Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Bitexen Antalyaspor Galatasaray Antalyaspor Maçı Yazar Yorumları - Galatasaray Haberleri

        HALİL ÖZER: ZORDUR GALATASARAY İLE MÜCADELE ETMEK

        İki takımı kıyaslamak zaten fizik kurallarına aykırı. Bir de üstüne ayrı dünyalarda yaşayan teknik direktörleri ve kaliteli futbolcuları koyarsanız aradaki fark İstanbul’dan Hakkari’ye kadar uzar! Tabii bir de ligin en kötü kalecisi Ferhat’ı da eklersek Antalyaspor bu skora yatıp kalkıp dua etmeli.

        Ben Antalya’nın bu hali ile lig konusunda fişi çektiğini düşünüyorum. Hele Hamza hoca tercihi ile de tam anlamıyla kara deliğe düştüler.

        Galatasaray maçı ilk yarıda bitirdi. Oyun ve oyuncu kalitesi ile ikinci yarıda da skoru istediği farklara ulaştırabilirdi. Rölantiye aldı, idare etti, ekonomik oynadı, rahat rahat skorunu korudu ve lider oldu.

        Teknik direktör Fatih Terim’in en büyük özelliği; başka teknik direktörler gibi haftalara, aylara ihtiyacının olmaması. En fazla üç ya da dört maç sonra kadrosunu şekillendirir. Belli sabit oyuncuları mutlaka vardır. Şu anda Rodrigues bunların başında geliyor. Yani hocanın dün oynamadı ama kadroyu yazarken Muslera’dan önce kafasında Rodrigues’in olduğu kesin.

         İki sezona bedel Feghouli
        İki sezona bedel Feghouli Geçen iki sezonda West Ham ve Valencia formalarıyla 42 lig maçında 4 gol atıp 4 asist yapan Feghouli, Galatasaray’da bu istatistikleri 22 haftada yakaladı. Cezayirli oyuncu, Antalyaspor karşısında takımının üçüncü golünü ağlara yollarken, toplamda 5 gole ulaştı. Oynadığı 15 karşılaşmada 5 golün yanı sıra 4 kez de asist yapan Feghouli, 9 gole direkt olarak katkı verdi.

        Ve Rodrigues de bunun hakkını veriyor. Çok süratli ve oynadıkça özgüveni artıyor. Şu anda takımın en büyük silahı. Ancak G.Saray, Yeşil Burunlu oyuncuya yapılacak akıllı ve kademeli markajlar sonunda gol yollarında sıkıntılar duyabilir. O yüzden yaratıcı özelliği nedeniyle Terim’in Belhanda’ya çok ihtiyacı var. Ancak dün Belhanda gösterdi ki, bu kadar gereksiz tepkilerle kendisine güvenilecek bir oyuncu değil. Kimbilir belki de dünkü olay ders olmuştur. Ama ben sanmıyorum. Adamın tarzı bu.

        Maçın en önemli ismi hiç şüphesiz Gomis. Dikkat edin, gol vuruşlarında asla ve asla topu kontrol etmek gibi bir niyeti olmuyor. Ve bu düşünce ona çok önemli saliseler kazandırıyor. Bu bir golcü için gerçekten çok önemli. Ayrıca hırsı, heyecanı ve formasına gösterdiği bağlılık profesyonelliğin ne kadar üst düzeyde olduğunun bir kanıtı.

        Galatasaray ile zirve için yarışmak gerçekten zordur. Camia kenetlenmesi en üst düzeyde olur. Bütün kavgalar unutulur, sadece şampiyonluğa odaklanılır. Hele bir de rüzgarı yakalarsa, başında bir de Terim varsa gerçekten mücadele etmek büyük sıkıntı. Şu anda Galatasaray henüz o havayı tam olarak yakalamadı. Ama oraya doğru gidiyor.

        HAMZA HAMZAOĞLU

        Hoca sanki yaptığı işi unutmuş. İşlerin sarpa sardığına ancak üçüncü golü yedikten sonra farkına vardı. Komiktir, Antalya iki golü de kontrataktan yedi! Hocalığı ileriye değil geriye doğru gidiyor.

        BELHANDA

        Ben hocanın yerinde olsam bu oyuncuyu bir köşeye çekip tek ayak üstünde bütün gün bekletirim! Gereksiz bir vurdumduymazlık, sorumsuzluk gösterdi. Sadece kendine değil önümüzdeki haftalarda takımına da zarar verdi.

         Evdeki Gomis bir başka!
        Evdeki Gomis bir başka! Gomis, Türk Telekom’da bir başka oynuyor. 9 deplasmanda 5 gol atan Fransız yıldız, içerideki 11 maçta ise 12 gol kaydetti

        CÜNEYT HAYDAROĞLU: BU LİDERLİK BAŞKA LİDERLİK

        Geçen hafta gelen liderlik şansını kullanamayan Galatasaray için benzerine az rastlanır bir hafta oldu. Başakşehir’in, F.Bahçe önünde dökülmesi ve hak ettiği bir mağlubiyet alması ile şans bir kez daha kapıyı çalınca bu kez Fatih Terim ve öğrencileri, kapıdaki fırsatı geri çevirmedi... Tabii maçın hem içeride hem de Antalya gibi zayıf bir takımla olması ballı kaymaktı. O yüzden tüm bunlar Sarı-Kırmızılılar’ın lehine gelişen önemli etkenlerdi.

        G.Saray maça geçen sene İstanbul’da yaşanan o çılgın dolu yağışı gibi başladı sanki... Ataklar hem hızlı geliyordu hem darbeli... Tabii Antalya neye uğradığını şaşırdı haliyle... Böyle olunca da oyun erkenden çözüldü... İlk 20 dakikada gelen iki golle liderlik çoktan alındı. Takım halinde hareket etmek, topu kaybettiği yerde birlikte basmak ve rakibe alan vermemek dün gece göze batan en önemli gelişmeydi Sarı-Kırmızılılar adına... 4-1-2-2-1 dizilişi aslında hocanın tabiri ile 2-5-3 sistemi özellikle iç sahada meyvesini veriyor, keyif de veriyor. Tabii deplasmanda iş bu kadar kolay değil. Sivas maçı ise buna en önemli örnek.

        Maça attığı gollerle Gomis damgasını vurdu gibi gözükse de bence Garry Rodrigues gecenin adamıydı. İlk goldeki katkısı tamam ama ya o ikinci gol öncesinde yaptıkları... Hız limiti olsa kesin radara yakalanırdı! Yaklaşık 40-50 metre topu sürüşü ve ardından yaptığı asist buram buram kalite kokuyordu. Tabii bu golden önce Sarı-Kırmızılı oyuncuların kendi yarı sahasında rakibi boğması ve topu kapıp ileri oynamaları da gol kadar kaliteliydi.

        Gözden çıkarılmış Donk’u, Kasımpaşa günlerine döndürmek Fatih Terim’den başkasının yapacağı iş değildi. Hoca zaten Antalya kampında söylemlerinde bunun sinyalini vermişti. Selçuk İnan her hafta üzerine koyarak devam ediyor. Feghouli kalitesiyle parlıyor. Bu takım bu sezon dünkü görüntüsü ile şampiyonluğu hak ediyor...

        Galatasaray haftalar sonra liderlik koltuğuna yeniden oturdu ancak o dönemle şimdi arasında büyük fark var: O da İmparator ve Mr. Tudor. Fatih Terim takımı lider olduysa o liderliği kolay kolay bırakmaz. Bu da hocanın en büyük inadı ve de “winner” özelliği.

        HERKÜL GOMIS

        Kuvveti ile rakibi adeta darmadağın ediyor. Ceza alanı içinde topu aldıysa o pozisyonu gol yapmak onun için çok kolay.

        AMATÖR BELHANDA

        Belhanda dün daha iyisini vermek için çabaladı, iyi de oynadı... Ama 90+2’de amatörce gördüğü kırmızı kart tüm olumlu şeyleri bir çırpıda alıp götürdü.

        ERHAN TELLİ:21:45'TE GELEN LİDERLİK

        İlk yarıda müthiş bir Galatasaray vardı sahada... Gözlerimiz bayram etti, gönlümüz futbola doydu resmen. Kötü diyebileceğim hiçbir oyuncu yoktu. Rodrigues sol kanatta döktürüyor, Belhanda kupa maçında kaldığı yerden devam ediyordu... Gomis aç bir aslan gibi avına saldırmış, daha 30. dakika gelmeden tribünler ‘Üç, üç, üç...’ diye tempo tutmuştu. Feghouli de bu isteği geri çevirmedi tabii... Öyle bir 45 dakika izledik ki, bıraksalar Fatih Terim de kulübeden çıkıp dördüncü golü bizzat kendisi atacaktı...

        Golleri atan oyuncular ister istemez maçın kahramanı olur, hep çok konuşulur, hep çok övülür ya... Bir de gizli kahramanlar vardır. Görünmez ama çok iş yaparlar... Kimden mi bahsediyorum ? Tabii ki Ryan Donk’tan...

        Ndiaye gidince, ‘Şampiyonluk gitti’ diye konuşanlar, acaba dünkü Donk’u izleyince ne düşündüler ? Hatırlarsanız, Tudor’un yüzüne bile bakmadığı Donk için Fatih Terim, “Ya benim Kasımpaşa’da tanıdığım Donk olacak ya da 28 kişilik kadronun dışında kalacak” demişti. İşte o Donk, Fernando’nun sakat olduğu en çok ihtiyaç duyulan şu dönemde Fatih Terim’in değişmez adamı oldu. Ve an itibarıyla en önemli de transferi!..

        Ben diyeyim, ‘4-1-4-1 sisteminin tek ön liberosu’, Fatih hoca desin “2-5-3 sisteminin orta sahadaki sigortası”... Sonuçta dün Selçuk ve Belhanda ikilisi bu kadar rahat oynayabiliyorsa, emin olun bu Donk’un müthiş performansı sayesindedir. Bu sistem içerisinde Donk, Fatih Terim’in adeta yeni Melo’su olmuştur... Fernando geri dönünce mi ne olur ? Elbette kim daha iyiyse formayı o alır... Tıpkı Linnes’in Mariano’dan formayı alması gibi! Belki Martin’in bu maçta ilk 11’de başlaması herkese sürpriz oldu ama anlaşılan o ki Fatih hoca Sivas karşısında büyük bir hayalkırıklığı yaratan o Mariano’yu unutmadı. Formanın kimsenin tekelinde olmadığı, forma adaletinin ise her şeyden üstün olduğu, sırf bu örnekle bile bir kez daha ortaya çıktı.

        Tekrar maça dönersek...

        İlk yarıdaki o müthiş tempo yüzünden, ikinci yarıda Galatasaray’ın baskısı ister istemez azaldı. 12. günde 4. maçını oynayan oyuncular, yorgunluktan dolayı da oyundan düştü... 3-0’ın rehaveti de oyunu etkileyen bir başka faktördü. Yine de girilen pozisyonlar hiç de az değildi...

        Ve saatler 21:45’i gösterdiğinde ligin yeni lideri Fatih Terim’in Galatasaray’ı oldu. Geçen hafta Sivas’ta geri çevrilen bu fırsat, Ali Sami Yen’de sahibini buldu...

        Bundan sonra rakiplerinin ne yapacağı değil, Galatasaray’ın ne yapacağı daha önemli.

        Aldıkları bu liderliği iyi bir galibiyet serisiyle 4-5 hafta götürürlerse, gerisini de mutlaka şampiyonlukla getireceklerdir. Çünkü bu takımın başında, Fatih Terim gibi bir kupa kolleksiyoncusu var!

        BELHANDA

        Belhanda son dakikada gördüğü kırmızıyla bir çuval inciri berbat etmeyi yine başardı. Fatih Terim’in onunla işi zor. Belhanda’nın bu kafayla seneye bu takımda kalması da!..

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ