The Hill

Suriye hükümetinin, Devlet Başkanı Beşer Esad’ın eşi Esma Esad’in Vogue dergisinde yayımlanacak biyografisinin hazırlanması için uluslararası bir halkla ilişkiler şirketiyle anlaşma imzaladığı ortaya çıktı.

Dünyanın dört bir yanında iletişim danışmanlığı hizmeti veren Brown Lloyd James şirketi, Kasım 2010’sa Suriye hükümetiyle aylık bedeli 5 bin dolar olan bir anlaşmaya vardı. Anlaşma, dünyanın en seçkin moda dergilerinden Vogue’a vereceği röportaj ve fotoğraf çekimlerinde ‘first lady’ Esma Esad için parlak bir imaj oluşturmayı amaçlıyordu.

Söz konusu röportaj geçtiğimiz Mart ayında yayımlandı. Ancak yayım tarihinin Suriye hükümetinin rejim karşıtlarına uyguladığı sıkı önlem ve baskılara denk düşmesi büyük tartışmalara ve kınamalara yol açtı.

Şirket, 25 bin dolar karşılığında anlaşmanın genişletilmesi konusunda Suriye hükümetiyle anlaştı. Ancak Mart ayından sonra verdikleri hizmetin sona erdiğini duyurdu. Şirket, Suriye hükümetiyle yaptığı anlaşma metninde “kalıcı ve karşılıklı kazanca dayalı ilişkilerinin sürmesini umuyoruz” ifadesini kullandı.

BÜYÜK TEPKİ TOPLADI

Brown Lloyd James sonradan, Suriye hükümetiyle iş ilişkilerinin 10 Aralık 2010’da bittiğini duyurdu. Şirket, The Hill gazetesine verdiği demeçte yeni anlaşmanın, “Suriye’nin muhteşem tarihi eserlerinin tanıtımı amacıyla yapıldığını ve çalışma sahasının başkent Şam ile sınırlı kalacağını” açıkladı.

Firmanın ilk kontrat kapsamında Vogue’da yayımlanan “Esma Esad: Çöldeki Gül” çalışması hem büyük ilgi toplamış, hem de sert eleştirilerin hedefi olmuştu. Ancak çalışma Şubat ayında internette yayımlandığında, yerel basın ve dış politika çevrelerinin eleştirilerine maruz kaldı.

İlk olarak Şubat 2010’da internetten yayımlanan Esma Esad röportajına ilk yorum, Foreign Policy dergisinin editörlerinden David Kenner’dan gelmişti. “Vogue’daki haberde bir kez olsun Ortadoğu’dan Suriye’ye de yayılan protesto gösterilerine değinilmemiş” diyen Kenner, haberi hazırlayanları Ortadoğu’da olup bitenler yerine first lady’nin “kaşına-gözüne” odaklanmakla suçlamıştı.

Suçlamaları “Biz Suriye ile çalışma kararı aldığımızda, ABD ile ülkenin ilişkilerinin iyiye gittiği bir dönemdi” diyerek yanıtlayan Brown Lloyd James, bu tarz çalışmaların uluslararası ilişkilere olumlu katkılarının olduğunu belirtti.

‘YAPTIRIMLAR VE BASKI SÜRECEK’

Suriye, insan hakları açısından düşük bir performans sergileyen bir ülke. 1979’dan beri, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından, teröre sponsor olan devletler arasında gösteriliyor. Bir süredir, hükümet karşıtı gösterilerle çalkalanan ülkede başbakan Beşer Esad, tüm güvenlik güçlerini kullanarak ve orantısız güç kullanarak sistem karşıtlarını geri püskürtüyor.

Son olarak Hama şehrini kuşatan Suriye güvenlik güçlerinin müdahalesi, 100’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Suriye hükümetinin saldırıları ABD Başkanı Barack Obama tarafından da kınandı. “Hükümetin kendi halkına uyguladığı şiddet, Suriye rejiminin gerçek yüzünü gözler önüne seriyor” diyen Obama, ABD’nin Suriye rejimine uyguladığı baskının ve izole etme politikasının devam edeceğini ifade etti.

Kirsten Gillibrand, Mark Kirk, Joe Lieberman gibi ABD’li hükümet yetkilileri demeçlerinde, Suriye’ye karşı zorlayıcı önlemlerin sertleşebileceğini, gerekirse Suriyeli girişimcilerin ve enerji sektörünün ABD piyasasıyla ilişkisinin kesileceğini belirtiyor.

Beşer Esad’ın halkına yaptıklarının cezasını çekeceğini, Suriye’ye İran’a uyguladıklarına benzer bir boykot uygulayacaklarını dile getiren ABD’li vekiller, “Arap Baharı”nın bölgedeki tüm diktatörleri koltuğundan edeceğine inandıklarını belirtti.