Şampiyonluğun arkasında akılcı ekonomi politikaları yatıyor
Formasına üçüncü yıldızı takan Beşiktaş'ın başarılarının ardında yıllardır sürdürülen akılcı ekonomi politikaları yatıyor. Akıllı kadro yapılanması, bonservisi elinde ya da kiralık oyunculara yönelmeye, Vodafone Arena ile gelirlerin zirve yapması da eklenince sportif başarı kaçınılmaz oldu
Beşiktaş, pazar günü Gaziantep’i yenerek 15’inci şampiyonluğuna ulaşarak 3’üncü yıldızı göğsüne taktı. Çok değil, birkaç yıl önce, Kara Kartal’ın üst üste iki yıl şampiyonluk ipini göğüsleyeceğini ve Avrupa’da da hatırı sayılır başarı elde edileceğini söyleseler, her halde Beşiktaş Çarşı’da bile inanacak kimse bulunamazdı. Gazete Habertürk'ten Sefer Yüksel'in haberine göre ‘Feda’, döneminden ‘Sefa’ dönemine bu kadar hızlı geçilmesinin arkasında Mart 2012’de göreve geldiklerinde mesailerinin neredeyse tamamını Akaretler’deki kulüp binasına haciz için gelen avukatlarla mücadeleyle geçiren Beşiktaş yönetiminin uyguladığı ‘akıllı’ ekonomi politikaları yatıyor.
Her transfer döneminde milyonlarca Euro’luk oyuncu alma politikasını rafa kaldıran Beşiktaş yönetimi, bu trendi tersine çevirerek bonservis ücreti ödemeden ya da kiralık yöntemini kullanarak bilançodaki kara deliklerden birini kapamayı başardı. Buna karşın eski alışkanlıkların tam tersine futbolcu satışları ile de önemli gelirler yaratıldı.
Bu dönemde hem futbolcu hem de teknik kadroda da istikrar sağlandı. UEFA ile kriterlerinin de etkisiyle ödün vermeden sürdürülen politikalar Beşiktaş’ı sportif başarı olarak da yeniden ‘Metin-Ali-Feyyaz’lı yıllara taşıdı.
MAÇ GÜNÜ GELİRİ YÜZDE 130 ARTTI
Beşiktaş’ın gelir artışında aslan payı ise kuşkusuz geçen sezonun son dönemi itibarıyla açılan Vodafone Arena’nın. 21 Mayıs’ta yapılan Beşiktaş’ın 2016 mali genel kurulunda açıklanan verilere göre, Vodafone Arena’nın açılmasıyla birlikte Beşiktaş’ın maç günü gelirleri bir yılda yüzde 130 artışla 31 milyon TL’den 71 milyon TL’ye yükselmiş.
Kara Kartal bu sezon maç başına 32 bin seyirciye oynayarak bu alanda rakiplerine açık ara fark attı. Yine stat açılışına bağlı olarak Beşiktaş’ın sponsorluk gelirleri ise aynı dönemde 55 milyon TL’den, 85 milyon TL’ye çıkmış durumda.
STAT VE UEFA GELİRLERİ CANSUYU OLDU
Mali genel kurulda verilen rakamlara göre, 2016 yılında kulüp gelirleri bir önceki seneye göre, yüzde 40 artarak 381 milyon TL’den 534 milyon TL’ye yükseldi. Kuşkusuz bu artışta aslan payı stat gelirlerinin yanı sıra UEFA gelirlerinde. 2016 yılı gelirlerinin yaklaşık 96 milyon lirası UEFA’dan. Ancak bilindiği gibi Beşiktaş 2017 yılında da Avrupa’da oldukça başarılı maçlar çıkardı. 2017 yılındaki Avrupa maçlarından elde edilen gelirler de eklendiğinde Kara Kartal’ın UEFA gelirleri 144 milyon liraya dayanıyor.
ÇARŞI ESNAFI MASADA KAZANDI
Kara Kartal’ın sportif başarısının son yıllarda zirveye çıkması Beşiktaş esnafını da adeta ihya etti. Maç günleri Beşiktaş Çarşı’da mekânlarda yer bulmak bir yana sokaklarda yürümek bile zorlaştı.
Maçların gelirlerine katkısını sorduğumuz semt esnafı, maç günü cirolarının normal güne göre 10-12 kat daha fazla olduğunu dile getiriyor.
BEŞİKTAŞ’IN 2016 GELİRİ 534 MİLYON TL
Beşiktaş hisseleri yılbaşından bu yana yüzde 15.5 değer kazanırken, şirketin piyasa değeri ise 1.1 milyar TL’ye ulaştı.
BEŞİKTAŞ’IN 9 AYLIK GELİRLERİ YÜZDE 41.5 ARTTI
Beşiktaş, yeni stat ve sportif başarının etkisiyle gelirlerini 9 ayda yüzde 41.5 artırdı. Ancak Beşiktaş’ın mali anlamda toparlanması için uzun yıllar benzer performansı göstermesi şart.
FUTBOLCULAR İÇİN CAZİBE MERKEZİ OLDU
Yönetiminin son 5 yılda uyguladığı akılcı politikalar ve kurulan doğru sistemle Beşiktaş, eski yıllarda gelmek için adeta bin dereden su getirten ve sözleşmelere ağır tazminat maddeleri koyduran futbolcular için de bir cazibe merkezi oldu. Futbolcular için de adeta bir dönemin Avrupa’daki Ajax’ı gibi, futbolcu parlatıp satan bir cazibe merkezi haline geldi. Hal böyle olunca da, futbolcuların aldığı ücretler bazında kadro maliyeti hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’nin oldukça altında kalırken, daha yüksek sportif başarılar geldi.
KULÜPLERİN EN BÜYÜK DERDİ DEVASA FİNANSAL BORÇLARI
Madalyonun öteki tarafına bakıldığında ise sadece Beşiktaş’ın değil Türk futbolunun acil alması gereken önlemler olduğu aşikâr. Martta açıklanan bilançolara göre 4 büyük kulübün borcu 4 milyar TL’ye dayandı. Ancak bu tutar sadece halka açık şirketlerin bilançolarında verilen rakamlar. Buna kulüplerin ve derneklerin de borçları eklendiğinde rakamın 6 milyar TL’ye dayandığı biliniyor. Şirket bilançolarına bakıldığında en yüksek borç 1.2 milyar TL ile Galatasaray’da. Spor kulüplerinin acil çözüm bulması gereken nokta finansal borçlar ve kur farkı zararları. Beşiktaş genel kurulunda açıklanan rakamlar bu gerçeği gözler önüne koyuyor. Kulübün dernek dahil açıklanan borcu 1.5 milyar TL iken finansal borcu ise 690 milyonu aştı. Bu rakamın büyük bir kısmı da bir yıl içinde ödenecek.
Finansal borçların iki yılda 303 milyon TL’den 700 milyon TL’ye dayanması da spor kulüplerinin gelirlerindeki önemli artışlara rağmen neden iki yakasını bir araya getiremediğinin bir başka nedeni olsa gerek.
EN YÜKSEK BORÇ GALATASARAY’DA
1 Haziran 2016-28 Şubat 2017 dönemini kapsayan 9 aylık bilanço itibarıyla. NOT: Halka açık şirketlerin bilanço verileridir. Dernek verileri dahil değildir.
