Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Avusturya'da aşırı sağın, Müslümanlara baskısı artıyor

        Avusturya'da 2015’te çıkartılan İslam yasası ile diğer dini cemaatlere oranla ayrımcılığa maruz kalan Müslümanlar, özellikle “Siyasal İslam'la Mücadele" adı altında yürütülen politikalar nedeniyle çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalıyor.Kamusal alanda yüzün tanınmayacak şekilde örtünmesini yasaklayan "burka yasağı"nın getirildiği ülkede, İslam yasasına dayanarak bazı camiler kapatılmış, bazı imamlar da sınır dışı edilmişti.Aşırı sağcı hükümet, şimdi de anaokul, ilkokul ve ortaokulda hem öğretmenler hem de öğrenciler için başörtüsünü yasaklamayı planlıyor.

        Akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve uzmanlar, aşırı sağcı hükümetin başörtüsü yasağıyla yetinmeyeceği, ileriye dönük dini özgürlükleri kısıtlayıcı yeni düzenlemeleri hayata geçireceği kaygısını taşıyor.

        REKLAM

        "HUKUKİ MÜCADELEDE KARARLIYIZ"

        AA'nın haberine göre Avusturya’da Müslüman azınlığı temsil eden Avusturya İslam Cemaati Başkanı İbrahim Olgun, başörtüsünün yasaklanmasına yönelik tartışmaların başlamasıyla, asıl konunun "kız çocuklarının korunması ya da özgürlükler" bahanesiyle Müslümanların haklarını kısıtlayıcı uygulamaların hayata geçirilmesi olduğunu söyledi.

        Olgun, Avusturya Eğitim Bakanı Heinz Fassmann’ın açıklamasıyla, hükümetin hayatın birçok alanında başörtüsünü yasaklama amacının gün yüzüne çıktığına dikkati çekerek, "Hükümetin herhangi bir alanda başörtüsünü yasaklaması durumunda, hukuki adım atmaya kararlıyız. Başörtüsü konusu bizim dini bir meselemiz, kimse buna karışamaz. Başörtüsünün takılması ya da çıkartılması hususunda kimse herhangi bir yaptırım uygulayamaz" dedi.

        REKLAM

        "BAŞÖRTÜSÜ ÜÇ DİNİN ORTAK DEĞERİ"

        Dini sembol ve kıyafetlerin özgürce kullanılmasına ilişkin düzenlemelerin Avrupa Birliği (AB) yasalarının yanı sıra uluslararası hukukta da yer alındığını belirten Olgun, hükümetin bu yasakla hem Avusturya kanunlarıyla çelişen hem de ülkedeki özgürlükleri baltalayan bir tutum sergilediğini kaydetti.

        Olgun, örtünmenin üç ilahi dinin de ortak değeri olduğuna işaret ederek, başörtüsü tartışmalarının yalnız Müslümanlar üzerinden yapılmasının açık bir ayrımcılık ve ötekileştirme olduğunun altını çizdi.

        "Avusturya’da önümüzdeki yıllarda Müslümanları zor bir süreç bekliyor. Bunun sancıları şimdiden başladı. Ne yazık ki Müslümanları Avusturya’da özgürlükler açısından huzurlu bir yaşam beklemiyor, umarım yanılıyorumdur" ifadelerini kullanan Olgun, bu durum karşısında ülkedeki Müslümanlara birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, hakların korunması için hukuki mücadele vermeleri çağrısında bulundu.

        REKLAM

        "MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDEN GÜNDEM DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR"

        Salzburg Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Farid Hafez de aşırı sağcı hükümetin Müslümanlara ilişkin hayata geçirmek istediği uygulamaların açıkça ayrımcılık olduğunu söyledi.

        Hafez, hükümetin Müslümanlara yönelik politikalarının temelde iki açıklaması bulunduğunu belirterek, “Toplumun büyük bir kısmında tepkiye neden olan ve hükümeti zora sokan siyasi manevraları örtbas etmek için Müslümanlar üzerinden gündem değiştirilmek isteniyor. İkinci ise İslam’a ilişkin siyasi tutum ve Müslümanların geleceklerinin nasıl olması gerektiğine yönelik uzun yıllara dayanan Başbakan Sebastian Kurz ve çevresinin bir programı var, bu adım adım hayata geçirilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.

        Aşırı sağcı hükümetin yönetimde olacağı 4 yıl süresince Müslümanları iyi günler beklemediğini dile getiren Hafez, Müslümanlara yönelik kısıtlayıcı uygulamalara yenilerinin de ekleneceğinin altını çizerek, hem bireysel hem de kurumsal alanda yeni zorluklarla karşılaşılacağı görüşünü paylaştı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ