Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan İsrail'in Mescid-i Aksa'da 'sessiz ibadet' kararına sert tepki Prof. Dr. Ali Erbaş: "Bu sessiz ibadet kararını reddediyorum, kınıyorum ve lanetliyorum. Bu karardan vazgeçilmeli" "Mescid-i Aksa da bir İslam mabedidir ve kıyamete kadar da öyle kalacak" "Bu karardan vazgeçilmeli ve barışın yurdunda barış sağlanmalı"

Bir dizi programa ve açılışa katılmak üzere Gaziantep'te bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İsrail mahkemesinin Mescidi Aksa'da sessiz ibadet yapılmasına yönelik kararına sert tepki göstererek, "Bu sessiz ibadet kararını reddediyorum, kınıyorum ve lanetliyorum. İnançların mabetlerinin dokunulmazlığı vardır. Bu şekilde bir karar kabul edilemez, bir an önce bu kararlarından vazgeçmeleri gerekiyor" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bir dizi programa ve açılışa katılmak üzere geldiği Gaziantep'te İsrail'e sert tepki gösterdi. İsrail'de bir mahkeme tarafından verilen sessiz ibadet kararını lanetlediğini söyleyen Prof. Dr. Ali Erbaş, verilen kararın kabul edilemez olduğunu ve karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

"Sessiz ibadet kararını reddediyorum, kınıyorum ve lanetliyorum"

Gaziantep'te, '46 Yaş Ravza Kur’an Kursu' açılış programı sonrası basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan ve İsrail'in Mescidi Aksa kararına tepki gösteren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Öncelikle İsrail'in bir mahkemesinin almış olduğu bu sessiz ibadet kararını reddediyorum, kınıyorum ve lanetliyorum. İnançlarda muhabbetlerin dokunulmazlığı vardır, ibadetlerin dokunulmazlığı vardır. Bizim medeniyetimizde bu böyledir" dedi.

"Mescidi Aksa bir İslam mabedidir ve kıyamete kadar da öyle kalacak"

Mescidi Aksa'nın bir İslam mabedi olduğunu ve kıyamete kadar da öyle kalacağını vurgulayarak karardan vazgeçilmesini isteyen Prof. Dr. Ali Erbaş, "Mescidi Aksa da bir İslam mabedidir ve kıyamete kadar da İslam muhabbeti olarak kalacaktır. Sadece Müslümanların mabetlerinin değil bizim inancımıza göre gayrimüslimlerin yani Müslümanların dışında kalanların inançlarının mabetlerinin de dokunulmazlığı vardır. Nasıl ki Müslümanların Yahudilerin mabetlerine gidip bu şekilde bir eylem yapması kabul edilemezse, Yahudilerin daha doğrusu İsraillilerin de Müslümanların mabetlerinde bu şekilde bir eylem yapmaları kabul edilemez. Dolayısıyla bir an önce bu kararlarından vazgeçmelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Bu karardan vazgeçilmeli ve barışın yurdunda barış sağlanmalı"

Kudüs'ün barışın yurdu olduğunu aktaran ve İsraillilerin barışın yurdundaki barış ortamına sürekli darbe vurduğunu da ifade eden Prof. Dr. Erbaş, "Hep birlikte barışı sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Biz Müslümanlar olarak barışsever insanlarız. Dinimizin adı İslam, barış anlamına gelmektedir. Kudüs'ün adı da Darüsselam'dır. Yani barışın eli, barışın yurdudur. Barışın yurdunda, tarihte pek görülmemiş şekilde yeni yeni bir takım gayretlerle barışı bozmak için ortaya çıkarılan bu eylemlere hep birlikte, yani tüm insanlar olarak, sadece Müslümanlar değil, tüm insanlar olarak hangi inançtan olursa olsun hep birlikte karşı çıkmamız gerekiyor. İnşallah bir an önce bu kararlarından vazgeçerler" diye konuştu.