Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik FETÖ'den tutuklananlar ve gözaltına alınanlar (22 Ocak 2018)

        Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılmak istenen askeri darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt genelinde FETÖ mensubu kişi ve kurumlara yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Öte yandan örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanan kişilere yönelik operayonlar da devam ediyor. İşte FETÖ operasyonlarında22 Ocak 2018 Pazartesi günlüğü...

        DARBECİ SEMİH TERZİ'NİN EŞİNE 15 YIL HAPİS İSTEMİ

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi'nin eşi Nazire Terzi'nin yargılandığı davada mütalaasını sunan savcı, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

        Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Nazire Terzi ile avukatlar katıldı.

        Cep telefonundan CoverMe ve KakaoTalk gibi programları kullanıp kullanmadığı sorulan Terzi, bu programları kullanmadığını savundu.

        Söz alan duruşma savcısı, araştırılması istenen başka husus bulunmadığından esas hakkındaki mütalaasını açıklayacağını bildirdi.

        Savcı, sanık Nazire Terzi hakkında, noter katibi Kerem Sağlıklı'yı, "Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz. Hepiniz göreceksiniz." sözleriyle tehdit ettiği suçlamasıyla açılan kamu davasında, "Hepiniz göreceksiniz." ifadesinin tanıklar tarafından doğrulanmadığı gerekçesiyle beraatini istedi.

        Terzi hakkında "Anayasa'yı ihlal" suçuna iştirak suçundan da beraat talep eden savcı, Semih Terzi'nin Ankara'ya şüphe çekmeden gelebilmek için eşi Nazire Terzi'yi kullandığına ilişkin mahkumiyetini gerektirir, her türlü şüpheden uzak somut bir delil bulunmadığını belirtti.

        Sanığın, eşi Semih Terzi'nin ölüm raporunda değişiklik yapmak amacıyla doktor kıyafetiyle GATA'ya giderek kayıtların tutulduğu bilgisayarda inceleme yaptığını, sanıktan ele geçirilen cep telefonunda FETÖ mensuplarının da kullandığı bazı programlara ilişkin kayıtlar bulunduğunu, sanığın bu programlarla eşi Semih Terzi ile görüştüğünün belirlendiğini kaydeden savcı, Nazire Terzi'nin "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

        "TEK SUÇUM SEMİH TERZİ'NİN EŞİ OLMAK"

        Mütalaaya karşı söz alan Nazire Terzi, eşinin ölüm belgesinin sahte olduğunu düşündüğünü, GATA'ya da bu nedenle gittiğini öne sürerek, "23 Temmuz 2016'da doktor arkadaşlarla daha rahat görüşmek için doktor önlüğümü de giyerek GATA acile gittim. Raporu tanzim eden doktoru sordum. GATA'da tanımadıklarını söylediler." dedi.

        Sanık Terzi, telefonunda bulunan programlara ilişkin, CoverMe ve KakaoTalk kullanmadığını, kullandığı diğer programların ise örgüte ait olup olmadığını bilmediğini iddia etti.

        Hakkında somut delil bulunmadığını, neyle suçlandığını dahi bilmediğini savunan Terzi, "Tek suçum Semih Terzi'nin eşi olmak." dedi.

        Terzi'nin avukatı da mütalaaya kısmen katıldıklarını, müvekkilinin terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil bulunmadığını savundu.

        Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı 12 Şubat'a erteledi.

        52.,5 YIL HAPİS İSTENMİŞTİ

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Nazire Terzi hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım", "terör örgütü üyesi olmak" ve "suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak" suçlarından 52,5 yıla kadar hapis talebiyle dava açmıştı. (AA)

        ESKİ HSYK ÜYESİ TOSUN HAKİM KARŞISINDA

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

        İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, FETÖ üyeliğinden tutuklu iken itirafçı olarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK Üyesi Kerim Tosun, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya Tosun'un avukatı da katıldı.

        Duruşmada, Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu.

        İddianamede, Tosun'un, örgütün himmet toplanan ve talimatların verildiği toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, aynı şekilde 2014'te de örgütün talimatıyla HSYK üyeliğine aday olup kazandığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.

        Savunma için söz verilen sanık Tosun, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenim gördüğü dönemde 3. sınıfta, sonradan HSYK Genel Sekreterliği de yapan Mehmet Kaya ile tanıştığını, onun davetiyle sohbet toplantılarına gittiğini, cemaati ilk bu dönemde duyduğunu söyledi.

        Tosun, bu toplantılara sonradan Yargıtay Genel Sekreterliği yapan Aydın Boşgelmez'in de katıldığını anlattı.

        Selçuk Üniversitesinde asistanlık ile hakimlik sınavını aynı anda kazandığını ifade eden Tosun, Konya'da sonradan Yargıtay üyesi olan Mesut Kundakçı ile aynı evde kaldığını, bu eve pek çok stajyerin geldiğini ancak cemaat evi olmadığını savundu.

        Asistanlığı bırakıp hakimlik için eğitim merkezine gittiğini anlatan Tosun, Mehmet Kaya'nın davetiyle birkaç kez daha toplantılara katıldığını, bu toplantılarda "hayır parası" adıyla para verdiklerini bildirdi.

        Cemaat ile 1991-2005 yıllarında temasının olmadığını öne süren Tosun, 2005'te Yargıtay Cumhuriyet Savcılığına geldikten sonra Mehmet Kaya'nın ailece davette bulunduğunu, Kaya, Boşgelmez ve eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'nin de yer aldığı toplantılara katıldığını kaydetti.

        Yargıtay üyeliği için yapılacak seçim öncesinde Mehmet Kaya'nın davetiyle bir araya geldiklerini ve seçimde neler yapabileceklerini konuştuklarını beyan eden Tosun, cemaat üyelerinin, "Ahmet Kahraman (dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı) karşı çıkmasına rağmen, senin için uğraşacağız." dediklerini ve kendisinin de bu dönemde Yargıtay üyesi seçildiğini belirtti.

        Bu dönem katıldığı toplantılarda himmet parasını Nazmi Dere'ye ödediklerini ifade eden Tosun, kendisinin 500 lira ile bin lira arasında para verdiğini söyledi.

        "DERE'NİN ÜST KONUMDA OLDUĞU BELLİYDİ"

        Tosun, "Nazmi Dere'nin üst konumda olduğu belliydi. Toplantılara zaman zaman gelirdi. 17-25 Aralık sürecinden sonra bir veya iki kez toplantıya gittim. Toplantılar azalmıştı. Öğrendim ki ByLock kullanmaya başlamışlar. O yüzden toplantılara gerek kalmadı diye düşünüyorum." dedi.

        Yargıtay üyeliği yaptığı dönemde bir dosyayla ilgili gelen talebi de anlatan Tosun, "Eski Yargıtay üyesi Turgut Emiroğlu, bana dairede 'Kartal Abi'nin selamı var, şu dosyada Mehmet Emin Karamehmet'in yurt dışı kararını kaldıralım.' dedi. Kartal'ın kim olduğunu sordum. Yargıtay sorumlusu İlyas Şahin olduğunu söyledi. Dosyaya göre mümkün olmadığını belirttim." şeklinde konuştu.

        HSYK üyeliği için 2014'te yapılan seçimlerde Nazmi Dere'nin kendisinden aday olmasını istediğini belirten Tosun, ilk başta istememesine karşın sonradan ikna olduğunu ve aday olup seçildiğini kaydetti.

        Tosun, HSYK üyeliği döneminde Nazmi Dere'nin daveti üzerine yemeğe gittiğini, Dere'nin telefonuna ByLock kurmaya çalıştığını ancak telefonunun işletim sistemi nedeniyle bunu yapamadığı için programı yükleyip geri getirdiğini anlattı.

        Programdan ayet ve hadisler paylaşıldığını, ayrıca yemek davetlerinin de buradan yapıldığını ifade eden Tosun, programı 2 ay kullandığını, bir gazetede okuduğu haberden sonra hemen sildiğini savundu.

        HSYK üyeliğinden sonra kendisiyle daha sık ilgilenmesi nedeniyle Nazmi Dere'nin, HSYK sorumlusu olduğunu anladığını dile getiren Tosun, HSYK üyesiyken katıldığı toplantılarda da para toplandığını, kendisinin 2 bin lira civarında para verdiğini kaydetti.

        Tosun, HSYK üyelerinin maaşları çok olduğu için daha fazla ödeme istendiğini, maaşının yüzde 10-20'sini verdiğini belirterek, bu paraların "Afrika'da okul açıyoruz. Fakir çocuklara yardım ediyoruz." denilerek alındığını, kendisinin de zekat olarak verdiğini ifade etti.

        HSYK üyeliği döneminde Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Metin Özçelik gibi yanlış işler yaptığını düşündüğü kişiler hakkındaki kararlara muhalif kalmadığını savunan Tosun, görev yaptığı 3. Dairenin dosyalara da pek etkisinin olmadığını ileri sürdü.

        Tosun, sivil yargı imamlarının bulunduğunu da Aydın Boşgelmez'den duyduğunu, Boşgelmez'in, İlyas Şahin'in yanına gelen bir sivil imamdan söz ettiğini söyledi.

        Önceki aşamalarda verdiği ifadeleri de kabul eden Tosun, elektronik kelepçenin çıkarılarak farklı bir adli kontrol uygulanması talebinde bulundu.

        Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.

        Buna göre, sanığın konutu terk etmeme yönündeki adli kontrol tedbiri kaldırılarak, haftada bir kolluğa imza verme şartı ile yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

        Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri İbrahim Okur ve Mustafa Kemal Özçelik ile eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 7 Mayıs 2018'e bırakılması kararlaştırıldı.

        15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ DAVASINDA 19. DURUŞMA BAŞLADI

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 19. duruşması başladı.

        REKLAM

        İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmaya, 127 tutuklu sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.

        Duruşma sanıkların savunmalarıyla sürüyor.

        İDDİANAMEDEN

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişiminin ardından "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" olarak adı değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde darbe girişimine tepki gösteren ve sanıklara müdahale eden vatandaşların üzerine tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere şehit olan 34 kişi "maktul", 424 kişi ise "müşteki" olarak yer alıyor.

        TSK'ya yuvalananFETÖmensubu sanıkların, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğinin kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı belirtiliyor.

        REKLAM

        İddianamede, köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden sanıklardan oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu ifade ediliyor.

        Darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri, sanıkların yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı vurgulanıyor.

        7 DARBECİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

        Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle de bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor.

        REKLAM

        İSTENEN CEZALAR

        İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 sanığın, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "kasten öldürme" suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

        Ayrıca bazı sanıkların ''silahla kasten yaralama'', "kasten öldürmeye teşebbüs'', ''mala zarar verme'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor. (AA)

        OSMANİYE'DE FETÖ ŞÜPHELİSİ YAKALANDI

        Osmaniye'de jandarmanın yol kontrolü sırasında Fetullahçı Terör Örgütü /Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) şüphelisi gözaltına alındı.

        REKLAM

        Bahçe ilçesi Nohut köyü yakınlarında rutin yol kontrolü yapan jandarma ekipleri, durdurdukları otomobildeki N.Ç. (37) isimli kadın hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yakalama kararı bulunduğunu tespit etti.

        Gözaltına alınan N.Ç, soruşturmanın sürdüğü Gaziantep'e gönderildi. (AA)

        BOLU'DA FETÖ OPERASYONUNDA GÖZALTINA ALINAN 14 KİŞİADLİYEDE

        Bolu merkezli 6 il ve KKTC'de, örgütün askeri yapılanmasına yönelik operasyonda, ankesörlü telefonlar aracılığıyla örgütün mahrem yapısındaki kişilerle irtibat kurdukları iddiasıyla gözaltına alınan 16 şüpheliden 14'ü adliyeye sevk edildi.

        Alınan bilgiye göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ankesörlü telefonlar aracılığıyla örgütün mahrem yapısındaki kişilerle iletişim kurdukları değerlendirilenFETÖ/PDY üyelerinin tespiti amacıyla yapılan çalışma kapsamında Bolu Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Bolu merkezli, Kocaeli, İstanbul, Kırşehir, Hakkari, Diyarbakır ve KKTC'de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 16 kişiden 14'ünün emniyetteki işlemleri tamamlandı.

        REKLAM

        Operasyonda, 1 albay ile görevinden ihraç edilen 2 yarbay ve TSK'nın çeşitli birimlerinde aktif görevde bulunan görevli 1 binbaşı, 2 üsteğmen ve 8 astsubay, sağlık kontrolünün ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.

        Operasyon kapsamında gözaltına alınan, TSK görevlisi ile öğretmenlikten ihraç edilmiş ve mahrem imam olduğu iddia edilen 1 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

        Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ankesörlü telefonlar aracılığıyla örgütün mahrem yapısındaki kişilerle iletişim kurdukları değerlendirilenFETÖ/PDY üyelerinin tespiti amacıyla başlatılan çalışma kapsamında 2 gün önce Bolu merkezli, Kocaeli, İstanbul, Kırşehir, Hakkari, Diyarbakır ve KKTC'de düzenlenen operasyonlarda, 13'ü muvazzaf, 2'si ihraç edilmiş 15 asker ile askerlerin mahrem imamlarından olduğu değerlendirilen ve görevinden ihraç edilen bir öğretmen gözaltına alınmıştı.(AA)

        KÜTAHYA'DA FETÖ OPERASYONU: 11 KİŞİ GÖZALTINDA

        Kütahya'nın Gediz ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü ve ilçe Jandarma Komutanlığı ekipleri,FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, şehir merkezinde ve köylerde sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, 11 şüpheli gözaltına alındı. Örgüte üyelikle ilgili olarak gözaltına alınan şahısların Jandarma ve Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.(İHA)

        REKLAM
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ