Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Houston’da NASA’nın Johnson Uzay Merkezi’nde astronotlar nasıl eğitim alıyor? - AIRPORT Haberleri

        Uzay hakkında konuşanları, özellikle ilk insanın Ay’a ayak basma mevzuunu tartışanları Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) bir üssüne götürseniz çok şey değişir. Zaten Houston ve Florida gibi yerlerde böyle bir tartışmaya girmenizi de önermem. Zira Amerikalılar bu konuda çok müsamahakâr değil. Bence haklılar da...

        NASA'dan en özel kareler için tıklayınız

        Houston’daki NASA’nın Johnson Uzay Merkezi’ni bu denli detaylı incelemeden tam 12 yıl önce de Florida’da Kennedy Uzay Merkezi’ni gezmiş, hatta Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (UUİ) bir ünitesi olacak bölümün inşasını da yakından gözlemlemiştim. Houston’da şu an “Uzay” denilince sadece UUİ zikrediliyor. Zira Amerika artık diğer uzay çalışmalarına kaynak ayırmadığından, başta astronotlar olmak üzere her şey UUİ’ye odaklanmış.

        Benim ABD’nin gerçekleştirdiği tüm insanlı uzay uçuşlarının yapıldığı Cape Canaveral’i ziyaretimden bu yana değişen en önemli gerçek bu. Zaten o ziyaretten sonra uzay ve havacılıkla ilgili belgesel ve filmleri izlerken adeta yaşıyor gibiyim. Dolayısıyla Görev Kontrol Merkezi’nde (Mission Control Center) uzaydan gelen “Houston görev tamam” ibarelerinin ne ifade ettiği, sorun olduğunda merkezdeki görevlilerin nasıl telaşlandığını burada anlamayı bırakın hissetmek mümkün. Bize rehberlik eden NASA yetkilisine Görev Kontrol Merkezi’ndekilerin neden hep erkek olduğunu sorduğumda, “Uzay çalışmalarının başlangıcından 1995’e kadar merkezde kadın yoktu. Haklısınız. Ama onlar fizikçi, mühendis, teknisyen olarak hep perde arkasında vardı. Fakat sonraki yıllarda bir sınıf arkadaşım Görev Kontrol Merkezi’nin Flight Director’ü (en önemli yetkilisi) oldu” diye açıkladı durumu. Sonraki yıllarda kadınlar astronot da oldular. Houston Johnson Uzay Merkezi’nde 9NE kodlu binada yer alan uzay araçları ve mock-up tesislerini gezince buraya neden “Astronotların sınıfı” dediklerini daha iyi anladım. Çünkü sadece kendileriyle ilgili araçlar yok, uzaya yönelik başta keşif araçları olmak üzere her türlü teçhizat bulunuyor. Burası sadece sınıf değil, uzay çalışmaları yapanların araştırma ve geliştirme için çalıştıkları ünitelerden biri.

        Zaten Houston’ı önemli kılan da Kennedy Uzay Merkezi’nden küçük olmasına rağmen uzaya yönelik araştırmaların kaynağı olması. Kullanılmaya hazır mekikleri, fırlatma rampalarını, roket sistemleriyle uzay çalışmalarını, astronot eğitimlerini birbirinden ayırmak gerekirse, terazinin ağır gözünde Houston’ın yer alması, tüm çalışmaların başlangıç ve bitiş noktasını oluşturması sebebiyledir. Houston Uzay Merkezi’nde 17 bin civarında kişi çalışıyor. Destek sağlayan diğer şirketlerle bu rakam 23 bine ulaşıyor. Yani bütçe kısılmış ama çalışmalar devam ediyor. Mesela 9NE isimli uzay araçları binasında gördüğüm, yeni nesil uzay keşif aracı burada geliştirilmiş. Yetkili, bu aracın 2020-2030 gibi Mars’a veya başka bir gezegene gidebileceğini söyleyerek uzay çalışmalarına ayrılan paraların kesilmesini işaret ediyor. Yani para olduktan sonra uzay keşif aracı Houston’da göreve hazır. Yeni Mission Control Center (Görev Kontrol Merkezi), 30S binasında bulunuyor. Konu uzay da olsa 1995-2012 arasındaki uzay teknolojisini kıyaslamak için 19651995 arasında kullanılan 30N binasındaki eski görev kontrol merkezine bakmak lazım. Her iki merkez arasında ciddi fark var. Görev kontrol merkezi, uzay merkezinin de kalbi durumunda. UUİ buradan yönetiliyor. Yörüngesi değiştiriliyor. Sürekli takibi yapılarak yaklaşan cisimlerin çarpmaması için önlemler alınıyor. UUİ’ye ve astronotlara lazım olabilecek ne varsa bu merkezde yer alıyor. Uzayda astronot rahatsızlandı mı hemen doktor devreye giriyor. UUİ’nin donanımı, iletişim, cihazların durumu kontrol edildiği gibi astronotların psikolojisiyle ve beslenmeleriyle de yakından ilgileniliyor. Bu merkezde tam 130 bina var. Bunun anlamı 130’a yakın uzay araştırma biriminin olması. Mesela bir binada uzayda insan psikolojisi, bir başkasında uzaya yiyecek hazırlanması üzerine çalışılıyor. Çünkü uzayda yiyeceklerin tatları, besin değerleri, beslenme şekli başka bir hal alıyormuş. Örneğin tuzlu, tatlı, baharatlı ve acılı yiyeceklerin tadı daha yoğun hissediliyormuş.

        MODİFİYE EDİLDİ NASA İÇİN KEŞİFTE

        NASA’nın kampusunda ilk önce herkesin görme şansına erişemediği, benim de çok merak ettiğim, atmosfer araştırmalarında kullanılan ve sadece 2 adet üretilen WB-57 uçağıyla burun buruna geldim. Bu uçak NASA’nın uzaya yapılan seyahatleri başta olmak üzere, çeşitli araştırmalarda kullanılıyor. Geniş kanatlı, büyük gövdeli ama sadece 2 kişilik bir araştırma uçağı. WB-57 çok iyi bir yüksek atmosfer deney uçağı, ekibini de bir o kadar donanımlı. Uçak kalkış için piste doğru taksi yaparken bize gürülteden etkilenmemek için kulak tıkacı dağıttılar. NASA filosunda 2 adet bulunan Martin B-57 Camberra, 1953-57 arasında çeşitli tiplerde 403 adet üretildi. Fakat WB-57B, modifiye edilerek günümüze kadar kendini taşıdı. Bu uçaklar aynı zamanda uzay mekiklerine atmosferden çıkıncaya kadar refakat ediyordu. Şu anki görevlerinden biri atmosferdeki değişiklikleri takip etmek.

        ASTRONOTLARIN EĞİTİM UÇAĞI T-38

        Astronot olmak sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Şu an NASA’da 62 astronot var. Her sene 615 kişinin alındığı kadro için ortalama 1000 kişi başvuruyor. Bunların da ancak 4-5’i programa devam edebiliyor, ancak 1 veya 2’si astronot oluyor. İşte bu astronotların eğitim aldığı ses hızının ötesine geçen Northrop T-38A Talon, Ellington Havalimanı’nda karşıma çıktı. Concorde’lar gibi gürültü çıkaran bu uçaklardan toplam 20 adet bulunuyor. 2 kişilik T-38 Talon, astronotların eğitimlerinin en önemli parçası olduğu gibi uzay mekiklerine iniş ve kalkış gözetim ve refakat de ediyor. Mekiklerin inişleri esnasında yanlarında gördüğünüz, dikkat çeken uçaklar bunlar...

        SATURN V'IN REKORU KIRILAMADI

        Saturn V, ABD yapımı insan taşıyabilen bir kullan at roket. NASA’nın Apollo ve Skylab programlarında 1967-1973 arasında kullanıldı. Şimdilerde ziyaretçileri kanalıyla uzay çalışmalarına destek sağlıyor. Bu çok kademeli sıvı yakıtlı fırlatma aracını NASA, 13 kez Kennedy Uzay Merkezi-Florida’dan hiçbir mürettebat veya yük kaybı olmadan fırlatmayı başardı. Kullanılabilirliği olan en uzun, en ağır ve en güçlü roket olan Saturn V, halen en ağır fırlatma aracı kapasitesi rekorunu elinde tutuyor. Saturn V, F-1 ve J-2 olarak adlandırılan iki motor kullanıyor ve 3600 tonluk bir itme gücü sağlayabiliyordu. Saturn V’in ilk iki kademesi Apollo Uzay Aracı’nı atmosferden çıkarmaya, bu iki kademeden daha küçük olan 3’üncü kademe de araç Dünya yörüngesindeyken onu Ay’a doğru yollamaya yarıyordu. Saturn V, kaynak ayrılamadığı için son aksiyonu Apollo 18 görevini yerine getiremeyerek müzeye kaldırılmış.

        HAVUZDA YÜZEN ASTRONOTLAR

        Uzay Merkezi’nde en fazla ilgimi çeken ve en uzun zaman harcadığım yer Sonny Carter Training Facility-Neutral Buoyancy Lab oldu. Burada 12 metre derinlikte, 23.5 milyon litre suyun 28 günde dolduğu bir havuz bulunuyor. Astronotlar havuzda uzaydaki ekipmanların aynısıyla günde 4-6 saat arası eğitim yapıyor. Astronotlar suya platformla indiriliyor. Bir astronota 4 dalgıç eşlik ediyor. Uzay aracında adım atarak yürünemediği için havuzda ellerini kullanmayı öğreniyorlar ve sürekli olarak bir yere bağlı hareket etme alışkanlığı kazanıyorlar. Benim ziyaretim esnasında astronot adayı Jeanette J. Epps ve NASA’nın astronot pilotu Terry W. Virts havuz çalışması yapıyordu. Şu an astronotların görev yapacağı tek yer UUİ olduğu için buradan gelecek göreve hazırlanıyorlardı.

        GAZETE HABERTÜRK / Güntay ŞİMŞEK

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ