Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam İyi mükellefe kötü günde destek - İş-Yaşam Haberleri

        İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı"na katıldı. Bakan Ağbal toplantıda meslek komitelerinin açıklamalarını dinledikten sonra bir konuşma yaptı.

        Bakan Ağbal, "Mali disiplin ne demek? İki şey demek; bir tanesi gömlek düğmenizi ilikleyebilmeniz demek. Yani bütçenin iki yakası bir arada mı? O demek" dedi ve ekledi:

        "Allah’a şükürler olsun, şu anda bütçemizin iki yakası bir arada. bugün Türkiye’deki bütçe açıkları yüzde 1.2, 1.3’ler seviyesinde. Bu hereksin gıpta ile baktığı bir şey. Türkiye’nin bugün milli gelirine göre borç oranlarına baktığınız zaman yüzde 30’lar seviyesinde. Herkesin gıpta ettiği şeyler. Ben bakıyorum özel sektör diyor ki siz sıkıyorsunuz da bir de bize bakın. Şu bütçenin yakasını biraz gevşetin de biraz da biz rahatlayalım’. Bence ikisi birbirine alternatif değil. İkisini birlikte sürdürmemiz lazım. Bütçe disiplini hem tasarruf oranlarını yükseltilmesi hem cari açıkla mücadele hem de ekonominin sürdürülebilirliği bakımında, ekonominin gerek içerideki piyasa aktörlerinin dışarıya verdiği sinyaller bakımında son derece önemli. Onun için mali disiplinde vazgeçmemiz asla söz konusu değil."

        'DOLAYLI VERGİ TOPLAMAK KOLAYDIR'

        Dolaylı vergilerin "çok fazla" olduğu, bunun yerine dolaysız vergilerin toplanması gerektiğine ilişkin eleştirileri de hatırlatan Ağbal, "Bende aynı kanaatteyim. Dolaylı vergi toplamak maliyecilik açısından kolaydır" dedi ve şöyle anlattı:

        "ÖTV toplamak çok kolaydır. Kabaca üç bin, 4 bin mükellef vardır. Onları izlerseniz kolay toplarsınız parayı. Çok da iyi para toplarsınız. Katma Değer Vergisi’ni toplamak kolaydır. Zor olan gelir, kurumlar vergisini toplamaktır. Ama orada hepimiz itiraf edelim, vergi mükellefleri daha çok vergi ödemiyorsa bu kabahati kendimizde aramalıyız diyoruz vergi idaresi olarak. Doğru arayalım ama bir taraftan da şöyle düşünelim; eğer bugün Türkiye’de dolaysız vergiler OECD ortalamalarının yarısı kadarsa, hepimiz buradan kendimize göre bir şey çıkartmalıyız. Ders çıkartmalıyız. Bu doğru değil, bizim daha fazla gelir vergisi, daha fazla kurumlar vergisi toplamamız lazım."

        Sözlerini, "Baktığınız zaman temel şöyle bir sorunumuz var; normalde KDV oranı aslında genel oran dediğimiz bir oran yapısına sahip; Türkiye’de bu oran yüzde 18" diye sürdüren Ağbal, "Normal de şu söylenir; genel oran dışında özellikle temel gıda maddelerinde KDV düşük oranlı tutulur. Ama biz farklı nedenlerle, kayır dışılığı azaltma, hem sektörlere finansman sağlama hem de bir noktada sosyal kesimlerin harcamalarını artırma noktasında KDV oranlarındaki farklılaştırmaları artırdık" dedi ve ekledi:

        "Hepimize ilk başta güzel geldi. Ama ondan sonra baktık ki aslında bu sürdürülebilir bir şey değil. Sizler için bu finansman yüküne, uyum maliyetine, gerçekten içinden çıkılmaz bir hale dönüştü. Ama açık söyleyeyim maliye olarak da bizim işlerimizi de zora soktu. Çünkü zamanımızın çoğunu bu KDV iadeleri ile geçiriyoruz. İster mahsuben iade olsun, ister nakden iade olsun devletin bir kaynağını veriyoruz. Burada 2015 yılında yapılan iade tutarı 32 milyar lira. Az bir para değil. Bütçenin içinde önemli bir kaynak. Bu bizim sizden aldığımız faizsiz bir kredidir, bu sizin bize verdiğiniz bir borçtur. Ama KDV’nin doğasında bu vardır. Yani Türkiye’ye özgü değil, bütün ülkelerde KDV’nin böyle bir yapısı vardır. Sizden aldığımız bu borcu suratle size iade etmemiz lazım. Ama bunun için ister istemez bir prosedür, bir yasal düzenleme, bir ikincil düzenleme yapıyoruz. Buralarda yoğun bir çalışmamız var. KDV iadesini nasıl hızlandırabiliriz, bürokrasiyi nasıl azaltabiliriz, sizden aldığımız bu borcu nasıl çabuk verebiliriz… Böyle bir çabamız mutlaka var."

        'DAMGA VERGİSİNİN OLUŞTURDUĞU GELİRDEN VAZGEÇEMEYİZ'

        Ağbal, "Damga vergisi konusunda Sayın başkan işaret etti. Tamamen kaldırma değilse bile, uzun süredir sektörlerle istişare ediyoruz. Sizlerle ben özellikle damga vergisinde yük oluşturan, maliyet oluşturan, kayıt dışılığa iten hususlar varsa, o konuda düzenlemeler yapalım. Hazırladığımız paketle, sözleşmeler üzerindeki damga vergisiyle ilgili önemli düzenlemeler yapıyoruz. Vergi yüklerini ortadan kaldıran düzenlemeler. Dolayısıyla damga vergisi toplam itibariyle bakıldığında önemli bir gelir kaynağı. Bir anda damga vergisinin oluşturduğu o gelirden vazgeçemeyiz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

        'İYİ GÜNDE, KÖTÜ DÜNDE ORTAĞINIZ OLMAMIZ LAZIM'

        "Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması konusu veya vergisini zamanında ödeyen mükelleflere ne yapıyorsunuz? Bu konuda bir süredir bakanlık olarak çalışma yürütüyoruz. Bir mükellef düşünün; iyi günü var ve o günde bütün vergisel yükümlülüklerini yerine getirmiş, beyannamelerini süresinde vermiş, çıkan vergi borçlarını ödemiş. Geçmişe dönük her hangi bir inceleme yapılmış, tertemiz hiçbir sıkıntı yok. Kendisinden istenen bilgileri doğru vermiş. Ama bir gün gelmiş bu mükellef bir ekonomik sıkıntıya girmiş. İyi gününde ödediği vergiye gerçekten içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödeyemez duruma gelmiş. Belki de cebinde beş kuruş para yok ödeyecek durumda değil ya da bir para var ama o parayı o gün getirip size verse ölüp gidecek. Bir vadeye, zamana ihtiyacı var veya bir taksitlendirme yapalım ama 'burada şu kadar faiz isteriz’ diyoruz, bir faiz yükümlülüğü getiriyoruz. Zaten ekonomik olarak firma bir noktada sıkıntıda. Başka ülke uygulamalarını da gözden geçiriyoruz. İnşallah böyle genel yapılandırma taleplerini ortadan kaldıracak şekilde gerçekten iyi gününde vergisini ödeyen bir mükellefimize zor durumda, zor gününde verginin kendisinde, faizinde, ödeme süresinde bir takım kolaylıklar getirmeyi düşünüyoruz. Bugünkü tecil müessesi dediğimiz müesseseden daha ileri bir adım. Burada istiyoruz ki mükellef, her türlü yükümlülüğü yerine getiren mükellef zor durumda, zor dönemde ortaklık böyle bir şey. İyi günde ortağınız olmamız lazım, kötü günde de ortağınız olmamız lazım."

        DHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ