Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema En İyi Yönetmen Oscarı'nın en güçlü 10 adayı
        1

        Damien Chazelle – Ay'da İlk İnsan (First Man)

        Daha önce Oscar'a aday olmuş ya da kazanmış yönetmenler, her zaman erkenci tahmin listelerinde yer almaz. Ama Damien Chazelle gibi çıkışta olan yönetmenler, ilk büyük başarısızlıklarına kadar Oscar'ın doğal favorisi olmayı sürdürürler. Kuşkusuz filmin niteliği de önemlidir. Ay'a ayak basan ilk insan Neil Armstrong'un gerçek öyküsünü anlatan “Ay'da İlk İnsan” en başından beri her şeyiyle Oscar'ı hatırlatan bir projeydi.

        2

        İlk gösteriminin ardından belki bir “Roma” ya da “Bir Yıldız Doğuyor” kadar heyecan yaratmadı ama eleştirmenlerden aldığı yüksek notlarla yarışı sonuna kadar bırakmayacağını gösterdi. “La La Land” ile 2017'de Oscar kazanan Damien Chazelle, açıkçası ilk 5'in kesin favorilerinden değil ama onun isminin yer almadığı bir ilk 10 listesine rastlamak biraz zor.

        3

        Alfonso Cuarón – Roma

        Henüz festivaller dışında gösterimi yapılmış olmasa da “Roma”, şimdiden yılın en iyi filmlerinden biri olarak anılıyor. Cuaron, otobiyografik yanlar taşıyan filmde 1970'lerin başlarında Mexico City'de yaşayan orta sınıf bir ailenin 1 yıl boyunca yaşadıklarının hikâyesini anlatıyor. Cuaron, en iyi yönetmen adayları üzerine tahmin yapan herkesin listesinde banko yer alan bir isim...

        4

        “Gravity” ile 2014'de en iyi yönetmen Oscarı'nı kazanmış olması şansını azaltmıyor. Vatandaşı Alejandro G. Inarritu'nun aynı ödülü iki yıl üst üste kazandığını unutmayalım. Aday olmaması açıkçası büyük sürpriz olur. Eleştirmenlerin hayran kaldığı filmin Türkiye'deki ilk gösterimi Filmekimi'nin kapanışında gerçekleşecek. Netflix'te ise 14 Aralık'tan itibaren seyredilebilecek. Aynı gün ABD'de sinema salonlarında gösterime girecek. Türkiye'de Netflix dışında vizyona girip girmeyeceği henüz belli değil.

        5

        Spike Lee – Karanlıkla Karşı Karşıya (BlacKkKlansman)

        Film, daha proje aşamasındayken bile potansiyel Oscar adaylarından biriydi. Gösterime girmesiyle birlikte özellikle en iyi film dalının favori adaylarından biri haline geldi. Yönetmenlik kategorisindeki adaylığı da şimdiden cepte sayılabilir. Çünkü Spike Lee'nin yönetmenliğiyle, vizyonuyla, politik bakışıyla filme kendisinden çok şey kattığı kesin... Dolayısıyla, Cuaron'la birlikte yüzde 99 aday olacağı düşünülen isimlerden biri.

        6

        Her şey bir yana, ödülün şimdiden en güçlü adaylarından biri olarak kabul ediliyor. Neden kabul edilmesin ki? Artık 61 yaşında. Daha önce iki kez Oscar'a aday olmuş ve kazanamamıştı. Hollywood'un saygın isimlerinden biri. Akademi'de çok destekçisi olmadığı söylense de başta meslektaşları olmak üzere birçok Akademi üyesi, onu kariyerinin en iyi filmlerinden birinde ödüllendirmek isteyebilir.

        7

        Yorgos Lanthimos – Sarayın Gözdesi (The Favourite)

        Alfonso Cuaron ve Spike Lee dışında aslında hiçbir yönetmenin bu kategoride kesin favori olduğu iddia edilemez. Ama ağır basan ya da adı her yerde geçen isimler var ve bunlardan biri Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos...

        8

        Lanthimos, “Köpek Dişi” gibi sıra dışı, alternatif bir sinemayı temsil eden filmlerin ardından “The Lobster” ve “Kutsal Geyiğin Ölümü”yle, starların yer aldığı uluslararası projelerle kariyerinde yeni bir sayfa açtı. Bir kraliyet hikâyesi anlatan ve bir dönem filmi olan “The Favourite”, sadece yıldız oyuncularıyla değil, her şeyiyle bu yeni sayfanın en ışıltılı filmi olarak görünüyor. Gösterildiği tüm festivallerde çok beğenilen film, Lanthimos'u da yönetmen olarak en güçlü Oscar adaylarından biri haline getirdi. Filmekimi'nde “Sarayın Gözdesi” olarak gösterilecek filmin Türkiye'de ne zaman gösterime gireceği henüz belli değil.

        9

        Barry Jenkins – If Beale Street Could Talk

        İşte Hollywood'un giderek yükselen yönetmenlerinden biri... En iyi film dahil 3 dalda Oscar kazanan “Ay Işığı”nın (Moonlight) ardından çekeceği yeni film merakla bekleniyordu. “Ay Işığı”yla 2017'de en iyi uyarlama senaryo Oscar'ını evine götüren Jenkins, James Baldwin'in 1974 tarihli aynı adlı romanından sinemaya uyarladığı “If Beale Street Could Talk” ile başarısının tesadüf olmadığını kanıtladı.

        10

        Haksız yere suçlanan kocasının adını temize çıkarmak isteyen genç bir kadının hikayesini anlatan film, Toronto Film Festivali'ndeki prömiyerinden bu yana övgüler almayı sürdürüyor. “Ay Işığı”yla en iyi yönetmen Oscar'ına aday olan Jenkins, bu kez mutlu sona ulaşır mı, bilinmez. Kesin olan, an itibarıyla en güçlü adaylardan biri olduğu... Filmin Türkiye'de gösterime girip girmeyeceği henüz belli değil.

        11

        Bradley Cooper – Bir Yıldız Doğuyor (A Star Is Born)

        Erkenci tahmin listelerinde Cooper'a yönetmen olarak Oscar şansı verenlerin sayısı çok fazla değildi. İlk yönetmenliğiydi ve sonuçta herkesin bildiği bir öyküyle geliyordu karşımıza. Ama filmin gösterime girmesiyle birlikte her şey değişti ve Bradley Cooper en iyi yönetmen adaylarını sıralayan tahmin listelerinin yükselen ismi haline geldi.

        12

        Akademi'nin, daha önce ilk filmini çeken Robert Redford ve Kevin Costner gibi yıldız oyuncuları aday göstermekle yetinmeyip Oscar'la ödüllendirildiği düşünülürse, Cooper'a şans verenlerin hayal görmediği söylenebilir. Üstelik film gerçekten çok beğenildi ve Cooper yönetmen olarak büyük övgüler kazandı... Öte yandan, “Argo”nun birçok dalda aday olmasına karşılık, yönetmeni Ben Affleck'e adaylık getirmediğini unutmamak gerek. Belki de bu yüzden birçok tahminci, filmin çok beğenilmesine karşın Cooper'ın ilk 5'e girmesinin garanti olmadığını düşünüyor.

        13

        Steve McQueen – Dul Kadınlar (Widows)

        “Dul Kadınlar”, 1983 tarihli popüler bir televizyon dizisinin uyarlaması... Günümüz Chicago'suna uyarlanan hikâye, bir soygun sırasında öldürülen eşlerinin ardından hayatlarını kontrolünü ellerine almaya çalışan dört kadının öyküsünü anlatıyor. McQueen'in, senaryosunu Gillian Flynn'le birlikte yazdığı film, festival seyircilerini ve eleştirmenleri etkilemeyi başardı.

        14

        Aslında eleştirmenlerin, seyircilere göre filmi daha çok beğendiği söylenebilir. Akademi'nin son yıllarda eleştirmen görüşleriyle paralel kararlar verdiği düşünülürse “Dul Kadınlar”ın özellikle en iyi film dalının güçlü adaylarından biri olduğu varsayılabilir... Steve McQueen, en iyi film Oscar'ını kazanan “12 Yıllık Esaret”le yönetmen dalında aday olmuş ama kazanamamıştı. Bu yıl, aynı kategoride yeniden aday olması sürpriz olmaz ama öte yandan, aday olmaması da kimseyi şaşırtmaz.

        15

        Ryan Coogler - Black Panther

        ABD'de 16 Şubat'ta gösterime giren “Black Panther”, 2019 Oscarlarının favorisi olarak ilan edilen ilk filmlerden biriydi ... Özellikle Amerikalı eleştirmenleri mest eden film, gişelerde büyük başarıya ulaşmış ve seyirciler filmin Oscar kampanyasını gönüllü olarak erkenden başlatmıştı. “Fruitvale Station” ve “Creed” filmleriyle yönetmenliğe sağlam giriş yapan Ryan Coogler, Amerikan sinemasının yükselen isimlerinden biri... Oscar mevsiminin başlamasıyla birlikte “Black Panther”in unutulmuş gibi göründüğüne bakmayın.

        16

        Akademi'nin bu filmi unutmayacağını düşünenlerin sayısı az değil. Hatta, seyirci ve eleştirmen beğenilerini buluşturan bir film olarak Akademi'nin özel bir ilgi göstereceği dahi düşünülebilir. Peki, Ryan Coogler'ın yönetmen olarak adaylığı? Çantada keklik olmadığı kesin. Akademi özel efektli filmlerin yönetmenlerini pek ciddiye almaz ama “Black Panther” her şeyi değiştirebilir.

        17

        Marielle Heller - Can You Ever Forgive Me?

        Oscar ödüllerini veren Akademi, artık eski Akademi değil. Özellikle son 2-3 yılda üye profili değişti ve bu yenilenmenin sonuçları ödüllere yansımaya başladı. Artık daha genç ve “daha az erkek” bir Akademi var. Dolayısıyla, kadın yönetmenlerin bundan sonra daha çok aday gösterileceğini tahmin etmek zor değil. Marielle Heller, 2019 Oscarlarının favori yönetmenlerinden biri.

        18

        2015'te “The Diary of a Teenage Girl” ile gözalıcı bir çıkış yapan Heller, “Can You Ever Forgive Me?” ile başarısının bir tesadüf olmadığını gösterdi. Akademi'nin yönetmen üyeleri Heller'in bu çıkışını ödüllendirmek için onu bir adaylıkla yüreklendirmek isteyebilirler... Bir zamanların ünlü biyografi yazarı Lee Israel'in hikâyesini anlatan filmi seyreden eleştirmenlerin Heller'in çok iyi bir iş çıkardığını düşündüklerini belirtelim.

        19

        Debra Granik – İz Bırakma (Leave No Trace)

        2004 yapımı “Down to the Bone” filminden bu yana Granik, sürekli yükselen bir grafik çiziyor. 2010'da “Gerçeğin Parçaları”yla (Winter's Bone) yakaladığı başarının ardından 2014'de “Stray Dog” adlı belgeselle çıkışını sürdürmüştü.

        20

        Sade, abartısız, gerçekçi bir tarzı olan Granik'in Peter Rock'ın yaşanmış bir olaydan yola çıkan romanı “My Abandonment”tan beyazperdeye uyarladığı film, şehir dışında, ormanlık alanda dış dünyadan yalıtılmış bir hayat sürdüren babayla kızın hikâyesini anlatıyor. Shakespeare'in “Fırtına” oyunu ve doğacı düşünür Henry David Thoreau’nun yazılarından da esinlenen film, eleştirmenlerin övgüleriyle karşılandı. Akademi üyesi yönetmenler, Granik'in istikrarlı performansını sürpriz bir adaylıkla ödüllendirebilirler...

        Haberi Hazırlayan: Bilge Tunçer

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ