahat ilerlemesi için dağıtımcımızla ortaklaşa aldığımız bir tarihtir.

Mevcut şartlar devam ederse yine de çıkacak mısınız?

Ülke çapında yeniden sokağa çıkma yasağı ve benzeri kısıtlamalar olmadığı sürece filmimizi sinemaya çıkacağız. Çıkmaktan başka çaremiz yok. Sinema bizim hayatımız. Kaderine terk etmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Zaten bence sinemalarla ilgili süreç iyi yönetilemedi. İyi yönetilseydi çoğu Avrupa ülkesindeki gibi kademeli olarak izleyici sayısını arttırabilirdik. Filmimiz sinema salonlarına ve seyircimize bir parça dahi moral olacaksa ne mutlu bize.

Sizce süreç nasıl yönetilmeliydi?

Öncelikle yerel sinema salonu sahiplerinden başlamak koşuluyla, zincir sinema salonlarına kadar maddi destek verilip ayakta kalmaları sağlanmalıydı. Kira, elektrik, vergi gibi temel giderler konusunda yapılacak indirimler veya hibeler, salon sahiplerinin psikolojik ve teknik açıdan rahatlamasını sağlayacaktı. İkinci aşama olarak sinema salonlarının hijyen çalışmalarını herkesin görüp duyduğunu zannetmiyorum. Ulusal çaplı bir kampanya ile salonların hijyenikliği anlatılsaydı, izleyicinin psikolojisi salonlara gitmek hususunda artıya geçecekti. Bu iki aşamadan sonra ise bizim 'Amacı Olmayan Grup' gibi henüz gösterime girmemiş veya gösterimi yarım kalmış filmlere salonlarda daha fazla hafta verilerek kademeli yükselme sağlanmış olurdu. Sonuç olarak, sinemalarla ilgili süreçte yek vücut olunamadığı için şu an salonlarımızın öksüz kaldığını düşünüyorum. Bazen üzerine düşeni yaparsın ama olmayacaksa da öyle olmasın...

Ertelemenin zararını ölçebildiniz mi?

Sinema; pahalı bir sanat dalı... Biz; sinemadan kazandığını sinemaya yatıran bir şirketiz. Geçen sene Eylül ayında çektiğimiz filmimizi vizyona sokamadığımız için bunun tabii ki maddi bir bedeli oldu. Ayrıca Murat Ağabey'in (Şeker) çekeceği 'Ya İstiklal Ya Ölüm' filmimiz için de yine aynı sebeplerden ötürü sete çıkamadık. Sağlığımızdan daha önemli değil elbette ama sinema salonlarının çoğu toplu yaşam alanlarından daha güvenli olduğunu düşünüyorum. Kontrollü bölge nihayetinde.

İlk yönetmenlik çalışmanın ertelenmesi nasıl bir psikoloji oluşturdu?

Senarist ve yapımcı olarak geride bıraktığım 11 yıllık kariyerimde, bu sektörün acısını da tatlısını da yaşadım. Bünyem, gelecek olan her duyguya hazır olsa da ilk yönetmenlik deneyiminin vermiş olduğu tarifsiz duygunun yarım kalması üzdü tabii ki. Bundan 30 yıl sonraya içi dolu filmler yapmaya çalışan bir genç olarak, izleyiciyle buluşamamaktı aslında üzüldüğüm. Filmin kaç kişi tarafından izlendiği değil... Yaklaşık iki dakika süren bu olumsuz duygudan kurtulduktan sonra hemen her zaman yaptığımız şeyi yapmaya devam ettik. Ürettik... Dediğim gibi biz SugarWorkz olarak bu sektörden ekmek yiyen ve bu sektörde istihdam yaratan bir ekibiz. Enseyi karartmadık, karamsarlığa düşmedik, yazdık, çizdik, ürettik. Çünkü engeller ilham vericidir...