Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Günler

        Sağlığa dair en güncel ve doğru bilgilerin verileceği 'Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Günler', 30 Kasım Pazartesi günü SHOW TV'de başlayacak.

        Dr. Ender Saraç, hafta içi her gün saat 9.45'te SHOW TV ekranından sağlıkla ilgili en doğru bilgileri ve en yeni gelişmeleri izleyicilere aktaracak.

        Bedensel, zihinsel, ruhsal her türlü rahatsızlığın sebeplerini ve neler yapmak gerektiğini alanında uzman meslektaşları ve konuklarıyla masaya yatıracak olan Dr. Ender Saraç özellikle de pandemi sürecinde bağışıklığı kuvvetli tutmanın püf noktalarını da 'Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Günler'de verecek. Evimizde kendi kendimize yapacağımız spordan, Şef Sinem Çapraz ile pişireceğimiz sağlıklı yemek tariflerine kadar sağlığa dair her şey 'Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Günler'de yer alacak.

        Dr. Ender Saraç, yeni programının içeriğini ve sağlıklı beslenmeyle ilgili bilgileri Habertürk'ten Mehmet Çalışkan ile yaptığı röportajda paylaştı.

        'Dr. Ender Saraç ile Sağlıklı Günler' başlıyor. Programda neler izleyeceğiz?

        Bu program, sabah ekranlarına bambaşka bir temizlik ve soluk getirecek. Uzman doktorlar ve uzman sağlık personeliyle başta koronavirüse karşı korunmak, bağışıklığı güçlendirmek, pandemi döneminde alınan kiloların verilmesi, sağlıklı zayıflama, diyetler, kürler ve manevi olarak kendimizi daha iyi hissetmemizin yollarıyla ilgili ipuçları ve ilaç gibi yemekler köşesi olacak.

        Sağlıklı beslenmenin formülü kişiden kişiye değişir mi?

        Evet, değişebilir. Yaşa, cinsiyete, mevsime, pandemiye göre beslenme de aslında daha kişiye özel olmalıdır. Ancak bu programda genel doğruları öğreteceğiz.

        Sağlıklı bir yaşam için herkesin her gün ille de tüketmesi gereken besinler var mı? Onları hangi ölçülerde tüketmeliyiz?

        Probiyotikler mevsimin taze sebze ve meyveleri, hayvansal proteinler, bakliyatlar, zeytinyağı, tam tahıllar genelde soframızda bulunmalı. Ölçü, kişinin kilosuna ve hareket egzersiz düzenine göre değişebilir.

        Koronavirüse karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için ille de tüketmemiz gereken besinler nelerdir?

        Limon, işlenmemiş kırmızı et, pırasa, soğan, sarımsak, kekik, zahter, bitki çayları, zencefil, zerdeçal, kabak çekirdeği, kefir, şalgam suyu, ev yapımı turşu ve ev yapımı doğal yoğurt ilk aklıma gelenler.

         Image Title 1  Image Title 2
        Description

        Tavsiyelerini dinlememiz gereken sağlık uzmanlarında özellikle hangi özellikleri aramamız gerekiyor?

        Özellikle uzun yıllardır var olması, aynı formunu korumuş, yaşına göre daha genç ve fit olması, dedikleriyle yaptıklarının tutarlı olması önemlidir.

        Kişilerin sahip oldukları hastalıklar nedeniyle tüketmemesi gereken besinlerle bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi adına tüketmesi gereken bazı besinler çarpışıyor. Bu durumda kişiler, sahip oldukları hastalıklar için o besinleri tüketmemeli mi yoksa bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için tüketmeliler mi? Her iki durumu da karşılayacak bir beslenme programı var mıdır?

        Bu oldukça zor bir soru. Bunda en mantıklısı, bu konuda deneyimli bir hekime başvurmak ve kan tahlili sonucuna göre ilerlemektir.

        Bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi adına 65 yaş üstü kişilere beslenme adına ek olarak nasıl tavsiyelerde bulunursunuz?

        65 yaş üstündeki kişilere turna yemişi, tuzsuz kabak çekirdeği, limon, sülforafan içeren gıdalar (brokoli, brüksel lahanası, karnabahar, turp) pırasa, sarımsak, soğan, mor meyveler, balık, ceviz ve taze yeşillikler tüketmelerini öneririm.

         Image Title 1  Image Title 2
        Description

        Zaman zaman düne kadar ille de tüketmemiz gerektiğini bildiğimiz besinlerin bugün zararlı olduğu konusunda uyarılar alıyoruz. Bu durum, yeni araştırmalar ışığında mı ortaya çıkıyor yoksa sağlık konusunda işin ehli olmayan kişilerin yaptığı yersiz açıklamalardan mı kaynaklanıyor?

        Çok haklısınız. Sürekli bir fikir değişikliği var. Ben beslenme konusunda ayurveda tıbbını temel aldığım için böyle çelişkiler yaşamıyorum. Çünkü bu tıp sistemine göre kişinin beden tipi oldukça önemli. Gıdaları, mevsime ve cinsiyete daha özel olarak önerebiliyoruz. Böylece binlerce yıl denenmiş kadim bilgiler ışığında bitkiler, baharatlar, çaylar ve beslenme ürünleriyle ilgili tutarsızlıklar yaşamıyoruz. Dikkat edin, 30 yıldır ülkede var olan sağlıklı ve fit olan bilindik işinin ehli kaç tane doktor var? Para verip televizyona çıkan özellikle sağlık dışı kişiler kısa bir süreliğine parlasa bile popüler olmak adına yaptığı açıklamaların hiçbir temeli olmadığı ortaya çıkıyor.

        Örneğin düne kadar günde bir tane haşlanmış yumurtanın yararlı olduğunu bilirken geçtiğimiz günlerde bir haberde yumurtanın yararından çok zararının olduğunu ve her gün yumurta yemenin şeker hastalığına neden olacağını okudum. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

        Yumurta çok spekülatif yorumlara maruz kaldı. Haftada 3 - 4 kez doğru pişirilmiş doğal yumurtanın yararının, zararından çok daha fazla olduğu kanısındayım.

        Çeşitli kişiler, yaz gelmeden birkaç ay önce bir önceki yıldan farklı, hatta zıt diyet önerilerinde bulunuyor. Bu durumun nedeni nedir? Bir sağlık uzmanının önerdiği diyet herkes için geçerli olabilir mi? Yoksa kişilerin bünyesi gereği diyet programları herkes için farklı mı olmalı? Bunun yanı sıra hızlandırılmış diyet, vücuda aşırı zarar vermez mi?

        Tabii ki bilindik uzmanlar olarak zayıflama programları ve diyet verebiliyoruz. Burada genel doğrulardan bahsetmek lazım. Çünkü gerçek ve detaylı bir diyet kişiye özel olmalıdır. Aşırı hızlı ve şok diyetler, hele bu pandemi döneminde yarardan çok zarar getirebilirler.

        Yakabildiğimiz sürece yediklerimizin yine bir zararı var mıdır yoksa yaktığımız halde vücudumuza zarar verirler mi? Sorun, yediklerimizde mi yoksa yediklerimizi yakamamakta mı?

        Her ikisi de doğru. Bazı gıdaları yakarsak bir sıkıntı olmaz ama bazı gıdaları yaksanız bile size kilo aldırmasa bile bedene zararı vardır. Örneğin mısır şurubu, kızartmalar gibi...

        Organik olan bir besinle organik olmayan aynı besini tüketme ölçüsü aynı mıdır yoksa farklı mıdır? Aynı besinden organik olanı daha fazla tüketebilir miyiz? Organik besini diğerlerinden nasıl ayırırız?

        Organik gıdaların en büyük özelliği kilo aldırmamaları değil, vitamin ve antioksidanları daha yüksek oranda içermeleri ve bedenle uyumunun daha yararlı olması. Özellikle bu pandemi döneminde daha organik beslenmeye özen göstermeliyiz. En son olarak şunu söylemek isterim; sevgi huzur ve paylaşımın olmadığı bir sofrada ne yerseniz yiyin şifa olmaz. Tersine biraz zararlı gıda da olsa paylaşım, kahkaha, sevgi ve muhabbetle yenen bir sofradan ise sağlıklı hücreler ve şifa enerjisi ortaya çıkar. Bu nedenle yemekleri isteyerek pişirmek, ücretini hak ederek kazanmış olmak ve sofrada şükretmek veya bir sofra duası etmek, stresi sofraya taşımamak da belki de neyi ne kadar yediğimiz kadar önemlidir.

        Haberi Hazırlayan: Mehmet Çalışkan
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ