Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş Denizlispor - Beşiktaş maçı yazar yorumları - Beşiktaş Haberleri
        1

        ALİ ECE

        Beşiktaş, Josef kırmızı görmeden önce 3-0 öne geçtiğinde çok mu iyiydi? 22 gün önceki kadar kötü değildi ancak Denizlispor özellikle maç 11’e 11 devam ederken bayağı kötüydü. Beşiktaş’ta iyi olan iki, çok iyi olan bir nokta var: Josef atıldıktan sonra 3-0’dan maçı vermemek kötünün iyisi, Ghezzal-Rosier kanadı 22 gün öncesine göre iyi bir seviye yükselmesi, bir de Aboubakar Karagümrük hazırlık maçında verdiği güçlü sinyaldeki gibi Beşiktaş adına çok iyi olan tek şey!

        2

        Atiba’nın golü büyük oranda Aboubakar’ın hareketliliği ile zenginleştirdiği üstün oyun vizyonu kalitesi sayesinde geldi. 11’e 11’ken Josef, çapa rolünde takım boyunu ve pres mesafesini iyi ayarladı, Denizlispor’un kötü olmasından da faydalanarak Beşiktaş uzun süre rakip oyuncuları ceza alanında topla buluşturmadı. 11’e 10 oynanan bölüm ise Beşiktaş için gerilim filminden hallice!

        3

        Rosier, Ağustos’ta da aynı mali şartlarda kadroya katılabilirdi. Peki, Rosier sezon başında gelseydi en azından UEFA’da yola devam edilmez miydi? Teknik heyetin daha da çok çalışıp form grafiğini yeterli seviyede bulmadığı için 11’de şans vermediği Ljajiç, Oğuzhan ve hatta Güven gibi isimlerin form seviyelerini bir şekilde yükseltmesi gerek.

        4

        ÖMER ÜRÜNDÜL

        Beşiktaş orta sahasında Atiba, Dorukhan ve Josef üçlüsü maça hükmeden blok oldu. Souza kırmızı kart görene kadar Beşiktaş, Denizlispor'a nefes dahi aldırmadı. Pozisyonlar buldu, üç gol attı. 10 kişi kaldıktan sonra fark ikiye indi. Ciddi tehlike çanları çalacaktı ancak Alper Ulusoy, VAR'a gittiği pozisyonda Denizlispor lehine net penaltıyı vermedi. Anlamak çok zordu.

        5

        Ghezzal çok iyi tanıdığım, çok önemli bir yetenek. Ama şu anda fizik açıdan oldukça geride. Eğer Sergen Yalçın onu güçlendirebilirse Beşiktaş'a büyük artılar gelir. Aboubakar önemli bir santrfor. Hem golcü hem asistçi. Üç haftalık arada biraz kıpırdamış ama henüz tam gücünde değil. Sağ bek Rosier'i fizik olarak hazır gördüm. 3. golde de güzel bir asist yaptı ama tam bir fikir sahibi olabilmek için beklemek gerekir.

        6

        Dikkatimi çeken, takım için tehlike arz eden başka konular var. Josef çok iyi oynadığı bir maçta, hem de 3 farklı skor avantajı varken gereksiz bir hareketle direkt kırmızı gördü. Rosier rakibine sinirlendi ve çok sert bir hareket yaptı. Pozisyon turuncuydu hakem sarı verdi. Ama bir de Dorukhan olayı var. Bir pozisyonda rakibine sinirlendi ve kısa süre sonra kasıtlı tekme attı. Bu bana göre net kırmızıydı. Eğer bileğe, tendona yapılan basmaların karşılığı kırmızı kartsa, top düşünmeden kasıtlı atılan tekmenin de karşılığı aynıdır.

        7

        CEM DİZDAR

        İlk yarı boyunca yüksek enerjiyle oynayan Beşiktaş, verimliliği aynı oranda tutamasa da yüzdeli oynayarak iki gol buldu. Oysa Dorukhan Toköz, Josef De Souza, Atiba Hutchinson üçlüsü rakibe nefes aldırmayarak topu kolay ele geçiriyordu. Lakin oyunu şekillendirmesi beklenen Rachid Gezzal’ın yeniliği, Valentin Rosier’i bir türlü oyuna dahil edemedi. Ters kanattaki N’Sakala-Larin ikilisi de benzer seviyede kalınca iş orta sahadakilerin yapacaklarına kaldı, onlar da yapmaları gerekeni fazlasıyla yaptı zaten.

        8

        Ancak Ghezzal/Rosier ikilisi ilk yarı oluşturamadıkları alanı ikinci yarının hemen başında yaratınca ters yönden arka direğe sızan Larin’e sadece farkı açmak kaldı. Belli ki üç haftalık arada İtalyan kondisyoner Stefano Marrone futbolcuları sıkı çalıştırmış. Denizli takımının sahada uzun süre yokmuş gibi görünmesinde Beşiktaşlı oyuncuların diriliğinin payı büyüktü. Ancak De Souza atılınca temposu aniden düştü Beşiktaş’ın çünkü orta sahadaki denge bozuldu. Önce topu kaybettiler ardından Denizli neredeyse ilk geldiğinde golü buldu.

        9

        Peki bir oyuncunun yokluğunu kapatabilecek bir düzeni olmaz mı takımın? Bu şaşkınlık hali normal mi? Maçı öyle ya da böyle kazanmak Beşiktaş açısından kritik önemdeydi. Olası mağlubiyet tüm taşları yerinden oynatabilirdi. Onarım için zaman kazanmış oldular ancak onarabilirler mi, bu da bir başka soru?

        10

        Denizli’de zemin tam da olması gerektiği gibi fakat bir doğru yapınca mutlaka bir yanlış yapılacak ya! TFF’nin sadece ‘loca açma sevdası’ yüzünden tribüne yapılan derme çatma localara insanları dip dibe yerleştirmenin ne gereği var? Mesafeyi koruyarak tribüne dağıtılsa bu insanlar korona riski açısından daha doğru olmaz mıydı?

        11

        ALİ GÜLTİKEN

        Üç haftalık dinlenme süresi Beşiktaş'a ilaç gibi gelmiş. Yeni gelen oyuncuların hem fizik olarak güçlenmesi hem de düşünülen oyun düzenine adaptasyonu sağlanmış. Beşiktaş her pozisyonda aşağı yukarı o bölgenin oyuncuları ile ideale yakın bir takım kurmuş durumda.

        12

        Aslında kağıt üstünde kadroya baktığınızda Beşiktaş'ın Rosier ve Ghezzal tarafından daha ofansif oynayacağı düşünülse de işin icra tarafı sol kanattan N'Sakala ve Larin üzerinden geldi. Larin tercihi başlangıç olarak belki soru işaretleri barındırsa da kanattan etkili kontra pozisyonlarında Beşiktaş, Kanadalı forveti iyi kullandı. İkinci yarının başında da Larin attığı golle iyi oyununu perçinledi.

        13

        Aslında Beşiktaş'taki en büyük değişim yaratan oyuncu Aboubakar. Kamerunlu çok farklı bir futbolcu... Atletizmi ve fizik gücünün yanında santrfor bölgesinde oynamayı çok iyi becerebilen bir isim... Kendisi oynarken çevresindekileri de oynatıyor. Maçın içinde hangi dakika olursa olsun bir anda pozisyonu var edip, oyunu çevirebilecek bir oyuncu. Aboubakar her hafta kendi form grafiğini yükseltirken Beşiktaş'ın da puanlarını yükseltecek gibi görünüyor.

        14

        İkinci yarı Larin'in golünden sonra maç Beşiktaş lehine bitti gibi görünürken hakemin Josef'e gösterdiği yanlış kırmızı kart oyunu farklı bir noktaya getirdi. Beşiktaş'ın maçın başından itibaren yaptığı etkili savunma eksik kaldığı bölümde biraz zorlanmasına neden olsa da buna rağmen sonucu almaya yetti.

        15

        İLKER YASİN

        Sergen Yalçın futbolculuğunda sahada da sahanın dışında da sakin ve dingin idi. Oynadığı zaman maçın kaderine etki ederdi. Ama kenarda hâlâ dingin. Beşiktaş 3-0 öne geçtiği maçı az kaldı kazanamayacaktı. Çünkü futbolcular, koçları gibi sakin ve dingindi. Hatta lakayıt, zaman zaman sorumsuzdu. Kenardan oyundan kopan, dağılan oyunculara Güneş gibi müdahale edememek, Terim gibi kendine getirememek Sergen hocaya pek yakışmadı.

        16

        Beşiktaş, Trabzon’da kazandığı maç da dahil dün ilk yarı bu sezonun en iyi topunu oynadı. Yalçın, Vida’nın bu takımın vazgeçilmeyenlerinden biri olduğunu, her yıldızın hata yaptığında kenara alınmayacağını aklından çıkarmamalı. Oyundan kopan, defansı düşünmeyen Gökhan Töre, Güven gibi hücum adamlarının yerine savunmayı da aklında tutan Larin, Ghezzal gibi iki açık, Aboubakar arkasında sürekli pres yapan ve gol arayışında olan ama savunmayı da unutmayan bir Atiba ve ortada Dorukhan, Josef ikilisi ile kompakt bir futbol oynadı Beşiktaş.

        17

        Aboubakar 1 gol, 1 asiste rağmen ilk döneminin çok gerisinde. “Hâlâ sakat” diyenler var. Daha kolay oynayabileceği, pas verebileceği zamanlarda rakibin darbesine davetiye çıkarıyor, riskli hareketler yapıyor.

        18

        Beşiktaş'ın en iyi transferi Josef. Savunmada ve hücuma destekte başarılı, uzaktan vuruşlarıyla etkili, konsantrasyonu yüksek. Skor 3-0’ken profesyonelliğine yakışmayan bir biçimde kırmızı kart görmesi belki bu konsantrasyonun sonucu. De Souza, Dorukhan biraz toparlanınca işler daha iyi olacak. Souza’nın atılmasıyla Beşiktaş’ın bu kadar dağılmaya, komik hatalar yapmaya hakkı yok. Siyah beyazlılar ilk yarı çok iyi 2. yarı sıradan bir futbol oynadı. Skora evet ama bu futbol Beşiktaş’a yetmez.

        19

        ATTİLA GÖKÇE

        Denizli Atatürk Stadı, Beşiktaş’ın deplasmanda belki de en çok tercih edeceği yer. Orada zor veya kolay, kazanıyorlar!. Sıkıntılı süreçlerden de oradaki kazanımlarıyla çıktıklarını anımsıyoruz. Dün de maç böyle bir tablo ile sergilendi. Kolay başladı, zora girdi ama kazandılar.

        20

        Eğri oturup doğru konuşalım… Mensah ve Ljajic gibi “oynayamayanlar”a karşılık orta alanda Dorukhan, De Souza ve Atiba beklenenin üzerinde oyunu zenginleştiren adamlardı. Bu arada Aboubakar, Larin ve Ghezzal’ın da bastıran, hırpalayan, yardımlaşan akıcı oyun katkılarına da dikkati çekmekte yarar vardı.

        21

        Josef de Souza’nın Varela’ya kontrolsüz müdahalesiyle kırmızı kart görmesi, doğru karar. Burada Alper Ulusoy’un dikkatini çeken VAR’ın katkısını da takdir etmek gerekir. Beşiktaş 67’de 10 kişi kaldı. Merkezde Dorukhan da yalnız kalınca 76’da Mesanoviç’in golüne engel olamadılar. Sergen Hoca, golden sonra sarı kartlı Dorukhan’ı alıp daha dirençli olan Necip’i sürdü sahaya. Galiba küçük bir gecikme söz konusuydu.

        22

        Beşiktaş, ligdeki beşinci maçında da kalesini gole kapatamamış oldu… 10 kişilik takım, Gökhan ve Güven’in de katılımına rağmen Sacko’nun golünü de önleyemedi. Uzatma dakikaları Beşiktaş için tedirginlikle geçti ama maçı kazandılar. Kolay başlayan, zorlukla korunan bu galibiyet, finans, transfer, sakatlık ve formsuzluk sıkıntılarıyla boğuşan Beşiktaş için nefes alıp rahatlamanın ötesinde bir anlamda gövde gösterisiydi. Beklendiği gibi gösterişli bir başlangıç yapamayan Sergen Hoca’nın takımı, anlaşıldı ki kendini yenilemiş… Yiğidin hakkı yiğide. Her şeye rağmen bravo yani!

        23

        DENİZ ÇOBAN

        Hakem ekibi epeyce kritik karar vermek zorunda kaldı. Tartışmalı ve maçın gidişatını etkileyen kararlar oldu. 36. dakikada Oğuz Yılmaz’ın ceza sahasında elle oynadığı pozisyonda Ulusoy’un penaltı düdüğü doğruydu. Penaltı öncesinde Aboubakar’ın topa elle düzelttiği itirazları oldu ama Aboubakar’ın kolunun topa teması yoktu. 67. dakikada Souza’nın gördüğü kırmızı kart doğruydu. Souza, hedefinde top olmadan, kramponunun vidalarıyla, rakibinin savunmasız bölgesine bir müdahalede bulundu. Hakemin gözünden kaçan bu ihlal, VAR’ın gözünden kaçmadı.

        24

        Oyunun 81. dakikasında Vida’nın ceza sahasında rakibini ittiği itirazları oldu ve Denizlili futbolcular penaltı beklediler. Bence hakemin devam kararı doğruydu. 83. dakikada VAR müdahalesine rağmen Alper Ulusoy, N’Sakala-Özer pozisyonunda penaltı düdüğü çalmadı. Üzerinde uzun süre tartışılacak bir pozisyon. Şunu kabul ediyorum: Özer rakibi ile mücadeleye girmeden penaltı almaya gidiyor, erkenden kendini dizlerinden kırarak yere bırakmaya başlıyor. Fakat eğitimlerde hakemlere şöyle söylenir: Hücum oyuncusunun hareketlerine odaklanmayın, ihlali yapacak olan savunma oyuncusudur. Savunma oyuncusunun da Özer’in ayağına bastığını görüyoruz. Dolayısıyla burada penaltı verilmesi daha doğru karardı.

        25

        BİLAL MEŞE

        Kartal, neredeyse ilk yarının tamamını rakip alanda park ederek geçirdi. Bu farkındalık doğal olarak skor tabelasını da olumlu yansımalar yaptı. Ne var ki, Souza’nın kızarması, ikinci yarının son yirmi dakikasında her şeyi terse çevirdi! Souza bir çuval inciri berbat etti, Kartal zor kurtuldu, zor!

        26

        Kartal’da dikkatimi çeken bir başka değişim ise, takım oyununun ön plana çıkmasıdır. Gerek savunma, gerekse hücumda takım olarak olumlu işlere imza attılar. On kişi kaldıktan sonra rakibin baskısına direnmeye çalıştılar, ancak iki gole engel olamadılar.

        27

        İkinci yarı mı? Valla değişen bir şey yok, yine baskılı ve de çok adamla ofansa çıkan, fırsatlar arayan bir Beşiktaş vardı sahada. Nitekim Larin yakaladığı pozisyonu gole çevirirken, Souza’yı hesaba katmadı! Souza’nın kızarması nedeniyle Kartal savunmasına kapanırken, golü de kalesinde gördü. Mesanoviç, şık bir vuruşla farkı ikiye indirdi.

        28

        N’Skala, valla pimi çekilmiş bomba gibi, her tartışmalı pozisyonda o var, alışkanlık yaratmış! Nitekim, cezaalanı içinde rakibinin ayağına basıyor, VAR uyardı, Ulusoy, inceledi vermedi, hakeme dua etsin! Denizlispor’un yoğun baskısı, uzatmalarda Sacko, doksan artı dörtte, farkı bu kez bire indirdi. Ancak Kartal, zor da olsa üç puana kanat çırptı.

        29

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ