Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Cuma saati 7 Aralık 2018! (İl il Cuma saati) İstanbul'da Cuma namazı için öğle ezanı kaçta? İstanbul Cuma saati

        İstanbul Cuma namazı saati, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı haftalık ezan ve namaz saatleri tablosunda yer alıyor. Geçen hafta İstanbullular Cuma namazını saat 12.59'da okunan öğle ezanıyla birlikte kılmıştı. Bugünkü Cuma namazı için ise hazırlıklar tamamlanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tüm camilerde okunması için yayımladığı Cuma Hutbesi'nin teması "İslâm'ın güven ve barış çağrısı". İşte Diyanet'in yayımladığı Cuma Hutbesi ve il il Cuma namazı saati ile İstanbul Cuma saati...

        İSTANBUL CUMA SAATİ - 7 ARALIK 2018

        Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre İstanbul'da Cuma namazı bugün saat 13.01'de okunacak öğle ezanıyla birlikte kılınacak. İstanbul'un haftalık ezan ve namaz saatleri takvimi ise şöyle:

        Miladi Tarih İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
        07 Aralık 2018 Cuma 06:37 08:08 13:01 15:22 17:43 19:09
        08 Aralık 2018 Cumartesi 06:37 08:09 13:02 15:22 17:43 19:09
        09 Aralık 2018 Pazar 06:38 08:10 13:02 15:22 17:43 19:09
        10 Aralık 2018 Pazartesi 06:39 08:11 13:03 15:22 17:43 19:09
        11 Aralık 2018 Salı 06:40 08:11 13:03 15:22 17:43 19:09
        12 Aralık 2018 Çarşamba 06:40 08:12 13:04 15:22 17:43 19:09
        13 Aralık 2018 Perşembe 06:41 08:13 13:04 15:22 17:43 19:09
        İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYIN

        CUMA HUTBESİ - 7 ARALIK

        REKLAM

        SELÂM: İSLÂM’IN GÜVEN VE BARIŞ ÇAĞRISI

        Mübarek Cuma günü, aynı safta bir araya gelen aziz müminler!

        Bizi yaratan, yaşatan, türlü nimetlerle donatan Allah’a hamdü senalar olsun! O’nun habîb-i edîbi Muhammed Mustafa’ya salâtü selâm olsun! Resûl-i Ekrem’in pâk ve temiz âline, aziz ve kerim ashabına selâm olsun! Barış ve esenlik dini İslam’a sımsıkı sarılan, etrafına huzur ve güven veren Müslüman gönüllere selâm olsun!

        Muhterem Müslümanlar!

        Allah Resûlü (s.a.s), emin belde Mekke’den esenlik diyarı Medine’ye hicret için yola çıktığında, Medineli Müslümanlar günlerce hasret ve heyecan içinde onu beklemişlerdi. Nihayet Sevgili Peygamberimizin şehre ulaştığı haberi duyulunca ahali büyük bir coşkuyla yollara döküldü. Herkesin gözü ve kulağı Peygamberimizde, onun mübarek ağzından dökülecek ilk sözlerde idi. Allah Resûlü (s.a.s), o gün kalabalığa şöyle seslendi: “Ey insanlar! Selâmı aranızda yayın, birbirinize yemek ikram edin, insanlar uykuda iken namaz kılın ki, selâmetle cennete giresiniz.”

        REKLAM

        Kıymetli Müminler!

        “Selâm”, Rabbimizin esmâ-i hüsnâsından biridir. Allah Teâlâ, kullarını selâmete eriştiren, onlara sağlık ve afiyet bahşedendir. Muhammed Mustafa (s.a.s), insanlığı tevhide ve adalete davet eden, Allah’a kulluk etmeye, güven ve huzuru hâkim kılmaya, kardeşçe yaşamaya çağıran son peygamberdir. İslâm, adı üzerinde, barış ve ebedi kurtuluş dinidir. Müslüman ise, elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kişidir.

        Değerli Müslümanlar!

        Müminlerin birbirlerine “Selâmün aleyküm”, “Allah’ın selâmı üzerinize olsun” diyerek seslendiği her an, selâmın zengin anlam dünyası hayatımıza yansır. Mümin, imanından aldığı huzur ve güveni selâm ile çevresine yayar ve iyi niyetlerini duaya döker.

        Selâm, kalabalıklar içinde kendi telaşına düşmüş, belki de birbirine yabancılaşmış insanları tanıştırır ve kaynaştırır. Bir dost selâmı, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatır. Kalpleri yumuşatır, kırgınlıkları ortadan kaldırır. Selâm denizi coştuğunda gönüllerden kini giderir. Cennete ulaşan yolda, selâm ile yayılan muhabbetin payı vardır. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), şöyle buyurmaktadır: “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”

        Muhterem Müslümanlar!

        Mümin, kâinattaki her varlıkla selâm ve güven ilişkisi kurar; her işinde selâm ve barış dili kullanır. Allah’ın selâmını veren Müslüman, adeta bulunduğu yerde sözleriyle ve davranışlarıyla huzurun teminatı olur. Can yakmaz, gönül yıkmaz, kimseyi hakir görmez, kimsenin onur ve haysiyetini zedelemez, kaba ve kırıcı konuşmaz. Hâsılı Müslüman’ın verdiği selâm kuru bir sözden ibaret değil, bilâkis mana ve maksadına uygun bir iyilik şiarıdır.

        Aziz Müminler!

        Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de bize şöyle hitap ediyor: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (yani İslam'a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” O halde, en yakınlarımızdan başlamak üzere selâmı yayalım ve tanımasak da selâm verdiğimiz müminlerin sayısını artıralım. Bir huzur ve bereket duası olan selâmın hakkını verelim. Varlığımızla bulunduğumuz her yere güven ve huzur taşıyalım. Selâmımızla dillerden gönüllere kardeşlik bağları kuralım. Böylelikle misafiri olduğumuz fani dünyayı kavga ve ızdırap yurdu olmaktan çıkarıp sulh ve selâmet yurdu haline getirelim.

        Haberi Hazırlayan: Helin Genç
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ