Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başörtüsü teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TBMM Anayasa Komisyonu'nda, başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Teklifin maddeleri üzerindeki görüşmelere 24 Ocak Salı günü devam edilecek.

        AA'nın haberine göre; teklifin tümü üzerinde söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı, ablası Merve Kavakcı'nın 2 Mayıs 1999'da Fazilet Partisi'nden milletvekili seçildikten sonra başörtülü olduğu için TBMM'de yemin etmesinin engellendiğini hatırlattı.

        Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, Meclis kürsüsünden Merve Kavakcı'yı, başörtüsü dolayısıyla "Bu hanıma haddini bildirin" diyerek hedef aldığını anlatan Kavakcı, "TBMM'de adı konulmayan bir darbe yapıldı. Bu sözler, TBMM'de, siyaseti temsil eden milletvekillerinin 'dışarı' tempolarıyla benim ve birçok insanın oy verdiği, oy veremeyen birçok insanın da desteklediği bir kadın milletvekiline söyleniyor. Bunu maalesef dünya alem gördü." dedi.

        REKLAM

        28 Şubat döneminde başörtüsüne yönelik mağduriyetlere dikkati çeken Kavakcı, "Bu konuda 'mağdur edebiyatı', 'kapanmış bir yara' deniyor, yara kanamıyor ama insanların hayatı altüst oldu." ifadesini kullandı.

        Başörtüsü mağduriyetini ailesinden 4 neslin yaşadığını belirten Kavakcı, 28 Şubat döneminde yasakçı zihniyetin, devletin en üst makamında olup "Bunlar oraya buraya gitsin." diyenlerin de bulunduğunu aktardı. Kavakcı, "Acaba o gün Meclis'te 'dışarı' diye alkış tutanlar bugün ne düşünüyor, çok merak ediyorum. O günlerden bugünlere geldik." diye konuştu.

        Kavakcı ismi üzerinden bazı ifadelerin kullanıldığına değinen Ravza Kavakcı, şöyle devam etti:

        "Yalnızca bu hadise dünya literatürüne geçmiş oldu. O güne kadar yapılan ayrımcılık, kurumsal bir ayrımcılıktı. Kızlar, üniversiteye kapıdan alınmıyor ve eğitim hakları ellerinden alınıyor, sonradan 'disiplin cezası', 'Başarısız oldu, sınıfta kaldı.' şeklinde ifadeler kullanılıyordu. Mecliste yaşanan o hadiseden sonra bu kurumsal ayrımcılığın net bir politika olduğu anlaşıldı. O günleri geride bıraktık. Rahmetli Erbakan Hoca'yı da yad etmek istiyorum. Çok büyük mücadele verdi. Onunla beraber birçok mücadele veren gizli kahramanlar var. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da teşekkür etmek istiyorum."

        REKLAM

        "OKULDAN ATILDIM"

        AK Parti Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, 28 Şubat sürecinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi olduğunu hatırlatarak, başörtüsü yasakları nedeniyle yaşadığı mağduriyetleri anlattı.

        Başörtüsü mağduriyetinin, hayatının 10 yılına mal olduğunu vurgulayan Usta, "Stajdan atıldım, tekrar geri dönmem mümkün olmadı. Derse devam etmeme rağmen 'Buradayım.' diyorum, ismimin önüne 'T' harfi yani 'türbanlı' ifadesi konularak 'yok' yazıldım ve devamsızlıktan ceza aldım, okuldan atıldım." dedi.

        Bu süreçte kendisine başörtüsünü neden taktığının sorulması üzerine, "İnancım gereği takıyorum." dediğini aktaran Usta, "Bana 'Hayır, inanmıyoruz.' dediler. Niyet okumaktan vazgeçin. O dönemde de niyetimizi okudunuz ve bize 'Siz kendi isteğinizle başınızı örtmüyorsunuz, bunu size zorla örttürüyorlar.' dediniz." ifadelerini kullandı.

        Aradan 20 yıl geçtikten sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Hadi helalleşelim." demesiyle helalleşilmeyeceğini belirten Usta, "Önce özür dilenmesi lazım. Bu ülkenin kadınlarından çıkıp özür dilenmedi." diye konuştu.

        REKLAM

        Kanunların işlemez hale getirilebileceğini ve aynı zulümlerin yapılabileceğini belirten Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Bu sorunu ancak anayasal güvence altında çözebiliriz. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. Bunlar bu kadar korkulacak, endişe edilecek meseleler değil. Biz dini inançtan dolayı bir ayrımcılık peşinde değiliz. Biz bir azınlık değiliz, bu ülkenin temel unsurlarından olan başörtülü kadınlarız, insanlarız, gençleriz. Önce bunu kabul etmek lazım. Bunu halen kabul edemeyenler var. Bu, yalnızca benim için değil, bu ülkenin geleceği için önemli bir mesele. 20 yıl öncesinde yaşadıklarımızı hiç kimsenin yaşamamasını istiyoruz."

        "REFERANDUM KASİSİNE DÜŞÜRMEK ÜZERE KUMPAS HAZIRLIĞI VAR"

        CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, anayasa değişikliği teklifinde imzasının bulunmasına itirazı olduğunu söyleyerek, "Bununla neyi ispatlıyor, neyi gösteriyor, ne yapıyor anlayabilmiş değiliz." dedi.

        REKLAM

        Anayasa'yı, "toplum sözleşmesi" olarak niteleyen Özel, "Evinin camından dışarı bakarsın, sokaktaki hanımefendilerin, kadınların ne kadarının başörtülü olduğunu görürsün. Bu gerçekliğin Anayasa'da olmasını inkar ediyorsan sen ya Anayasa'ya inanmıyorsun ya da faşistsin." ifadelerini kullandı.

        "CHP olarak temel hak ve özgürlükler meselesinin referanduma sunulmasından fevkalade irite oluruz." diyen Özel, bu konudaki hassasiyetin başka bir hesaba fokuslanması gerektiğini dile getirdi.

        Bu sırada MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, "400 olur, biter gider. Bu, sizin elinizde. Çöz, bitsin." dedi.

        Bunun üzerine Özel, "Bunu referandum kasisine düşürmek üzere demokrasiye ve Meclise kumpas hazırlığında olanlar var. Bu konu bizim dikkatimizde." karşılığını verdi.

        "BU, SİYASİ BİR OYUN, SAMİMİ DEĞİLSİNİZ"

        İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, "başörtüsüne yönelik anayasa değişikliğinin iktidar açısından amaç değil bir araç olduğunu" savundu.

        Erozan, "Bu, siyasi bir oyun, samimi değilsiniz. Hedefiniz, 14 Mayıs günü iki sandık değil üç sandık. Ne yapacaksanız yapacaksınız, o üçüncü sandığı getireceksiniz, başka bir önceliğiniz yok." şeklinde konuştu.

        REKLAM

        DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, başörtüsü özgürlüğünün güvenceye alınmasının ortak kanaat olduğunu ve bu konuda uzlaşılması gerektiğini belirtti.

        STK TEMSİLCİLERİ DÜŞÜNCELERİNİ ANLATTI

        Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt, teklifin tümü üzerinde milletvekillerinin konuşmalarının tamamlanmasının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcilerine söz verdi.

        Memur-Sen Genel Merkez Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, yasaklara karşı özgürlüğü savunduklarını söyleyerek, "Kadınların bir daha asla çağ dışı ve ayrımcı uygulamalara maruz kalmaması için başörtüsü özgürlüğü konusunda getirilecek anayasal güvenceyi olumlu buluyoruz." dedi.

        Bugüne kadar sırf başörtüsü taktığı için haklarından mahrum bırakılan ve geleceğinden vazgeçen kadınların geçmişe dönük tüm haklarının iadesini isteyen Aydın, bu kapsamda mağduriyetlerin giderilmesi için devletin inisiyatif alması gerektiğini ifade etti.

        Kadın-erkek gerçekliğini yok sayan cinsiyetsizleştirme politikalarının, aile kurumuna saldırı niteliği taşıdığına dikkati çeken Aydın, yasa koyucuların, toplumdaki ahlaki çözülmeye karşı STK'lerle iş birliği yapması gerektiğinin altını çizdi.

        REKLAM

        Birleşik Aile Platformu Başkanı Saliha Sasa, 41 STK'nin bir araya gelmesiyle oluşan bir platformu temsil ettiğini dile getirerek, ailenin korunmasına yönelik anayasa değişikliği tekliflerini paylaştı.

        Sasa, "Toplumun temeli olan aile kurumunun korunması, sağlıklı çocuklar yetiştirmek için zorunlu. Çocuklar yalnızca ailelerinin değil toplumun da geleceği. Çocukların sağlıklı ebeveynlerle yetişmesi için devletin gerekli tedbirleri alması kaçınılmaz." şeklinde konuştu.

        "ÇOK GÜZEL SONUÇLARIN ÇIKACAĞINA İNANIYORUM"

        Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Refah Partisi ile Fazilet Partisinin Anayasa Mahkemesindeki kapatma davalarında savunmalarının hem hazırlığında hem de sözlü savunmalarında bulunduğunu hatırlatarak, "Her iki partinin ve daha sonra AK Parti'nin kapatma davalarındaki temel gerekçe başörtüsünü savunmaktı. Çok şükür, o günler geride kaldı." dedi.

        Hak ve hürriyetlerin genişletilmesi ve teminat altına alınmasının, Meclisin ana görevi olduğuna dikkati çeken Malkoç, "Bütün siyasi parti temsilcileri konuşurken bunun üzerinde özellikle duruyorlar. İhtilaf şurada, 'Bu, kanunla mı olsun, Anayasa değişikliği mi olsun?' Bu da güzel bir tartışma. İnanıyorum ki çok güzel sonuçlar çıkacak." değerlendirmesini yaptı.

        Türkiye'de siyasetin temel sorunlarına değinen Malkoç, "Siyaset kendi alanında, kendi içinde tartışır, sorununu çözer ama siyasetin alanını, siyasetin dışındaki unsurlar veya kurumlar daralttı mı problem burada çıkıyor. Siyaset, hak ve özgürlüklere de bu anlamda yeterince sahip çıkamıyor." dedi.

        Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, maddeleri üzerindeki görüşmelere 24 Ocak Salı günü devam edilecek.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ