Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika: BBP lideri Mustafa Destici Habertürk'te soruları yanıtladı - Güncel haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

        Destici'nin konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

        "BÖLGE TEMİZLENİP SIĞINMACILAR ORAYA DÖNMELİDİR"

        Hedefleri Suriye'nin kuzeyinde Amerika güdümlü PKK, YPG'nin devlet kurma hayalleri var. Türkiye bugün o bölgeye harekat planlaması yapıyor. Son yapılan MGK'da bunun detaylı olarak gündeme alındığını biliyoruz. Biz BBP olarak Barış Pınarı Harekatı devam ederken, hedeflenen bölgenin kontrol altına alındıktan sonra durulması gerektiğini söylemiştik. Bugün harekatın hazırlıklar yapıldıktan sonra ivedi yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye hedeflediği bölgede tamamen teröristleri temizlemeli. O bölgelerden Türkiye'ye gelmiş olan sığınmacılar da güvenli hale geldikten sonra yerleştirilmeli. Bir bölgeye harekat yapılıp da diğer bölgeler eksik bırakılırsa orada başımız ağrımaya devam eder. Türkiye'deki sığınmacıların önemli kısmının o bölgelere yerleştirilmesi noktasında o harekatın bütün bölgelerin kapsamasının doğru olduğunu düşünüyorum. Bizim nihai hedefimiz elbette ki Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilerek iç savaşın sona erdirilmesi ve tamamen terörden arındırılması. Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelere gitmiş olan sığınmacıların kendi topraklarına dönmesini kast ediyorum.

        "İRAN TÜRKİYE'YE KARŞI DOSTLUK VE KARDEŞLİK İÇİNDE DEĞİL"

        REKLAM

        Rejimle bir şekilde yapılacak görüşmenin bir sonuç vereceğini düşünmüyorum. Tek başına karar verecek bir Suriye rejimi yok. Bu meselenin ancak Rusya, İran ve Suriye rejimiyle birlikte karar verebileceğini düşünüyorum. Bundan dolayı da Türkiye'nin Suriye rejimiyle yapacağı görüşmenin fayda sağlamayacağını; tam tersine Suriye rejiminin yaptıklarını meşrulaştıracağını düşünüyorum. Burada terör devam ederse, biz 30 kilometreyi kontrol altına aldık, aşağı doğru indiler. Türkiye vakti geldiğinde elbette oralara da operasyon yapabilecek güce sahiptir ve bunu yapacaktır. Şu anda Rusya dikkatini Ukrayna, Finlandiya ve İsveç'e yoğunlaştırmıştır. İran şu anda Türkiye'ye dostluk yapmamaktadır. Özellikle Irak'ta ve diğer yerlerde bizim oradaki üslerimize, kamplarımıza, birliklerimize saldıran gruplar içinde İran destekli olduğu bilgileri alıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar İran'a dost ve kardeş muamelesi yapmıştır. Ama şu anda İran'dan dostluk ve kardeşlik yeteri kadar görememekteyiz.

        "YUNANİSTAN'IN BURADAN BAŞARI ELDE ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

        NATO içerisindeki bazı ülkelerin, ki ABD'de buna dahildir, maalesef Türkiye'ye karşı bırakın dostluğu, stratejik müttefikliğin gereklerini yerine getirmediğini görüyoruz. Yunanistan'ın tavrı, ABD'nin Yunanistan'da kurduğu üsler. Dedeağaç başta olmak üzere o bölgedeki üslerin arazileri satın alarak ABD toprağı yaptığını biliyoruz. ABD'nin üsleri orada olduğu sürece her zaman Türkiye'ye karşı bir tehdittir. Türkiye'nin içindeki üslerin tamamına yakın NATO kapsamı içinde değerlendiriliyor. Üslerin içerisinde sadece ABD askerleri yok, NATO ve bizim de askerlerimiz var. Yunanistan'daki üslerle bizdeki üsleri aynı görmemek lazım. Yunanistan'ın son dönemlerde Türkiye'ye takındığı tavır, özellikle Miçotakis'in ABD'de konuşması, alkışlanması, karşılık görüşmesi doğal gelişmeler değil. Yunanistan adeta kendi topraklarını ABD toprağı haline getirmiştir, ABD mandasını kabul etmiştir. Elbette Türkiye buna karşı hazırlıklıdır. Yunanistan'ın buradan bir başarı elde etmesi mümkün değildir.

        REKLAM

        "İSVEÇ VE FİNLANDİYA YAZILI OLARAK GÜVENCE VERMELİDİR"

        Geçmişte Yunanistan'ın NATO'ya girişine müsaade etmeseydik bugün ABD'nin Yunanistan'da üsleri olamazdı. Eğer o taviz verilmemiş olsaydı bugün ne Yunanistan'ın ne de Rum kesiminin AB'ye girmesi söz konusu olamazdı. İsveç PKK terör örgütüne daha fazla müsamahakâr, Türkiye de bu konuda savunma sanayi başta olmak üzere birtakım kısıtlamalar getiriyor. Elbette Finlandiya o boyutta değil; lakin orada da var. Samimi olarak PKK, PYD, YPG'yi terör örgütü olarak kabul ettiklerini yazılı bir şekilde açıklamaları lazım. Daha önce Türkiye'ye garantiler verildi hiçbirisi tutulmadı. Bu konuda Türkiye'nin güvenlik endişelerinin tamamen ortadan kaldırılması lazım. PYD, YPG'nin bürolarını kapatıp, faaliyet yapmalarını engellemek ve bunlara silah ve para yardımından vazgeçmesi lazımdır. Her iki ülke Türkiye'nin talep ettiği ürünleri vermesi lazım.

        "MİLLET İTTİFAKI'NDAN BU KONUDA NET BİR DURUŞ GÖREMEDİK"

        NATO sözleşmesine baktığımız zaman orada yeni üye ülkelerin kabulü bütün üye ülkelerin ortak kararıyla ancak gerçekleşebiliyor. 1 ülke dahi karşı çıksa yeni ülke alınamıyor. Türkiye'nin elindeki en büyük güç bu. Şu anda orada her ne kadar biz NATO içinde ABD, Fransa, İtalya vesaire ülkelerle müttefik olsak da iş sahaya inildiğinde öyle olmuyor, çıkarlarınız çatışıyor. Şimdi Suriye'de ABD'nin hedefleri ayrı, Türkiye'nin hedefleri ayrı. ABD yasal müttefiki Türkiye'ye ambargo uygularken diğer taraftan PYD, YPG'yi TIR'lar dolusu silah yolluyor. Bunlar NATO'da var diye yenilerin eklenmesine göz yumulması söz konusu olmaz. Bu hükümetin, iktidarın ya da cumhur ittifakının meselesi değildir, tüm siyasi partilerin, terör örgütünün partisi HDP hariç, bu konuda hükümetin, cumhurbaşkanı ve devletin yanında durması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle millet ittifakını oluşturan partilerden maalesef net bir duruş görmedik. Bu doğru değil.

        "HEPİMİZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E ŞÜKRAN DUYUYORUZ"

        İstanbul'a yeni bir havalimanı yapıldı. Gerçekten güzel bir havalimanı. Eski havalimanı bir alışkanlıktı. Daha yakın, ulaşımı kolaydı diye belli itirazlar oldu. Elbette Atatürk Havalimanı'nın atıl durumda bırakılamazdı. CHP buraya yüksek binalar yapılacağını, ranta açılacağını iddia etti. Kendi iktidarlarında burayı millet bahçesi yapılacağını söylediler. Şimdi burası millet bahçesi yapıldı. Şimdi de park yapılıyor, yüzbinlerce ağaç dikiliyor. Aynı zamanda deprem anında en büyük toplanma merkezi olacak. Bu kadar olumlu şey bir arada iken buna karşı çıkmanın mantığını bulamadıkları için bu kez de Mustafa Kemal Atatürk üzerinden, gerçekten inanılması bir tez ortaya koydular. Atatürk bu milletin her bir ferdi için kıymetlidir. Kurtuluş Savaşımızın başkomutanıdır. Hepimiz ona şükran duyuyoruz. Gazi Meclis'imizin başkanıdır. Özellikle ben milliyetçiyim, maneviyatçıyım, muhafazakarım diyen insan bundan büyük memnuniyet duyar.

        "HSK ÜYELERİNİN ÇOĞUNLUĞUNU CHP VE İYİ PARTİ SEÇTİ"

        Biz siyasi partilerin görüşlerine saygı duyarız, bir araya gelmelerini doğal karşılarız. Ne söylüyor? Güçlendirilmiş parlamenter sistemi. Demokrasi, adalet, insan hakları, hukuk sadece parlamenter sistemde sağlanabilecek şeyler değil. Bugün ABD Başkanlık, Fransa yarı Başkanlık, Almanya parlamenter sistemiyle yönetiliyor. Türkiye'de özellikle son sistem değişikliğiyle birlikte kuvvetler ayrılmış durumda. Yasama, yargı ve yürütme ayrılmış durumda. En son Kavala kararından sonra sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere pek çok yönetici açıklama yaptı, HSK'yı hedef aldı. HSK üyelerinin çoğunluğunu Meclis seçiyor. Meclis'in seçtiği 7 üyeyi CHP ve İYİ Parti seçti. Şu anda CHP ve İYİ Parti'nin oy verdiği 7 kişi çoğunluk vaziyette.

        "KUR KORUMALI MEVDUAT EKONOMİYE ZARAR VERİRSE VAZGEÇİLEBİLİR"

        Elbette ki Hazine, Maliye, hükümet yetkilileri bunun ne getirdiğini, ne götürdüğünü hesap etmişlerdir. Eğer gerçekten bu Türkiye ekonomisine zarar verdiği görülürse elbette ki terk edilebilir. Zaten geçici süreliğine getirilmişti. Hazine'ye elbette yük getiriyor. Ama karşıladığı yük ne kadar? Buna bakmak lazım. Eğer karşıladığı yük, getirdiği yükten fazla değilse yeniden değerlendirilebilir. Yeni bir karar alınabilir. Değişmez bir şey değildir. Ekonomik politikalarda bir devletin, hükümetin kalıcı politikalar bir de geçici politikaları, tedbirleri vardır. Kur korumalı mevduat sistemi de bunlardan bir tanesidir. Dünya ekonomisi bir krizden geçiyor, Türkiye de bunun dışında değil.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ