Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para İhracatta bir rekor daha! - Makro Ekonomi Haberleri

        Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ağustos ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 29,89 artışla 11 milyar 78 milyon dolar olurken, yılın sekiz ayında yüzde 21,63 artışla 88 milyar 550 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

        Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 Ağustos ayındaki ihracatın, bütün ağustos aylarına göre rekor kırdığını bildirdi.

        TİM, Ağustos ayı ihracat rakamlarını yazılı olarak açıkladı. TİM verilerine göre, Ağustos ayında, Türkiye'nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,89 artışla 11 milyar 78 milyon dolar oldu. Yılın ilk sekiz ayında ihracat, yüzde 21,63 artışla 88 milyar 550 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 aylık dönemde ise bir önceki 12 aylık döneme oranla yüzde 17,48 artışla 129 milyar 628 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

        TİM verilerine göre, son 12 aydaki ihracat 129 milyar 628 milyon 124 bin dolar oldu. Ağustos ayında en fazla ihracat yapan sektör, 1 milyar 508 milyon 31 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon oldu. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü, 1 milyar 507 milyon 235 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 1 milyar 318 milyon 445 bin dolarla otomotiv endüstrisi, 1 milyar 236 milyon 583 bin dolarla çelik takip etti.

        Türkiye'nin, Ağustos ayında toplam ihracatının yüzde 83,97'sini gerçekleştiren sanayi grubunda yüzde 31,99 artışla 9 milyar 302 milyon 200 bin dolarlık, yüzde 12,85'ini oluşturan tarım grubunda yüzde 23,31 artışla 1 milyar 423 milyon 940 bin dolarlık ve yüzde 3,18'ini oluşturan madencilik grubunda yüzde 7,70 artışla 352 milyon 6 bin dolarlık ihracat yapıldı.

        Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 62,08 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı, yüzde 13,61 ile hazır giyim ve konfeksiyon alırken, bunu yüzde 11,90 ile otomotiv endüstrisi, yüzde 11,16 ile çelik izledi.

        En yüksek ihracat artışı, yüzde 61,17 ile fındık ve mamullerinde gerçekleşirken, bu sektörü yüzde 55,92 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller, yüzde 51,37 ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yüzde 49,99 ile makine ve aksamları takip etti. Yaş meyve ve sebzede yüzde 32,25'lik, tütün ve mamullerinde yüzde 23,01'lik, gemi ve yat sektöründe yüzde 14,90'lık gerileme oldu.

        AĞUSTOS AYI REKORU!

        Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 Ağustos ayındaki ihracatın, bütün ağustos aylarına göre rekor kırdığını bildirdi.

        Bakan Çağlayan, yazılı açıklamasında, Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) açıkladığı Ağustos 2011 ihracat kayıt rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

        Ağustos 2011'de ihracatın Ağustos aylarına göre rekor kırmasının sevindirici olduğunu ifade eden Çağlayan, Ağustos ayı ihracatının bir önceki aya göre yüzde 29,89 oranında artarak 11 milyar 78 milyon dolar olarak gerçekleşmesinin de ihracatçıların 'işlerine, güçlerine' baktıklarını, 'ihracat seferberliğine' devam ettiklerinin kanıtı olduğunu kaydetti.

        Bakan Çağlayan, geçen yılın Ağustos ayına göre 1 iş günü daha eksik olmasına rağmen Ağustos 2011'de gerçekleştirilen bu ihracatın, ilk 8 ayda ihracatın yüzde 21,63 oranında artarak 88 milyar 550 milyon dolara ulaşmasının, son 12 aylık ihracatın yüzde 17,48 oranında artarak 129 milyar 628 milyon dolar olmasının, Orta Vadeli Program'da belirledikleri 127 milyar doların üzerinde ihracat yapılacağının ve ihracatta yeni bir rekor kırılacağının işareti olduğunu belirtti.

        Ağustos ayı ihracatında yaşanan yüzde 29,89'luk artışın, rekabetçi kurun ne kadar önemli olduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Çağlayan, dolar kurunun rekabetçi konuma gelmesinin, ihracatı artırdığı gibi, ithalatı da azaltacağını kaydetti.

        Ağustos 2011'de ihracatın 2010 yılı Ağustos ayına göre yüzde 29, NAFTA ülkelerine göre yüzde 2,8, diğer Amerika ülkelerine göre yüzde 62,8, BDT ülkelerine göre yüzde 41,2, Uzakdoğu ülkelerine göre yüzde 36,9, diğer Avrupa ülkelerine göre yüzde 22,4 ve diğer Asya ülkelerine göre yüzde 35,2 artmasının, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmelere ve Avrupa Birliği'nin yaşadığı ekonomik dalgalanmaya rağmen ihracatçıların artık belirli pazarlara odaklanmadığının, pazar çeşitlendirilmesini başardığının kanıtı olduğuna işaret eden Çağlayan, bunun da hedef ülkeler ve hedef pazarlar stratejisinin 'mayasının tuttuğunun'' göstergesi olduğunu belirtti.

        GÜNEY KORE'YE YAPILAN İHRACAT EN YÜKSEK DÜZEYE ULAŞTI

        Bu çerçevede Güney Kore'ye yapılan ihracatın Ağustos ayında şimdiye kadar yapılan en yüksek düzeye ulaştığını ifade eden Çağlayan, bu ülkeye en yüksek aylık ihracatın bu yıl Mart ayında 57,3 milyon dolar iken, Ağustos ayında 92,6 milyon dolara yükseldiğini belirtti.

        Son dönemde ağırlık verdikleri Çin'e, Ağustos ayı ihracatının da en yüksek düzeye çıktığını kaydeden Çağlayan, şöyle dedi:

        ''2002 yılında Çin'e yaptığımız ihracat aylık düzeyde 22 milyon dolar iken sadece Ağustos ayında 242 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır.

        Türkmenistan'a yapılan 156 milyon dolarlık ihracatımız bu ülkeye yapılan ihracatın istikrarlı şekilde sürdüğünü açıkça göstermektedir.

        Ağustos ayında Irak'a yapılan aylık 694 milyon dolarlık ihracat 2010 Aralık ayından (734 milyon dolar) sonra şimdiye kadarki en yüksek seviyedir.

        Ukrayna'ya yapılan Ağustos ihracatımız 183 milyon dolar olmuştur. Bu gelişme de 2008 Eylül ayı ihracatından (245 milyon dolar) sonra Ukrayna'ya yapılan en yüksek ihracat rakamıdır.

        Ağustos ayında Suudi Arabistan'a yapılan 316 milyon dolarlık ihracat bu ülkeye yapılan şimdiye kadarki en yüksek ihracatlardan biridir.

        Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da yaşanan olayların durulması ve sükunetin temin edilmesiyle birlikte bu ülkelere ihracatımızda yaşanan daralmalar yerini yüksek artışlara bırakacaktır.''

        Ağustos 2011'de ihracatın yüzde 29,89 oranında artmasının, Türkiye'nin 2023 yılında hedeflediği 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılmasında önemli mihenk taşlarından biri olacağını ifade eden Çağlayan, ''Zira, AB'nin içinde bulunduğu durum, dünya ekonomisinde yaşanan olumsuzluklar, Japonya'nın yaşadığı doğal felaket, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlar ihracatçılarımızın 'ihracat yapmalarını engelleyemediğini', ihracatçılarımızın 2023 hedefine şimdiden kilitlendiğinin işaretidir'' dedi.

        Çağlayan, şunları kaydetti:

        ''İnanıyorum ki ihracatçılarımızla birlikte, ihracat seferberliğimiz sayesinde Orta Vadeli Program hedefini geçeceğiz ve 2011 yılında ihracatta yeni bir rekor kıracağız.

        Orta Vadeli Program hedefini geçmemiz için yılın kalan 4 ayında 9,6 milyar dolar aylık ihracat gerçekleştirmemiz gerekmektedir. 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz 132 milyar dolar rakamını geçmemize 43 milyar 476 milyon dolarlık ihracat kaldı. 2011 yılının ilk 8 ayında gerçekleşen ihracat rakamları ihracatta rekor kıracağımızın kanıtıdır. 31 Ağustos itibariyle gerçekleşen bu ihracat rakamı Ramazan Bayramı, Zafer Bayramı ile birlikte üçüncü bayramı bizlere yaşattı. Tüm ihracat ailesini gösterdikleri bu performans dolayısıyla tebrik ediyorum.''

        "MAKAS DARALIYOR"

        Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankasının aldığı önlemler sonrasında döviz kurlarında yaşanan gelişmelerin, kalıcı olabildiği takdirde, hem Türkiye'nin ihracatına olumlu yansıyacağını hem ithalatı dengeleyerek, cari açık sorununun kontrol altına alınmasına imkan tanıyacağını belirterek, ''Temmuz ayında ithalat ve ihracat artışı arasındaki makas daralmaya başladı. Önümüzdeki aylarda da ihracat lehine olumlu gelişmeye devam edeceğini öngörüyoruz'' dedi.

        Büyükekşi, Ağustos ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı değerlendirmede, ihracatçılar olarak, küresel ekonomideki gelişmeleri dikkatle izlediklerini ifade ederek, ABD ve AB'de küçülme ve resesyon yerine uzun süreli yavaş bir büyüme sürecine girildiğini, parasal genişlemenin, kredi kanallarına giremediğini, bu nedenle hem ABD hem de AB'de sadece kamu borçlarının sürdürülmesini ve bankaların ayakta kalmasını sağladığını kaydetti.

        Japonya'nın benzer şekilde 1990 yılında resesyona girdikten sonra faizleri sıfıra indirmesine ve parasal genişleme uygulamasına rağmen ''likidite tuzağı''na düştüğünü, maliye politikası tarafında genişletici önlemlerle kamu borcunun, milli gelirinin 2 katını aştığını, ancak tüm bunlara rağmen ortalama yüzde 1 büyümeye sıkışıldığını anlatan Büyükekşi, ABD ve AB için de aynı riskler bulunduğuna işaret etti.

        Büyükekşi, Türkiye'nin, gelişmiş ülkelerin karşı karşıya olduğu ve çözüm getirmek için büyük çaba sarf ettiği aşırı kamu borcu ve yüksek bütçe açığı gibi problemleri, 2001 krizinden sonra aldığı önlemler, uyguladığı sıkı para ve maliye politikaları ile büyük oranda çözdüğünü kaydederek, ''Türkiye, ekonomik durgunluğa giren gelişmiş ülkelere göre, canlı ekonomisi ile dikkati çekmektedir'' dedi.

        Yükselen döviz kurları ile iç talebin ithalat yerine iç üretim tarafından karşılanmasını, ithalatın dengelenmesini ve iç üretimdeki artışın büyümeye katkı sağlamasını beklediklerini ifade eden Büyükekşi, şu görüşlere yer verdi:

        ''Merkez Bankasının aldığı önlemler sonrasında döviz kurlarında yaşanan gelişmeler, kalıcı olabildiği takdirde, hem Türkiye'nin ihracatına olumlu yansıyacak hem de ithalatı dengeleyerek, cari açık sorununun kontrol altına alınmasına imkan tanıyacaktır. Kurdaki hareketin, ihracatta yüzde 20 seviyesinde yaşanan artışı yüzde 30 seviyesine yükseltmesini, ithalat artış oranını da yüzde 40'lar seviyesinden yüzde 30 seviyesine düşürmesini beklemekteydik. Nitekim Temmuz ayında ithalat ve ihracat artışı arasındaki makas daralmaya başladı. Önümüzdeki aylarda da ihracat lehine olumlu gelişmeye devam edeceğini öngörüyoruz.''

        ''SANAYİ ÜRETİMİ YÜKSEK SEYRETTİKÇE, İTHALAT DA YÜKSEK KALMAYA DEVAM ETMEKTEDİR''

        Mehmet Büyükekşi, kısa vadede olumlu görünüme rağmen, Türkiye'nin orta ve uzun vadeli bakış açısıyla hareket ederek, ekonomide yapısal dönüşümü hızlandıracak adımlar atmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Büyükekşi, Merkez Bankasının politikalarında yaptığı değişikler ile Türkiye'nin sıcak para cenneti olmaktan hızla çıkmasını ''son derece olumlu bir gelişme'' olarak değerlendirirken, faizlerin indirilmesiyle birlikte döviz kurlarının daha rekabetçi seviyelere yerleştiğini kaydetti.

        İç piyasayı daraltmayacak düzeyde rekabetçi döviz kurunun, sanayiciyi ihracata yönlendireceğini, ithalatın azalmasını ve ihracatın artmasını sağlayacağını savunduklarını hatırlatan Büyükekşi, Merkez Bankasının yürürlüğe koyduğu politikaları olumlu bulduklarını ve sanayide yapısal bir dönüşüme destek vermesini beklediklerini belirtti.

        Büyükekşi, Temmuz ayı dış ticaret verilerinin, Türkiye'nin sanayi üretiminde yaşanan değişimin olumsuz sonuçlarının çok kısa sürede tersine çevrilemeyeceğini, uzun vadeli bir dönüşüm gündemi ile ancak kalıcı bir iyileşmenin olabileceğini gösterdiğine değinen Büyükekşi, ''Kurlarda geçen senenin Kasım ayından başlayarak, yaşanan yükseliş ihracata olumlu bir etkide bulunmaktadır, ancak bu olumlu etki ithalatta sınırlıdır. İthalat kurdan bağımsız bir şekilde yüksek kalmaya devam etmektedir. Türkiye'de sanayi üretimi yüksek seyrettikçe ithalat da yüksek kalmaya devam etmektedir'' dedi.

        Türkiye'nin artık ihracatı ve üretimi daha fazla destekleyici adımlar atması gerektiğinin altını çizen Büyükekşi, Türkiye'de ilk kez üretilecek ileri teknolojili yüksek katma değerli ürünlerin üretimi için yapılacak yatırımlar ile ihracatta kullanılacak kritik girdi malı üretecek yatırımların ''özel yatırımlar teşviki'' düzenlemesi ile yerli ve yabancı yatırım farkı gözetilmeksizin ayrıcalıklı olarak teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.

        Büyükekşi, Türkiye'nin sanayinin ihtiyaç duyduğu ara mallarını yurt içinde üretip hem içeride kullanmak hem de ihraç etmek zorunda olduğuna, aksi takdirde dış ticaret açığında sürdürülebilir bir iyileşme yakalanamayacağına dikkati çekti.

        EN FAZLA İHRACAT YAPILAN ÜLKELER

        Mehmet Büyükekşi, ihracatın aylık bazda yüzde 30 arttığı Almanya'nın, açık ara ile en fazla ihracat yapılan ülke unvanını koruduğunu açıklarken, şu bilgileri paylaştı:

        ''Irak'a yapılan ihracat Ağustos ayında yüzde 25 artmış, Irak en fazla ihracat yaptığımız ikinci ülke konumuna yükselmiştir. Üçüncü sırada yer alan İngiltere'ye ihracatımız yüzde 17, Fransa'ya yüzde 36, Rusya'ya yüzde 33, İtalya'ya yüzde 24 artış göstermiştir. Fas'a yaptığımız ihracat Ağustos ayında yüzde 122, Mısır'a yaptığımız ihracat yüzde 106, Suriye'ye yaptığımız ihracat yüzde 2 artış göstermiştir. Ağustos ayında ihracatımızın Çin'e yüzde 27, Brezilya'ya yüzde 103, Hindistan'a yüzde 62, Rusya'ya yüzde 33 artması önemli bir gelişme olarak kaydedilmektedir.''

        Ağustos ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 ili İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Hatay ve Adana olarak sıralayan Büyükekşi, ilk 10'daki iller arasında en fazla ihracat artışını yüzde 56 ile Manisa'nın gerçekleştirdiğini, Bursa'nın ihracatının yüzde 49, Gaziantep'in yüzde 49, Hatay'ın yüzde 36, İzmir'in yüzde 31, Ankara'nın yüzde 31, Kocaeli'nin yüzde 30, Denizli'nin yüzde 25, İstanbul'un yüzde 25 ve Adana'nın yüzde 23 artığını kaydetti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ