Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Oyun Assassin's Creed Odyssey inceleme - Teknoloji Haberleri

        Oyun severlerin 2007'de başlayan Assassin's Creed macerasında bazı kırılım noktaları oluştu. Onlardan ilki 2012 yılında, Assassin's Creed III ile artık oyunun kendini tekrar ediyor hissi vermesiydi. O tarihten itibaren de seri belirgin bir düşüşe geçti.

        Efsane seriyi yeniden canlandırmak isteyen Ubisoft, 2017'de satışa sunduğu Assassin's Creed Origins ile seriye yeni bir soluk getirdi. Tümüyle açık dünya olan oyunda dövüş sistemi modern aksiyon oyunlarındaki gibi kurgulanmıştı.

        Ancak yine de bir suikastçıydık ve hedeflerimize gizlice yaklaşıp tek bir hamle ile öldürmek bizim fıtratımızda vardı. Assassin's Creed Odyssey'de ise artık bir suikastçı değil savaşçıyız ve seri artık iyice köklerinden uzaklaşıyor.

        REKLAM

        Kassandra ve Alexios adlı iki farklı karakterden birini seçerek başlıyoruz Assassin's Creed Odyssey'deki maceramıza. Hangi karakteri seçersek hikaye o karakterin özelinde gelişiyor ve iki karaktere dair önemli bağlantılar içeriyor. Artık oyuna girişte “Exploration Mode” adlı yeni bir seçenek mevcut. Eğer bunu seçerek oyuna başlarsanız, görevleriniz haritada işaretlenmeyecek.

        Görev aldığınız kişilerle kurduğunuz diyaloglarda fark edeceksiniz ki, görevin nerede olduğuna dair sorular da konuşmalarda mevcut. Oyuna Exploration Mode ile başladığınızda, bu konuşmalardan elde edeceğiniz "X heykelinin doğusundaki Y ağacının arkasındaki kayalıklardan aşağıda..." gibi tariflere göre söz konusu göreve gitmeniz gerekecek.

        Bu, oyunun gerçekçiliğini artırıyor fakat her bir görev için bunu yapmak çok ciddi şekilde vakit kaybına yol açabilir. O yüzden “Exploration Mode” için, İngilizcesine çok güvenenlerin ve çok vakti olanların tercih edebileceği bir seçenek demek yanlış olmaz.

        SAVAŞLARIN KADERİNİ BİLEĞİNİZİN GÜCÜ BELİRLİYOR!

        Açılış sahnesinde Atina ile savaşan Sparta generali (300 filminden de hatırlayacağınız) Leonidas'ı kontrol ediyoruz. Muharebenin tam ortasında, Leonidas ile Persler'e karşı mücadele ediyorsunuz. Bu muharebe özelliği, oyunda pek çok defa da karşınıza çıkacak. Geniş sayılabilecek bir alanda aşağı yukarı 100-150 asker birbirine giriyor.

        REKLAM

        İki taraf da sürekli eksiliyor. Kazanmak için rakip taraftan daha çok askeri yenmeniz gerek. Ayrıca sahadaki komutanları da tespit edip onları azaltarak, düşman askerlerinin moralinin bozulmasına ve kaçmalarına yol açabiliyoruz.Oyunda bir diğer dikkat çeken özellik de deniz savaşları.

        Assassin's Creed Black Flag'den sonra pek de etkili kullanılamayan bu özellik, Assassin's Creed Odyssey'de etkili bir şekilde kullanılıyor.Mürettebat oluşturuyor, başlarına rütbeli bir asker koyuyor, gemimizin silah ve zırh gibi teçhizatlarını geliştirebiliyoruz...

        Açıkçası Black Flag'den sonraki Assassin's Creed oyunlarında biraz angarya olan deniz savaşları ilk defa bu kadar başarılı bir şekilde oyuna aktarılmış.Antik Yunan'da döneminde geçen Assassin's Creed Odyssey'in hikayesine göre küçük yaştayken yaşanan enteresan bir olay (zamanla açıklanacak) neticesinde ailemizden ayrı kalıyoruz. Markos isimli bir adam bizi buluyor ve onun desteğiyle yaşıyoruz. Önceki oyun Origins'de de karşılaştığımız Cult adı verilen tarikat, Odyssey'de de mevcut. Zaten asıl düşmanımız da bu tarikat.

        REKLAM

        TANIDIK DÖVÜŞ SİSTEMİ

        Assassin's Creed Odyssey'in dövüş sistemi, Origins ile çok benzer. Ancak artık Witcher 3 tarzı ekstra özelliklerimiz de var. Özellikle "Spartan Kick", en başta kazanabileceğiniz ve kullanması çok zevkli bir hareket. Dövüşlerde rakibinizin darbesinden zamanında kaçarsanız, ki alışınca bu gayet kolay, zaman yavaşlıyor ama siz yavaşlamıyorsunuz. Dolayısıyla boşa hamle yapan düşmanınıza yandan ya da geriden gelip defalarca vurmanız söz konusu oluyor.

        Oyunda öldürmemeniz gereken askerleri öldürürseniz veya sahipli yerleşkelerden bir şeyler çalarsanız, peşinize paralı askerler takılıyor. Tıpkı Shadow of Mordor oyunundaki Nemesis gibi, menüde Mercenary adlı bir bölüm göreceksiniz.

        Burada peşinize düşen paralı askerleri ya da bir şekilde haberdar olduğunuz paralı askerleri görebiliyorsunuz. Eğer onlardan birini öldürürseniz, otomatik olarak onun yerini alıyorsunuz. Bu şekilde seviyeniz artıyor ve paralı askerler arasında zirveye doğru ilerliyorsunuz...

        REKLAM

        Oyunda Witcher 3'de çok önemli bir yer tutan kontrat özelliği de mevcut. Halk ya da ordu, şehirlerdeki belirli bölgelere "Şuradaki haydutları öldürün, ödülü alın, bilmem kimi öldürün şunu kazanın" gibi bazı kontratlar bırakıyor. Siz de bunları alarak görevlerinize eklemiş oluyorsunuz. Yukarıda bahsettiğim deniz savaşları için de pek çok kontrat mevcut.

        Örneğin "5 tane Atinalı gemisini batır" gibi görevler karşınıza çıkıyor. Geminiz ile demir alıp Atinalıların peşine düşüyorsunuz. Ayrıca zaman sınırlı görevler de mevcut. Mesela gerçek hayatta geçen zamana göre 2 gün içinde halletmeniz gereken görevler de oyunda bulunuyor. Sık sık ana görev için seviyeniz yeterli olmadığından, bu yan görevlerle kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.

        Witcher 3'ün yan görevleri kadar çeşitlilik ve orijinal hikayeler beklemeyin. Maalesef Assassin's Creed Odyssey'de görevler biraz sıradan kalıyor ve kendini tekrar ediyor.Yine Witcher 3'e benzeyen bir diğer özellik de silah ve teçhizatlarınızı demirciler vasıtasıyla geliştirebilmeniz. Siz özelliklerinizi geliştirip seviye atladıkça, donanımınız sizden geride kalıyor. Yeni bir silah ya da zırh almak istemezseniz, mevcut donanımınızı geliştirebilirsiniz.

        REKLAM

        KÖTÜ OYUNCU ALEXIOS

        Grafiklere göz attığımızda, özellikle Alexios'a parantez açmak gerek. Damarlarında Spartalı kanı dolaşan güçlü bir karakter olan Alexios’u seslendiren seslendirme sanatçısı da onun bu gücünü gayet başarılı bir biçimde yansıtıyor ama aynı etkinin görsel olarak sunulduğunu söylemek güç. Zira yüz ifadeleri ve mimikleri çok zayıf ve dramatik anlarda bile markette alacağı ürüne göz atan sıradan biri gibi bakıyor.

        Görsellere genel olarak baktığımızda, geçen sene satışa sunulan Assassin's Creed Origins ile Odyssey arasında büyük bir fark mevcut değil. Grafikler biraz daha makyajlanmış o kadar. Özellikle deniz atmosferi başarılı olmuş. Yüksek yerlerde gündoğumu ya da günbatımı anları da Origins'deki gibi keyifli enstantaneler sunuyor.

        Genel olarak bakıldığında Assassin's Creed Odyssey, serinin köklerinden iyice ayrılmış. Zaten bu süreç geçen sene Origins ile başlamıştı. Odyssey ile ise tamamlanmış gibi duruyor. Artık bir suikastçıdan çok savaşçıyız ve dövüş sistemi ile yetenek ağacı, bu gerçeği destekler şekilde tasarlanmış.

        Önceki oyunda olduğu gibi mitolojiden yaratıklarla (Gorgonlardan Medusa vb.) yapılacak özel dövüşler yine bu oyunda da mevcut. Bu haliyle Assassin's Creed artık başka bir oyuna dönüşmüş diyebiliriz. Biraz Witcher 3, biraz Shadow of Mordor ve çok az da Assassin's Creed var bu oyunun içinde.

        Sonuç olarak serinin ilk oyunlarını büyük beğeniyle oynayanlar için olmasa da yeni nesil oyuncuların, Assassin's Creed Odyssey'i oldukça beğeneceğini söylemek mümkün.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ