Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz teknofobik insanlar değiliz - İş-Yaşam Haberleri

        Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'ne katıldı.

        Erdoğan, burada yaptığı konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

        Burada ortaya konulan fikirler, getirilen öneriler ve elbette mevcut uygulamalar ile geliştirilen eleştiriler bizim için çok kıymetlidir. Tecrübe ve birikimleri ile kamuoyumuzu aydınlatacak herkese teşekkür ediyorum.

        Değişim ve yenilik insan hayatının temel nitelikleridir.

        Her keşif Allah'ın kullarına lütfettiği sorgulama duygusunun bir eseridir aslında. Kıyamet gününe kadar insanoğlu soru sormaya ve merak etmeye devam edecektir.

        Tekerlek, Sümerler ile birlikte tüm insanlığın hayatını değiştirmiştir.

        REKLAM

        Bazı ülkelerde teknolojiyikabul etmeyen akımlar çıkmıştır. Amerika'da Amishler gibi hayatında teknoloji dondurmuş topluluklara evsahipliği yapıyor.

        İnsanın olduğu her yerde bu tür farklı yaklaşımların görülmesi gayet tabiidir.

        Dünyanın ilk rasathanesini kurmuş, bir dönem dünyanın en mümdit ilim irfan merkezlerine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak bizim yeniliklerle bir sorunumuz yoktur, olamaz.

        Bu açıdan biz modern tabirle teknofobik insanlar değiliz.

        Şüphesiz her buluşun arkasında ona hayat veren bir zihniyet ve dünya algısı vardır.

        Bu tarz bir teknoloji her şeyden önce müslümanların zihin yapısına aykırıdır. Dünya hayatını geçici gören, adaleti ve merhameti merkezi alan müslüman düşüncesi böylesine bir gelişmeye manidir.

        Nükleer başlıkları ev silahları yasaklama zihniyetine baktığınız zaman, bir tanesinde 12 bin 500 nükleer başlık var bir diğerinde de 7 bin 500 nükleer başlık var. Sonra diyor ki "Sen yapamazsın" E sen de var!

        İşte sıkıntı burada!

        Buna da ben, bir isim koyayım. Bu da bir zihni bağımlılıktır.

        Bizim asıl mücadele etmemiz gereken, teknolojinin insanlığın adım adım kendi kıyametine doğru sürüklenmesinin aracı haline getirilmesidir.

        Modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı insanlık bitti.

        10-15 yıl önce gündemimizde olmayan teknoloji bağımlılığı gibi yeni hastalıkların ortaya çıkmasının sebebi budur. Güney Kore, Çin gibi ülkeler bizden daha fazla bu sorunlarla yüzleşiyor. Genç nüfus başta olmak üzere tüm toplumu tehdit etmeye başladığını gösteriyor. Şüphesiz buradaki hocalarımız karşı karşıya bulunduğumuz vahim tabloyu çok daha iyi biliyorlar. Karşılarına gelen hastalarla bunları fiilen görüyor ve yaşıyorlar. İzninizle birkaç istatistiği sizlerle paylaşmak istiyorum.

        Japonya'da 1 milyondan fazla genç sosyal çekilme denilen hastalıktan muzdariptir.

        Araştırmalar bir çocuğun 14 yaşına gelinceye kadar televizyonda 11 bin cinayet sahnesi izlediğinii çizgifilmlerin yüzde 94'ün şiddet gösterdiğini ortaya koyuyor.

        Üniversite öğrencilerinden yüzde 13'ünün internet bağımlısı olduğu...

        12-18 yaş grubundaki çocuklardan yüzde 22'sinin de internet bağımlılığı sınırında bulunduğu ortaya koyuluyor.

        Günde ortalama gençler asgari 6 saat vakit geçiriyor.

        Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji bizi hayattan koparıyor.

        Anne/babalar, eğitimciler olarak bu kötü gidişi eli kolu bağlı bir şekilde izleyemeyiz.

        Teknoloji bağımlılığı ile mücadele ederken, geçmişi örnek gösteren bakış açısıyla hiçbir yere varamayız. Onlar geçti. Televizyonun, bilgisayarın, telefonun olmadığı sohbetin günlük hayatın bir parçası olduğu günleri özleyebiliriz.

        Zamanı geri döndüremeyeceğimize göre, gelecek için yapabileceklerimizin yollarını aramalıyız.

        Gençleri anlayamazsak, onlara ulaşamayız.

        Evlatlarımızla ortak dil geliştiremezsek, sorunlarımızın çözümü için doğru bir yol bulamayız. Teknolojiden uzak tutmak yerine, bilinçli kullanmanın yolunu göstermeli ve eğitimini vermeliyiz.

        Gerçek dünya ile sanal dünyayı ayıramayan çocukların zihniyeti teknolojinin etkilerine çok açıktır. Bu konuda okullarımıza öğretmenlerimizi de çok önemli görevler düşüyor.

        Her bağımlılık gibi teknoloji bağımlılığı da çözülmez aşılmaz değildir. Tedavisi vardır.

        Medyada oyun oynarken klavye başında ölen çocukların acı hikayeleriyle daha sık karşılaşmaya başladık. Şimdi asıl tehlikeye geleceğim. Cep telefonuyla öz çekim yaparken düşen… Bak hep gülmeye başladınız.. Kaza yapan, sakatlanan, hatta vefat eden insanlara dair haberleri, kimi zaman tebessüm ederek kimi zaman yüreğimiz parçalanarak takip ediyoruz.

        Son model telefonu alamadığı için strese giren, suç işleyen kişilere rastlıyoruz. Araç kullanırken gözlerini telefon ekranından ayırmayan milyonlarca insan olduğunu biliyoruz. Dost meclisindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke’de Beytullah’ta, Medine’de dahi insanlar, ibadetle meşgul olmak yerine telefonla vakit geçiriyor.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ