Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Türkiye eksenini ve yörüngesini genişleten bir ülkedir!

        Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ''Türkiye'nin İran'ın avukatlığını yapma gibi bir düşüncesi olmadığını belirterek, ''Ticaretin hassas konuların dışında kalan kısımda herhangi bir şekilde yasaklanması veya bazı kısıtlamaların getirilmesinin Türkiye'nin en rahat ticaret yapabileceği komşularıyla ticaretini engellememesi gerekir'' dedi.

        Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) 29. yıllık konferansı, Ritz-Carlton Otel'de başladı.

        Zafer Çağlayan, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, iki ülke arasında ciddi potansiyel arz eden ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, siyasi ve askeri ilişkilerin ticaretle taçlandırılması gerektiğini söyledi.

        Temelleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aralık ayındaki Washington ziyareti sırasında ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinden sonra atılan ''ABD-Türkiye Ekonomik ve Ticari Stratejik İş Birliği Çerçevesi'' toplantısının yarın yapılacağını belirten Çağlayan, bunun iki ülkenin ekonomi ve ticaret alanındaki iş birliğinde bir ilk ve büyük bir başlangıç olacağını kaydetti.

        Çağlayan, model ortaklık çerçevesinde geliştirilecek iş konseylerinde ABD ve Türkiye tarafından belirlenecek iş adamlarının bir araya gelerek güç birliği yapacağını belirterek, ''Şunun altını çizmek istiyorum. Bu, mevcut yapılara alternatif değil, birbirini tamamlayan, geliştiren bir çalışma'' diye konuştu.

        Zafer Çağlayan, ''Bu çerçevenin oluşturulmasının gerekçesi, aramızdaki mevcut ama Türkiye tarafını sevindirmeyen, sevindirmekten uzak mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunlarını bilikte tespit etmek ve bu sorunların çözümünü sağlamak. İkinci olarak da ticaretimizi ve ekonomimizi karşılıklı olarak daha fazla geliştirmek'' ifadesini kullandı.

        Bakan Çağlayan, çerçevenin iki ülke iş adamlarının ülkeleri ve diğer ülkelerdeki karşılıklı yatırımlarını desteklemeyi, üçüncü ülkelere yönelik yatırımlarını artırmayı amaçladığını söyledi.

        "TİCARİ İLİŞKİLER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

        İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Çağlayan, toplam ihracatı 2002'de 36 milyar dolar olan Türkiye'nin bunu 2008 yılında neredeyse 4'e katlayarak 132 milyar dolar düzeyine getirdiğini hatırlattı.

        Çağlayan, ihracatın yüzde 50'den fazlasının AB üyelerine yapıldığını, bunun da yüzde 92'den fazlasını sanayi ürünlerinin oluşturduğunu anımsatarak, buna karşın ABD ile ticaretin iki ülke arasındaki yakınlıkla atbaşı gitmediğini söyledi.

        Türkiye'nin ABD'ye ihracat ve ithalatının son 8 yılını değerlendiren Çağlayan, ''Dünya ekonomisi gelişirken Türkiye'nin ihracatı ve dış ticaret gelişirken ABD ile ticarete baktığımızda 8 yılda bir arpa boyu yol bile gitmemişiz'' diye konuştu.

        Bu konunun karşılıklı eksikliklerden kaynaklandığını, Türkiye'nin de ihraç kabiliyeti ve ürünlerini ABD pazarına tanıtamadığını, gerekli pazarlara girilemediğini belirten Çağlayan, artık geleceğe baktıklarını ve ticaretin geliştirilip engellerin kaldırılmasını hedeflediklerini bildirdi.

        "TÜRKİYE YATIRIMLARDA CİDDİ CAZİBE MERKEZİ

        Türkiye'de 4. uluslararası büyük yabancı yatırımcı olan ABD şirketlerinin 6,5 milyar dolarlık yatırımları bulunduğunu belirten Çağlayan, bugünkü teşvik sistemi, ar-ge'ye yönelik destekleri, coğrafi konumu, komşuları ve diğer ülkelerle ilişkileri ve genç nüfusu düşünüldüğünde Türkiye'nin yatırım için ABD firmaları açısından ciddi cazibe merkezi olduğunu söyledi.

        Çağlayan, birçok ülkeye 4 saat uzaklıkta olmasının da Türkiye'yi yatırım açısından cazip hale getirdiğini kaydetti.

        Türkiye'nin enerji alanında da gelecek 10 yılda yaklaşık 110-120 milyar dolarlık yatırım yapılacak ülke olduğunu söyleyen Bakan Çağlayan, Türkiye'nin önemli enerji geçiş ve güvenlik koridoru olduğuna da işaret etti.

        Çağlayan, şu anda dünyada 225 uluslararası müteahhitlik sektöründe Türkiye'nin bu yıl 33 firmayla dünya ikincisi olduğunu ve bu alanda ABD'nin önüne geçtiğini söyledi.

        Bu alanda da iki ülke arasında önemli iş birliği olabileceğine dikkati çeken Çağlayan, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye çok cazip şartlarla geldiğini, 3. ve 4. bölgelere yatırım yapanlara yatırım arazinin bedelsiz verildiğini hatırlattı.

        "İRAN'IN AVUKATLIĞINI YAPMIYORUZ"

        Çağlayan, komşu ve çevre ülkelerle stratejik iş birliği vasıtasıyla ilişkilerin artırıldığını, Türkiye'nin komşularıyla ''sıfır sorun politikası''nın yanı sıra ''sınırsız ticaret'' yapma gayreti içinde olduğunu söyledi.

        Türkiye'nin İran'ın avukatlığını yapma veya avukatlığına soyunma gibi bir düşüncesinin asla olmadığını vurgulayan Çağlayan, sorunun barış yoluyla çözülmesi için uğraştığını ifade etti.

        Devlet Bakanı Çağlayan, ''Şunu soruyorum: 66 milyar dolar İran ithalatı var toplamda, Türkiye'nin payı sadece 2 milyar dolar. 64 milyar dolarlık ihracatı İran'a kimler yapmış, bunların konuşulması, tartışılması lazım'' dedi.

        Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nin kararına sonuna kadar saygılı olduğunu belirten Çağlayan, ''Sizlerle hemfikiriz ama ticaretin hassas konuların dışında kalan kısımda herhangi bir şekilde yasaklanması veya bazı kısıtlamaların getirilmesinin Türkiye'nin en rahat ticaret yapabileceği komşularıyla ticaretini engellememesi gerekir'' diye konuştu.

        "YAHUDİ KARDEŞLERİMİZLE SORUNUMUZ YOK"

        Kıbrıs'taki sorunun çözümü konusunda ABD'nin desteğini beklediklerini belirten Çağlayan, Türkiye'de yüzbinlerce Ermeninin yaşadığını, Türklerin Yahudi kardeşleriyle hiçbir sorunu bulunmadığını söyledi.

        Çağlayan, eksen kayması tartışmalarıyla ilgili olarak da Türkiye'nin değil dünyanın ekseninin kaydığını belirterek, G-7 ülkelerinin dünya ekonomisindeki payları düşerken gelişmekte olan ülkelerinkinin arttığını bildirdi.

        Zafer Çağlayan, ''Bu çok net şekilde dünyanın ekseninin kaydığını gösteriyor. Eksen arıyorsanız eksen burada ama Türkiye eksenini kaydırmak düşüncesinde değil. Türkiye, dünyanın her ülkesiyle, bölgesiyle ticaretini geliştirmeyi amaç edinmiş, eksenini ve yörüngesini genişleten bir ülkedir. Türkiye'nin yönü batıya dönüktür'' dedi.

        Bakan Çağlayan, Türkiye'deki anayasa değişikliğine yönelik referandumun halkın ciddi desteğiyle geçtiğini, daha fazla demokrasi, özgürlük ve bireysel hakların gelişmesinin amaçlandığını söyledi.

        HİSARCIKLIOĞLU: "TÜRKİYENİN TİCARETİNE ZARAR VEREBİLİR"

        Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye'nin bölgesinde nükleer bir İran istemediğini ama komşularla ticaretin geliştirilmesinin amaçlandığını belirterek, ABD'nin İran'a yönelik son yaptırımlarının Türkiye'nin ticaretine zarar verebileceğini söyledi.

        Türkiye-ABD ilişkilerinde derin ekonomik ortaklıkları geliştirmek gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ABD'nin güçlü ortağı olmak istediğini, kendi komşularıyla bağlarının da iki ülke ilişkileri için engel değil fırsat olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.

        Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin coğrafi konumu ve komşuları ile çevresine yönelik pazarlardaki aktifliğiyle ABD şirketlerine yeni pazarlara girme konusunda imkan sağlayabileceğine dikkati çekti.

        Girimcilik alanındaki iş birliğine de değinen Hisarcıklıoğlu, Obama yönetiminin Ortadoğu'ya yönelik girişimcilik programını desteklediklerini ve gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti.

        Hisarcıklıoğlu, ABD'nin Türkiye'nin AB üyeliğine desteğine şimdilerde daha fazla ihtiyaç duyulduğunu, KKTC'ye izolasyonların kaldırılması konusunda ABD'den destek beklediklerini, terör örgütü PKK ile mücadelede iş birliğinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

        Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer ise Türkiye'nin güçlü ve büyüyen bir ekonomiye sahip olduğuna dikkati çekerek, Türkiye ile ABD arasındaki bağların birkaç yılda daha fazla geliştiğini söyledi.

        THY'nin ABD ve Kanada'dan sorumlu direktörü İhsan Baytan, THY'nin ABD'den Türkiye'ye direkt yeni uçuşlarından bahsederek, bunun ABD'li iş adamlarına diğer bölgelere daha kolay ulaşma imkanı sağlayacağını kaydetti.

        Amerikan-Türk Konseyi Başkanı Richard Armitage de iki ülkenin birbiriyle diyaloğunun daha da artması, birbirini daha çok dinlemesi gerektiğini söyledi. Armitage, iki ülke arasındaki ilişkide nisan ayından sonra gelinin noktadan mutlu olduğunu belirtti.

        ABD SAVUNMA BAKAN YARDIMCISI VERSHBOW: "(SİLAH ALIM KONULARINDA KONGREDEKİ SİYASİ ATMOSFERE DAİR)

        MAALESEF TÜRKİYE'NİN İSRAİL VE İRAN'LA İLGİLİ SÖZ VE EYLEMLERİ, ABD'NİN DESTEK VERDİĞİ BAZI ÖNEMLİ PROJELERİ ZORLAŞTIRAN BİR SİYASİ İKLİM YARATTI''

        ABD Savunma Bakanlığının Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Alexander Vershbow, ABD Kongresinin silah alım konularında önemli rol oynadığına işaret ederek, ''Maalesef Türkiye'nin geçen ilkbaharda İsrail ve İran ile ilgili söz ve eylemleri, ABD'nin destek verdiği bazı önemli projelerde kısa vadede ilerleme sağlanmasını zorlaştıran siyasi iklim yarattı'' dedi.

        Vershbow, Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) 29'uncu toplantısında düzenlenen panelde, ABD'nin, terör örgütü PKK ile mücadelede Türkiye'ye tam desteğinin tekrar altını çizdi.

        İki ülke arasında savunma ve güvenlik konusundaki işbirliğinin güçlü olduğunu ve böyle kalmaya da devam edeceğini dile getiren Vershbow, Türkiye ile yakından çalıştıkları alanlar arasında işbirliğine etkide bulunan alanların da bulunduğunu söyledi.

        Bu noktada, Türkiye'nin ABD'den silah alım projelerine sözü getiren Vershbow, Kongrenin bu konularda önemli bir rol oynadığına dikkati çekti.

        Vershbow, ''Maalesef Türkiye'nin geçen ilkbaharda İran ve İsrail ile ilgili söz ve eylemleri, ABD'nin desteklediği bazı önemli projelerde kısa vadede ilerleme sağlanmasını zorlaştıran bir siyasi iklim yarattı'' diye konuştu.

        ABD Savunma Bakan Yardımcısı Alexander Vershbow, ''bu iklimlerin değişebileceğine'' de işaret ederek, iki ülke arasında geniş boyutta işbirliği alanları olduğunu sözlerine ekledi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ