Prof. Dr. Ayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların ölüm nedenlerinin başında gelen salgın hastalıkların, tarihin şekillenmesinde önemli role sahip olduklarını söyledi.Salgınların tarih boyunca, kıtlık, yangın, sel, deprem, doğal afetler gibi çok fazla tahribata yol açtığını vurgulayan Ayar, "Ortaya çıktığı coğrafyalarda uzun süre silinmeyecek izler bırakan salgın hastalıklar arasında özellikle vebanın insanın kolektif hafızasında yer etmiş olması, 14. yüzyılda Avrupa'da yaşanan büyük veba salgını ile açıklanabilir. Zira bazı kaynaklara göre bu salgın sırasında Avrupa nüfusunun üçte biri ölmüştür." dedi.Bugün yaşanan salgının, tarihteki benzer örneklerini anımsattığını belirten Ayar, salgının kıtalar arası hal almasının "pandemi" olarak tanımlandığını ifade etti.Ayar, şöyle devam etti:"Dünyanın bir ülkesindeki, bir şehirdeki illet, dünyanın başka yerine birkaç günde ulaşıyor, orada da büyük çaplı tahribata yol açabiliyor. Dünya, hemen hemen her dönemde salgın hastalıklarla mücadele etmiştir. İnsanlık en önemli salgın hastalıkların başında gelen veba ve koleranın ardından bugün korona ile karşı karşıyadır. Geçmişe baktığımızda dünyanın salgın hastalıklara yabancı olmadığını görüyoruz."Ayar, salgınların geçmiş dönemlerde devletlerin ekonomilerini yerle bir ettiğini, bazılarının yıkılma sürecine neden olduğunu belirterek, "Salgın hastalıklar orduları kırmış geçirmiş, devletlerin ekonomilerini yerle bir etmiş, bazılarının yıkılmasına, bazılarının yıkılma sürecine girmelerine yol açmışlardır." diye konuştu.Özellikle 19. yüzyılda ulaşım ve ticari faaliyetlerdeki gelişmenin hastalıkların yayılmasını hızlandırdığını kaydeden Ayar, "Kolera bazı yazarlara göre 5, bazılarına göre 6 kez pandemi olmuş. Yani Hindistan'dan Arjantin'e, Amerika'dan Osmanlı topraklarına kadar hastalık peyderpey ilerleyerek pandemi halini almış. Yine 100 binlerce insanın ölümüne yol açmıştır." ifadelerini kullandı.- "Veba biterken ortaya kolera çıkıyor"Hastalıkların tarihte güç olarak farklı seyirlerde devam ettiğini vurgulayan Ayar, şu bilgileri verdi:"Vebanın ne zamandan beri dünyada var olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Bizans ile 5. ve 6. yüzyıldan itibaren veba salgınına dair veriler var. 14. yüzyılda kara ölüm dediğimiz muazzam salgın bunlardan. 19. yüzyıla kadar azalarak devam eden veba salgınları 1800'lerin başından itibaren Avrupa'dan silinmeye başlıyor. Osmanlı'da da 1900'lü yıllara kadar devam etmekle birlikte yine 1840'lardan itibaren azalma eğilimi gösteriyor. Burada veba biterken ortaya kolera çıkıyor, hem de ondan daha öldürücü."Ayar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasının önlenmesi için uygulanan karantina yönteminin, Osmanlı döneminde de uygulandığını söyledi.Tarihte ilk karantina uygulamasının 40 gün sürdüğünü, Osmanlı döneminde ise ilk karantina uygulamalarının 1830'larda başladığını anlatan Ayar, sözlerini şöyle tamamladı:"İlk kolera dalgası geldiğinde, aynı dönemde vebayı da yaşıyoruz, bilhassa vebaya karşı İstanbul'u korumak amaçlı. 1840'tan itibaren Osmanlı'da karantina meclisi tesis ediliyor. Bundan sonra Osmanlı sınırları içerisinden girecek ve çıkacak gemilerin ve kara yolu araçlarının tahaffuzhane dediğimiz karantina mevkileri oluşturulmuş. Tahaffuzhanenin işlevleri dışarıdan gelecek yolcuların bir müddet bekletildiği ve muayenelerinin yapıldığı ve temiz olmaları halinde şehre kabul edildikleri mahallelerdir."
-
Son Dakika
-
Canlı Yayın
- Gündem
- Ekonomi
-
Dünya
- Spor
- Magazin
-
Gastro
-
Kadın
- Sağlık
-
Yazarlar
-
Yaşam
-
Çocuk
- Teknoloji
-
Kültür Sanat
-
Röportajlar
-
Kısayol
-
Grafik Haber
- Galeri
- Video
- Akıl Oyunları
-
Yerel Haberler
- Servisler
- Portallar
-
Hafta Sonu
- 7x24
-
Vefat
-
Künye
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.