Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Aşı karşıtlığı salgınlara, ölüm ve sakatlıklara yol açabilir! - Haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, KKTC’de düzenlenen 57. Türk Pediatri Kongresi'nde bu yılki temanın 'Değişen Dünyada Çocuk Olmak' başlığı olduğunu belirterek, çocuk sağlığını ilgilendiren birçok konuyu masaya yatırdıklarını söyledi.

        COVID-19 AŞILARINA DUYULAN GÜVENSİZLİK ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARINI DA OLUMSUZ ETKİLEDİ

        Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Covid-19 aşılarına duyulan güvensizliğin çocukluk çağı aşılarına da yansıdığını, Türkiye'de yaklaşık üç yıl önce aşı karşıtı aile sayısının 48 bin kadar olduğunu, pandemi sonrasında ise bu sayının yaklaşık 70 binlerin üzerine çıktığını söyledi.

        Prof. Dr. Çokuğraş, meslek hayatının 41'inci yılında olduğunu kaydederek, asistanlık döneminde gördüğü çocuk hastalıklarını artık görmediklerini söyledi. Çokuğraş, "Eskiden menenjit, zatürre, tifo, difteri ve çocuk felci gibi hastalıkları olan çocukları tedavi ederdik. Artık bunlar yok. Çünkü dünya değişiyor ve elimizde çok önemli olan aşı silahı var. Aşılar sayesinde artık bazı hastalıkları görmüyoruz" dedi.

        57. Türk Pediatri Kongresi KKTC’de düzenlendi
        57. Türk Pediatri Kongresi KKTC’de düzenlendi

        AŞILANMA ORANLARINDA BAŞARISIZ OLDUK

        Prof. Dr. Çokuğraş, "Pandemi ortaya çıktığında hepimizin hayali, 'birileri aşı bulsa da bu iletten kurtulsak' oldu. Bir süre sonra aşılar bulundu ve ilk bulunan inaktif aşılar pek çok sağlık çalışanının hayatını kurtardı. Ardından daha iyi olan mRNA aşıları geldi fakat tüm bu süreç içerisinde en az başarısız olduğumuz konu aşılanma oranları oldu. Türkiye yeteri kadar aşılanamadı. Bu durum çocuklar için de böyle. 12-18 yaş arası aşılanma oranlarında istenilen seviyeye ulaşamadık" diye konuştu.

        YANLIŞ İNANIŞLAR AŞI KARŞITLIĞINI TETİKLİYOR

        Aşı karşıtlığının Covid öncesinde de mevcut olduğunu aktaran Prof. Dr. Çokuğraş, "Bu, dünyanın her yerinde olan bir sorun. Örneğin, gelişmiş bir toplum olmasına rağmen Fransa, en az Hepatit B aşısı yapılan ülkedir. Eskiden yapılan bir çalışmanın sonucuna atıfta bulunularak, Hepatit B aşısı ile multipl skleroz (MS) arasında bir ilişki olduğu bilgisinin yayılması buna sebep olmuştur ve hala da etkileri sürmektedir. Bir başka örnek, kızamık aşısı ile otizm arasında bir ilişki olduğunun zannedilmesidir. Dolayısıyla ülkelerde değişik vesilelerle aşı karşıtlığı olabiliyor. Dinsel kaygılar veya aşılar ile birtakım hastalıklar arasında ilişki olabileceği kaygısı yaşanabiliyor" şeklinde konuştu.

        "DİFTERİDEN ÖLEN, POLİODAN SAKAT KALAN ÇOCUK VAKALAR UMARIZ Kİ YENİDEN HORTLAMAZ"

        Prof. Dr. Çokuğraş, pandemiyle artan aşı karşıtlığının ciddi bir seviyeye ulaştığını bildirerek, şunları söyledi: "Türkiye çocuk aşılaması konusunda iftihar edilecek bir ülkedir. Son 15 yıldır Türkiye'de sağlık alanında 'en iyi ne yapıldı' derseniz, çocuklar çok iyi aşılandı. Hem çok iyi bir aşılama takvimimiz var hem de aşılanma oranlarımız çok iyi. Ancak kızamık aşısında yüzde 98 oranına ulaşan bir aşılama oranımız varken bunun son iki yıldır yüzde 96'lara indiği belirtiliyor. Burada sorun şu ki; kızamıkta aşılanma oranı yüzde 95'in altına indiğinde o zaman salgın tehlikesi ortaya çıkıyor. Covid-19 aşılarına karşı oluşan güvensizlik çocuk aşılarına da yansıdı, çocuk aşılama oranları bir miktar düştü. 15-20 yıl önce karşılaştığımız kızamık salgınları, difteriden ölen ya da poliodan sakat kalan çocuk vakalar umarız ki yeniden hortlamaz; ancak böyle bir risk her zaman var."

        Sağlık Editörü Demet Demirkır (solda) ile Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş (sağda)
        Sağlık Editörü Demet Demirkır (solda) ile Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş (sağda)

        "BU YIL KIZAMIK VAKALARINDA ARTIŞ İHTİMALİ VAR"

        Prof. Dr. Çokuğraş, ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle çevremizde çok fazla savaş ve sefalet olduğunu vurgulayarak, "Bu ülkelerden bizim ülkemize göçen maalesef çok fazla aşısız çocuk var. Bunun için Sağlık Bakanlığı çalışıyor ve pek çok göçmen çocuğun aşılanması için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar; ancak göç hareketleri ülkemizde biraz kontrol dışına çıkmış görünüyor. Dolayısıyla dışarıdan gelen çocuklar nedeniyle riskimiz artıyor. Bu yıl kızamık vakalarında artış ihtimali var" dedi.

        ÇOCUKLARDA HAREKETSİZLİK KAYNAKLI CİDDİ KAS KAYIPLARI YAŞANIYOR

        Çağdaş yaşamın dayattığı birtakım farklı hastalıklar olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Çokuğraş, "Bu, hijyen hipotezi denilen kavramla açıklanmaya çalışılır. Bir çocuk ne kadar çok korunursa, temiz içme su kaynaklarına sahipse, düzgün aşılanırsa ve daha ufak aileler içerisinde yaşarsa enfeksiyonlar o kadar azalır. Tam tersine bir çocuk temiz içme suyu kaynağından mahrumsa, yeterince aşılanmamışsa, köyde yaşıyor ve sürekli kümese-ahıra giriyorsa, kalabalık bir aile içerisinde yaşıyorsa o kadar fazla hasta olur. Modern yaşamla ise allerjik hastalıklar, otoimmün hastalıklar artıyor. Dolayısıyla biz çocuk hekimlerinin, karşılaştığı hasta profili de değişiyor" şeklinde konuştu.

        REKLAM

        "HAREKET ETMEMEK ROMATİZMAL HASTALIKLARI ARTIRDI"

        İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, "Dünya değişiyor. Bizler çelik çomak oynarken şimdiki çocuklar bireyselleşiyor ve içlerine dönüyorlar. Çocukların arkadaşlıkları veya bir ortaklıkları yok, sürekli kendilerini hapsettikleri bir dünya içindeler. Kongrede buna da dikkat çekmek istedik. Çocukların oyun oynamaları, beraber vakit geçirmeleri ve ortak bir emeği ortaya koymaları çok önemli. Bizler çocukların yürümelerini, koşmalarını, sokakta olmalarını istiyoruz. Tüm çocuklar sağlıklı olsun istiyoruz. Covid pandemisinde çocuklar çok kilo aldı, çok ciddi sağlık sorunları yaşadılar, psikolojik sorunlarla karşılaştılar ve biz bu sorunların üstesinden gelmelerine katkıda bulunmak istiyoruz. Pandemide en çok ağrılı çocuklara rastladık. Hareketsizlik çocukları vurdu. Hareket etmemek romatizmal hastalıkları artırdı. Hareketsizliğin önüne geçmek ve çocukların hareket etmesini sağlamak zorundayız. Dijital bağımlılığın artmasıyla beraber çocuklarımızda çok ciddi eklem sorunları ve çok ciddi hareket sorunlarıyla karşılaştık. Bu nedenle hareketli bir yaşamı çocuklarımıza öneriyoruz. Çocuklarda hareketsizlikten kaynaklı çok ciddi kas kayıpları var. Çocuklar hareket etmeli, çocukluklarını yaşamalı, yaramazlık yapmalılar" dedi.

        "COVID SÜRECİNDE KAYBETTİKLERİMİZİ YENİDEN KAZANMAYA ÇALIŞACAĞIZ"

        Pandemi sürecinde çocukların sürekli evin içerisinde olduğundan hem psikolojik hem de fiziksel açıdan örselendiklerini söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş, "Covid sonrasında obezite ne yazık ki patladı. Çocuklar hem hareketsiz kaldı hem de inanılmaz derecede abur cubur tüketti. Sürekli ekran karşısındaydılar, eğitimleri dahi online oldu, öğretmenlerini dinlerken cips-çikolata yediler. Tüm bunlar çocukların sağlığını ciddi bir boyutta etkiledi. Bundan sonra çocukların beslenme düzenlerini oturtmak bizlere kaldı. Bizlerin önderliğinde, annelerle el ele Covid sürecinde kaybettiklerimizi yeniden kazanmaya çalışacağız. Çocuklarımız koşacak, oynayacak ve sağlıklı beslenecek" diye konuştu.

        REKLAM

        "OTORİTELER GÜVENLİ ALANLAR OLUŞTURMAK ZORUNDA"

        Çocukların maruz kaldığı hareketsizliği ortadan kaldırmaya yardımcı olacak önerilerde bulunan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Barut ise, "Otoriteler çocuklar için şehirlerde güvenli alanlar, parklar, yeşil alanlar oluşturmak zorundadır. Bizim 'Cerrahpaşa Çocuk TV' adında bir Instagram hesabımız var. Annelere, babalara ve çocuklara ulaşarak onları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Fiziksel aktivite nasıl yapılmalı, nasıl beslenilmeli, hastalıklardan korunmak için nelere dikkat edilmeli sorularının yanıtlarını paylaşıyoruz. Ne kadar çok kişiye ulaşabilirsek toplumu o kadar iyi bilinçlendirebilir ve otoritelerin dikkatini çekebiliriz. Böylece şehirdeki düzenlemeler, yenilenebilir enerjiye geçiş hızlanabilir. Bu tür konularda daha hızlı harekete geçmeliyiz. Şimdilerde 2030'da sıcaklığın 2 derece artacağı konuşuluyor. Bununla beraber dünya yaşanmaz bir yer haline gelebilir. Geç kalmadan harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

        "PEDİATRİ ASİSTAN KADROLARININ YÜZDE 47'Sİ BOŞ KALDI"

        Pediatri alanında dünyadaki gelişmeleri meslektaşlarıyla paylaştıkları kongrede, hekimlerin güncel sorunlarına da değindiklerini söyleyen Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, hekimlere yönelik saldırıların hekimlerin yaşadığı en önemli sorunlarından biri olduğunu dile getirdi.

        Yetersiz maaşlar, hekimlerin 5-10 dakikada bir hasta bakmaya zorlanılması, malpraktis uygulamaları gibi sorunların pek çok meslektaşını hekimlik yapmaktan uzaklaştırdığını kaydeden Prof. Dr. Çokuğraş, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni çıkartılan yasayla bu can sıkıcı sorunların ortadan kalkmasını umuyoruz. Artık liseyi bitiren en iyi öğrencilerin tıp fakültelerini tercih etmemesi, Türkiye için çok önemli bir sorun. TUS sınavlarında çocuk hastalıklarının da içinde olduğu önemli branşlar tercih edilmemekte ve kadrolar boş kalmaktadır. Geçen ay açıklanan TUS sınavı sonuçlarına göre, açılan pediatri asistan kadrolarının yüzde 47'si boş kaldı. Aynı durum çocuk sağlığı ve hastalıklarının yan dal kadroları için de geçerli. Bu durumda korkarım, çok yakın bir gelecekte, çocuklarımızı ve torunlarımızı emanet edebileceğimiz çocuk hekimleri bulamayacağız. Tüm bu sorunların çözümü için, bakanlık yetkililerinin, tabip odalarının ve uzmanlık derneklerinin bir araya gelerek ortak bir hedefte çalışmalarını talep ediyoruz."

        "Pandemide Hekim Olmak" kitabından elde edilen gelirle, pandemide hayatını kaybeden hekimlerin çocuklarına eğitim bursları verilecek
        "Pandemide Hekim Olmak" kitabından elde edilen gelirle, pandemide hayatını kaybeden hekimlerin çocuklarına eğitim bursları verilecek

        42 HEKİM VE SAĞLIK ÇALIŞANININ HİKAYESİ KİTAP OLDU

        Kongrede, öte yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının katılımına açık olarak düzenlenen "Pandemide Hekim Olmak" temalı Öykü Yarışmasına katılan tüm öyküler, dernek tarafından kitaplaştırılarak katılımcılara hediye edildi. 42 öykünün yer aldığı kitabın satışından elde edilecek gelir 'Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı'na bağışlandı. Bu gelirle pandemide hayatını kaybeden hekimlerin çocuklarına eğitim bursları verilecek.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ