Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Emniyetten ağlayarak çıkmıştı! Nedeni anlaşıldı- HABERLER
        .png
        .png

        Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince Beyoğlu Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi Ali Paşa Medresesi Sokak'ta cesedi bulunan eski İngiliz askeri istihbarat görevlisi James Gustaf Edward Le Mesurier'in (48) ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor.

        EŞİNE YURT DIŞI YASAĞI KONULDU

        Olayı soruşturan savcılık tarafından eşi Winberg’e yurt dışına çıkma yasağı konuldu. Gerekçe olarak Adlı Tıp Kurumu’ndan çıkacak DNA’ların sonucu gösterildi. Soruşturma kapsamında Winberg’in tırnak arasında dokular alınmıştı.

        14 KİŞİNİN DAHA İFADESİ ALINDI

        İstanbul Beyoğlu'nda ofisinin bulunduğu sokakta ölü bulunan eski İngiliz askeri istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier’in soruşturması çok yönlü devam ediliyor. Mesurier’in Büyükada’daki evinde çalışan iki çalışanın ifadesinin alınmasından sonra ofiste çalışanlar da emniyette çağrıldı. Polis, Mesurier’in eşi Winberg’den ofiste çalışan kişilerin isimlerini istedi. Ofiste çalışanlar tek tek Cinayet Büro Amirliği’ne çağrılarak tanık olarak ifadeleri alındı. Çalışanlarla birlikte civarda bulunan bazı kişilerinde yer aldığı toplam 14 kişinin ifadesine başvuruldu. Polis, çalışanlara, en son ne zaman işyerine gidip ,en son ne zaman çıktıkları soruldu. Ayrıca , Mesurier ve eşiyle ilgili ilgili sorular sorulduğu belirtildi. Olayla ilgili çok yönlü soruşturmaya devam ediliyor.

        'ADALAR’DA NE OLDU?

        Polis tarafından tanık olarak ifadeleri alınan çalışanlara, Mesurier’in rahatsızlığı soruldu. Bahçıvan ve temizlik görevlisi verdikleri ifadelerinde, Mesurier’in son günlerde çok stresli olduklarını belirterek “Cumartesi günü tansiyonu yükseldi, fenalaştı. Hastaneye götürüldü. Sonra eve getirildi. Pazar günü ise Adalar’dan ayrıldılar” dedi.

        İFADELER KARŞILAŞTIRILDI

        Emniyette ikinci kez çağrılarak tanık olarak ifadesi alınan Mesurier’in eşine de ‘Adalar’da ne oldu’ sorusu yöneltildi. Winberg de eşinin Cumartesi günü fenalaştığını ve hastaneye götürdüğünü söyledi. Pazar günü ise Beyoğlu’ndaki ofislerine geldiklerini tekrarladı. Mesurier’in kimlerle görüştüğü ya da telefonla görüştükleri kişilerde soruldu. Polis tarafından ifadeler karşılaştırıldı. 3 kişinin de benzer ifade verdiği ortaya çıktı.

        AYRINTILI İFADE VERDİ

        Mesurier’in eşi Winberg, ilk gün verdiği ifadesinin ayrıntılarını anlatan Winberg polise şu bilgileri verdi: “Akşamüstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor. Eşim 02.30'da uyku ilacı aldı ve yattı. Ben 04.30'da yatak odasına gittiğimde eşim uyandı ve bana da uyku hapı isteyip istemediğimi sordu. Ben de isteyince eşim hap ve suyu getirdi. İçtim ve beraber uyuduk. Saat 05.30-06.00 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım. Eşimi görmemem üzerine 3. katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm. Olaydan yaklaşık 15 gün önce bana intihar etmeyi düşündüğünü söylemişti."

        BAŞSAVCILIK'TAN AÇIKLAMA

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski İngiliz askeri görevlisi James Gustaf Edward Le Mesurier'in Beyoğlu'nda cesedinin bulunmasına ilişkin soruşturmanın hassasiyeti nedeniyle maktulun eşi hakkında bu aşamada geçici bir tedbir mahiyetinde yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu bildirdi.

        Le Mesurier'in, Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi Ali Paşa Medresesi Sokağı'nda dün cesedinin bulunmasına ilişkin soruşturma yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, ölüme ilişkin bazı basın yayın organlarıyla görsel medyada çıkan gerçeğe aykırı haberler nedeniyle açıklama yapma zorunluluğu oluştuğu belirtildi.

        Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

        "İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından James Gustaf Edward Le Mesurier'in kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi işlemleri sonucu yapılan incelemeler devam etmekte olup herhangi bir rapor tanzim edilmemiştir. Soruşturmanın hassasiyeti nedeniyle James Gustaf Edward Le Mesurier'un eşi hakkında bu aşamada geçici bir tedbir mahiyetinde yurt dışına çıkış yasağı konulmuştur."

        ÇALIŞANLARIN İFADELERİNE BAŞVURULDU

        Bu arada, soruşturma kapsamında, Le Mesurier'in eşi Emma Hedvig Christina Winberg'in yanı sıra bazı çalışanların da ifadelerine başvuruldu.

        Ayrıca soruşturma kapsamında evde bulunan bazı elektronik eşyalarla Winberg'in cep telefonunun incelendiği öğrenildi.

        Winberg'in, eşi Le Mesurier'in bir süredir psikolojik rahatsızlık yaşadığı söylemesi ve evde bazı ilaçlar bulunması nedeniyle Le Mesurier'in hastane kayıtlarının incelendiği belirtildi.

        MENDİLCİ KAYIPLARA KARIŞTI

        Soruşturma devam ederkenilginç bir detay ortaya çıktı. Çevredeki esnaftan alınan bilgiye göre, İngiliz ajanın evinin önünde bir yıl önce bir mendil satıcısı beklemeye başladı. Adının Muhammed olduğu öğrenilen şahsın Suriye’deki savaştan kaçarak İstanbul’a geldiği öğrenildi. Şahsın Arapça konuştuğu ve zaman zaman mendil sattığı bilgisine ulaşıldı.

        Esnaf Yavuz Aydın, “Biz de o mendilciyi görüyorduk. Bazen haftalarca bazen de 1 ay boyunca orada durup mendil satıyordu. Kendi halinde gariban birisine benziyordu. Sorduğumuz zaman da Suriye Arabı olduğunu söylüyordu” dedi.

        “SURİYE İSTİHBARATINDA MI ÇALIŞIYORSUN DİYE SORDUM"

        Aydın, “Nerede ikamet ettiğini sorduğumuz da ise Şanlıurfa’da olduğunu söyledi. Ara sıra gelip kayboluyordu. Suriye istihbaratında mı çalışıyorsun diye sordum, ‘Yok, benim çoluk çoğumuz var, köyümüz bombardımana tutuldu o yüzden Türkiye’ye geldim’ dedi. 1 seneye yakın burada ama sürekli değil, 1-2 ay takılıp gidiyordu. Duyduğuma göre Karaköy’ün çeşitli yerlerinde mendil satıyormuş. En son yaklaşık 1 ay önce birkaç günlüğüne geldi ve sonra kayboldu. Ölen kişiyi gördük ama tanışıklığımız, samimiyetimiz ve muhabbetimiz yoktu. Pek dışarıyla muhabbeti olan kişiler değillerdi. Sipariş veriyorlardı ama çok sık değildi. Zaten kapılar şifreli, çoğu kişi de parmak iziyle açıldığını söylüyorlardı. Zaten o bile şüphe çekiyordu” ifadelerini kullandı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ