Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 5 maddeyle beyninizi koruyun! Dünya Beyin Günü'nde bu önerilere dikkat!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu, 'Dünya Beyin Günü' kapsamında yaptığı açıklamada, bu yıl Dünya Nöroloji Dernekleri Federasyonu (WFN) tarafından belirlenen temanın 'Herkes için beyin sağlığı' olduğunu söyledi. Hedef; nörolojik hastalıkların toplumlar üzerinde oluşturduğu yükün azaltılması. Buna göre bir yol haritası çizen WFN; nörolojik hastalıklardan korunmada 5 anahtar ilke ortaya koydu: Farkındalık, savunuculuk, önleme, eğitim ve erişim.

        NÖROLOJİK HASTALIKLAR ARTTIKÇA EKONOMİK YÜK DE ARTIYOR

        Nörolojik hastalıkların görülme sıklığının arttığını belirten Prof. Dr. Topçuoğlu, "Alzheimer, Parkinson, migren, inme, epilepsi ve diğer nörolojik hastalıklar oldukça sık bir oranda görülmeye başladı. İlerleyen yaş ve diğer sağlık sorunları bu hastalıkların ortaya çıkmasında önemli bir faktör. Bu hastalıklar kronik hastalıklar olduğundan, tanı, tedavi ve hastanın bakımı, toplumda önemli bir yük teşkil ediyor. Bunların sayısının ve toplum üzerindeki yükün azaltılması gerekir" dedi.

        Prof. Dr. Topçuoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2019'da Alzheimer hastalığının dünya üzerinde toplumlarda oluşturduğu ekonomik yükün 1.3 trilyon dolar olduğunu aktararak, sözlerine şöyle devam etti: "Bu hastaların bakımı, organizasyonu, beslenmesi, gündelik hayattaki işlerinin yapılması, hasta kişinin iş gücü kaybı ve bakım verenlerin iş gücü kaybı hesaplandığında oluşturduğu ekonomik yük görülebilir."

        Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu
        Prof. Dr. Mehmet Akif Topçuoğlu

        DÜNYADA 55 MİLYON DEMANSLI HASTA VAR

        DSÖ'ye göre bir Alzheimer hastasının, ortalama bakımının 5 saati bulduğunu belirten Prof. Dr. Topçuoğlu, "Bu, bir hastayla bir kişi ilgilenecek anlamına gelir. Şu anda dünyada demanslı hasta sayısı 55 milyon. Bu çok büyük bir rakam ve buna her yıl 10 milyon eklenecek. 2030 yılında ise ekonomik yük 2.8 trilyon dolar olacak. Bu neredeyse insanlığın sırf bu hastalarla ilgilenmek için çalışması gerektiğini gözler önüne seriyor" diye konuştu.

        MİGREN 1 MİLYAR İNSANI ETKİLİYOR

        Dünya nüfusunun yakın bir zamanda 8 milyar olacağını anımsatan Prof. Dr. Topçuoğlu, "Dünyada migrenin görülme sıklığı ise 1 milyarın üzerinde. Migren, gençlerde, insanların en aktif olduğu yıllarda görülüyor. Migren, büyük ölçüde iş gücü kaybına yol açıyor ve insanlar baş ağrıları yüzünden çalışamıyor. Verimli yaşanacak yıl sayısını azaltan bir hastalık" şeklinde konuştu.

        Prof. Dr. Topçuoğlu, inmenin sıklığı giderek artan önemli bir beyin hastalığı olduğunu kaydederek, şunları söyledi: "2019'da dünyada 12.2 milyon kişi inme geçirdi. Şu anda inme geçirip, sakat bir şekilde hayatını sürdüren ise 101 milyon kişi var. Bu hastalarda yeti kaybı olduğundan çoğu bakıma muhtaç. 2019 yılında inme nedeniyle kaybedilen verim ise 143 milyon güne denk geliyor. DSÖ'nün 2019 rakamlarına göre, her yıl 6 buçuk milyon insan felç nedeniyle ölüyor. Giderek de sıklığı artacak. Öte yandan inme artık yaşlılık hastalığı değil. İnmenin yüzde 15'i genç dediğimiz grupta, 40 yaşın altında görülüyor."

        İNMELERİN YÜZDE 87'Sİ ÖNLENEBİLİRDİ

        Prof. Dr. Topçuoğlu, "En fazla sorun yaratan 10 hastalık listesine bakıldığında 4-5 tane nörolojik hastalık görüyoruz. En çok yeti kaybına yol açan hastalıklar arasında birinci sırada, en çok öldüren hastalıklar listesinde beyin-damar hastalıklarını dışarda tutarsak ikinci sırada. Toplumun bu hale gelmesiyle çözmemiz gereken sorun nitelik değiştiriyor. Geçirilmiş inmelerin yüzde 87'si önlenebilirdi ama insanlar maalesef bunu yaşadılar.

        Ömrümüzün son 20 yılında inme geçirmiş bir şekilde, yatalak, işten güçten düşmüş bir biçimde yaşamamak için beyin sağlığımıza dikkat etmeliyiz. 65-70 yaşında emekli olup, bakım aşamasına geçilince o ülkenin gelişmişliğinden söz edemeyiz. 65-70 yaşı, 80-85 yaşlara almamız lazım" dedi.

        BEYİN SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN ÖNERİLER

        Nörolojik hastalıkların bir kader olmadığını ve önlenebildiklerini bildiren Prof. Dr. Topçuoğlu, "Tüm nörolojik hastalıklar yüzde 50'nin üzerinde önlenebilecek hastalıklardır. Önlenemeyen hastalıklar da geciktirilebilir. İnsanlar ecelleri gelene kadar zihinleri çok berrak olsun, her şeyin farkında ve aktif olsunlar" diyerek, şu önerilerde bulundu:

        - İnsanlar 40'lı yaşlardan sonra kendi rakamlarını kesinlikle bilmelidir. Tansiyonunu, kilonuzu ve boyunuzu, kan şekerinizi, kandaki iyi kolesterol (HDL) ve kötü kolesterol (LDL) oranızı, Vücut Kitle İndeksinizi (VKİ), günde kaç saat uyuduğunuzu bilmelisiniz.

        - Akdeniz diyetiyle beslenin.

        - Bol miktarda meyve ve sebze yiyin.

        - Yağlı, tuzlu ve hazır gıdalardan uzak durun. Mümkün olduğunca kendi yiyeceğinizi kendiniz hazırlayın.

        - Uykunun süresi ve kalitesi, zihinsel ve fiziksel sağlık için son derece önemlidir. Sağlıklı uyuyun.

        - 'İşleyen demir ışıldar' atasözünden yola çıkarak, ne kadar çok zihinsel aktivite yaparsanız, emeklilikten sonra ne kadar sosyal aktiviteye katılır ve yaşamda kalırsanız hastalık riskleri o kadar azalır.

        - Egzersiz yapın (en az günde 20 dakika). Evde kumandayla oturup televizyonun karşısında beklemek yok!

        - Obeziteden korunun.

        - Sigara ve alkolden uzak durun.

        - Stressiz hayattan uzak durmak zor olsa da mümkün olduğunca dikkat edin.

        - Temiz hava ve temiz suya ulaşın.

        - Risk altındaysanız bunun belirlenmesi için doktora gidin. Örneğin; anneniz şeker hastası veya babanız 46 yaşında felç geçirdi. Siz bu durumda risk altındasınız. Rakamlarınızı (açlık kan şekeri, kan basıncı, gündüz ve gece durumu, alınan kalori, tüketilen tuz) bilmelisiniz.

        METROPOLDE YAŞIYORSANIZ...

        Temiz havaya ulaşım konusunda metropolde yaşayanların dezavantajlı bir konumda olup olmadığı sorusuna Prof. Dr. Topçuoğlu, şu yanıtı verdi: "Beyin sağlığı için temiz hava ve temiz su çok önemli. Maruz kalmayı bireysel olarak da önlemeliyiz. WFN'nin 'Savunuculuk' ilkesi kapsamında, 'Niye benim şehrimin havası kirli' diyerek bunu gündeme taşımalıyız. Bizlerin şehrin hava kirliliğini bilmesi lazım ve kirlilik nasıl temizlenecekse bir politika belirlenmesi lazım. Bizler de bunun sık olduğu zamanlarda kendimizi uzak tutmaya çalışmalıyız. Örneğin, İstanbul'da sabah saatlerinde işine gitmeye çalışan bir kişi, hızla karbonhidrat ve yapay gıdalardan oluşan kahvaltısını yapıyor. Hava kirliliğinin çok olduğu yol kenarlarında bekleyip otobüsüne biniyor, işine gidiyor ve strese giriyor. Bunlardan olabildiğince kaçınmamız lazım.

        Sadece hava ve su temiz olsa; inmeyi yüzde 37.8'ini engellemiş oluruz. Sigara içmeyip, Akdeniz diyetiyle beslenirsek ve günde 20 dakika yürürsek de inmeyi yüzde 47 önlemiş oluruz.

        Risk faktörlerini bilmemiz lazım ancak bildiğimiz zaman bunlardan korunabiliriz."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ