Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para İran'a ısmarladık gaz gele - Makro Ekonomi Haberleri

        Enerji koridoru olma yolunda bazı sıkıntılar ortaya çıkınca, soğuk havalar sebebiyle de alarm zilleri çalmaya başlayınca bir kez daha İran’ın kapısını yokladık. Üstelik İran’la yaşadığımız hiçbir sorunu çözmeden, çözümüne dair sözler almadan yeni anlaşmalara, işbirliğine kapı aralayacak ön görüşmeler bulunduk. Elbette dünyanın ikinci büyük doğal gaz rezervine sahip komşu ülkeyle yakın ilişkiler içinde olmamız gerekir. Ancak İran verdiği sözleri tutmamasına, iyi bir doğal gaz tedarikçisi olmadığını defalarca teyit etmesine rağmen bakalım son ön anlaşma ne anlam ifade edecek? Bir çözülme sağlayacak mı?

        Tahran'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ve İran Petrol Bakanı Gulam Hüseyin Nozeri attıkları son imza Türkiye ile İran arasında, doğalgaz alanında işbirliğini geliştirmeyi ve mevcut projeleri yaşama geçirmeyi amaçlıyor. Mevcut proje denince ilk akla gelen Avrupa’ya doğal gaz taşıyacak Nabucco Doğalgaz Boru Hattı. Zira Türkiye’nin enerji koridoru olmada en önemli adımlarından birisi enerji arz güvenliğinde Nabucco.

        Ancak atılan son imzanın siyasi bazı uzantılardan başka enerji arz güvenliği anlamında de bir katkısı olması isteniyorsa, İran tarafının sıkı tutulması, İran üzerinde nüfuzu olan bazı ülke ve şirketlerin de devreye sokulması ve projelere ortak edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olabiliriz. Geçtiğimiz kış aylarında olduğu gibi Anadolu’ya verdiği gazı kesen İran’ın, bazı sorumsuz atraksiyonlarla Nabucco gibi projeleri de baltalaması ihtimal dahilinde. Zira İran hem sorunlu hem de sorumsuz bir ülke. Dünyanın ikinci büyük doğal gaz rezervine sahip olmasına rağmen, gaz üretimi için yeterli çalışmayı yapmıyor. Yıllık üretimi 100 milyar metreküp seviyelerinde. Bunun yarıdan fazlasını da kendi tüketiyor. Türkiye’ye ucuz gaz satmıyor. Sattığı gazı da Türkmenistan’da alıyor.

        Diğer bir ifadeyle doğal gaz fiyatlandırma detaylarını dışarıda tuttuğumuzda Rusya ile olan iyi ilişkilerin İran’la kurulması çok zor. ‘Rusya gaz da tekel oluyor’ endişeleri ne derece doğruysa, İran’ın da gazı ne zaman keseceği, formülasyon ve basınç detaylarına ne kadar uygun harekete edeceği o derece meçhuldür.

        Mutabakat zaptıyla enerji de arzı güvenliği, kaynak çeşitliliği sağlanarak ortaya konuyor. İki ülkenin atmış olduğu imzalar, Türkiye’nin iç talebini değil bölge ülkelerini ve Avrupa’yı İlgilendiriyor.

        Fakat mutabakat zaptını kısa vadeli değerlendirmek yanlış olur. Zira daha nihai anlaşma yapılmadı. Bu mutabakat bir nevi ön anlaşma. Gazın tedarik edileceği alanların Güney Pars bölgesinin geliştirilmesine yönelik çalışma detayları da yok. Rafineri, boru hattı gibi önemli yatırım kalemleri ortaya konduğunda en az 6 yıl sonra hayata geçebilecek bir anlaşma.

        Güney Pars havzasındaki 22. 23. ve 24. doğalgaz fazlarının işletilmesi hakkını elde edecek Türkiye, buradan çıkarılacak doğalgazın ulaşımı için boru hattı inşa edecek. İran’ın bu kaynakları geliştirmek, boru hattı yapmak için kaynağı, pazarı ve gayreti olmadığından Türkiye ile böyle bir anlaşmaya imza atıyor.

        Ayrıca daha önce Trans Hazar Boru Hattı ile Azerbaycan üzerinden Türkiye getirilmesi planlanan Türkmenistan doğal gazının da İran üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya transferi söz konusu. Ancak Türkmenistan gazının İran üzerinden sevkıyatı sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Ayrıca İran Türkmen gazı için güvenli bir güzergâh da olmayabilir.

        Daha da önemlisi elektrikte doğal gaz bağımlısı haline gelen Türkiye’nin bu konuda henüz bir projeksiyonun olmamasıdır. Elektriğin yüzde 52’sini doğal gazdan temin eden Türkiye bu oranları hangi vizyon ve planla aşağı çekecek. Enerjide arz güvenliği temin edilmek isteniyorsa, doğal gazın elektrik üretimindeki payının yüzde 25’i geçmemesi gerekiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ