Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Uzmanlar, kişilerin dolandırıcılık mağduru olmasını nasıl açıklıyor?Serdar Kulaksız yazı dizisi..

        Serdar KULAKSIZ / YAZI DİZİSİ / HT GAZETE

        Kamuoyu tarafından tanınan insanların da kurbanları arasında yer aldığı özellikle telefonla yapılan dolandırıcılıkta hedef kitle, orta ve ileri yaştaki kişiler. Zira gençler, sosyalleşme düzeylerinin yüksekliği ve kendilerini ifade yeteneklerinin daha güçlü olması nedeniyle dolandırıcılar açısından tercih edilmiyor. Tüm uyarılara ve alınan önlemlere rağmen kişilerin dolandırıcılık mağduru olmasını uzmanlar şöyle açıklıyor:

        “Daha önceden bazı özellikleri dikkate alınarak seçilen kurbanlar bilinçleriyle oynanarak, adeta hipnotize ediliyor. Bundan sonra kişiler verilen bütün emirleri de zaten uyguluyor.”

        Dolandırıcılığın hukuki boyuttaki durumu ise uzman psikologları destekler şekilde olduğunu gösteriyor. Hukuki açıdan dolandırıcılıktaki hile suçu ayrıştırıcı özellik taşıyor. Hile unsurunun oluşma biçimi iki temel biçimde oluşuyor. Birincisi yoğun olarak karşı tarafı bir menfaat vaadiyle kandırmak. İkincisi ise hilenin böyle bir menfaat temini kurgusu ile değil de korkutma tehdit veya başka bir zarara uğrayacağı hissi ile o kişiyi inandırmaktan geçiyor.

        KORKULAR ÜZERİNE YÖNELİYORLAR

        Psikolog Fatih Bilal, dolandırıcıların özellikle de telefonla dolandırıcılık yapan kişilerin insanların korkuları üzerine yöneldiklerini belirtiyor. Psikolojik korku haline sokulan insanların kendilerinden istenenleri, sorgulamadan yerine getirdiğini ifade eden Bilal, telefon dolandırıcılığı gibi bir durumun kurbanı olmanın sadece başkalarının başına gelebilecek bir olay olmadığını, benzer psikolojik mekanizmalarına sahip bizlerin de başına gelebilecek bir durum olduğunu savundu.

        EĞİTİMLİ KİŞİLER DE DOLANDIRILIR

        Dışarıdan bakan insanların dolandırılan kişilerin nasıl kandırıldıklarını anlayamadığını belirten psikolog Fatih Bilal, “Gözden kaçan bir nokta, dolandırılan kişilerin içerisine girdikleri öznel psikolojik korku halleridir. Bu psikolojik korku hali, kişide panik duygusu yaratmakta ve panik duygusu kurban olarak seçilen kişilerin, kendilerinden istenenleri sorgulamadan ve itaat ederek yapmalarını sağlamaktadır. Dolandırıcılar, insanlardaki korku duygusunu körükleyip zihnin karşı koyma potansiyelini alt ederek mantıklı düşünme kapasitesini devre dışı bırakıyor. Dolayısıyla birçok yüksek eğitimli kişi bile korkularının üzerine gidilerek kolayca yönetilebiliyor” dedi.

        Yapılan birçok sosyal psikoloji çalışmasında, insanların özellikle de otoritesi kabul görmüş kişiler tarafından talep edildiğinde itaat etmeye ne kadar yatkın olduğu sonucuna ulaşıldığını belirten Bilal, şunları söyledi: “Bu durum dolandırıcıların özellikle polis veya başka bir devlet görevlisi rolünü benimseyerek dolandırma işlemini gerçekleştirdiğini de açıklamaktadır. Devlet otoritesi korku vericidir ve itaat edilmemesi istenmeyen sonuçlar doğurabilir algısından yola çıkan kurban, mutlaka bir itaatle dolandırıcının isteklerini yeri getirebilmektedir. Telefon dolandırıcılığı, sadece başkalarının başına gelebilecek bir olay değildir. Benzer psikolojik mekanizmalarına sahip bizlerin de başına gelebilecek bir durumdur.”

        HİPNOZA MÜSAİT BÜYÜK BİR KİTLE VAR

        Psikolog Nur Yaycıoğlu’na göre dünya yüzünde hipnoza müsait büyük bir kitle bulunuyor. Araştırmalara göre Yaycıoğlu bu grubu yüzde 21 ile ifade ediyor. “Dünyada 7 milyar insan varsa 7 milyar da farklı kişilik vardır” diyen Yaycıoğlu şöyle konuşuyor:

        “Etkiler ve tepkiler kişilerin psikolojik yapılarına göre değişir. Dünyadaki tüm insanların yüzde 21’i ikna edilmeye, örneğin hipnoza müsaittir. Bu kişiler plasebo etkisi altında kalabilirler. İlaç olmadığı halde ilaçmış gibi verilen maddeler, renkli şekerler, bu kişileri, hastalık durumlarına göre iyileştirebilir. Yüzde 21 oran, dünya nüfusunda ne yazık ki, dolandırıcıların, sahtekârların, büyücülerin, uyuşturucu satıcılarının kandırmaları için büyük bir kitledir.”

        NAZİK BİREYLER TEHLİKEDE!

        Nur Yaycıoğlu’na göre insanları kırmaktan kaçınan, nazikler de büyük risk altında... Yaycıoğlu, bunu şöyle açıklıyor: “Otorite korkusu olanlar çabuk paniğe kapılanlar, güven eksikliği olanlar, insanlara karşı nazik, kırmaktan kaçınanlar risk altındadırlar. Güven duygusu insanın en önemli savunma mekanizmasıdır. Toplumda bu dolandırıcılıkları yapan psikopatlar, kişilerin yaşlarına, mevkilerine, cinsiyetlerine göre çok maharetli taktikler uygularlar. Bu psikopatlar ne yazık ki bazen emniyet güçlerinden de, kültürlü insanlardan da, çok maharetlidirler. Toplumda herkesin psikolojiyi, kişilik yapılarını merak etmesi kendisini savunması bakımından yararlı olacaktır”

        AKIL ALMAZ YÖNTEMLER

        KÂĞITLARI EURO’YA ÇEVİREN SOLÜSYON

        İlginç bir dolandırıcılık yöntemi de solüsyon kâğıtların dövize çevrilmesi... Tekstil işleri yapan Adnan G., daha önce kendisi ile tekstil ürünü alışverişi yapan Kamerunlu Haidara A. tarafından kâğıtları özel losyonla Euro’ya çevirdiğini iddia ederek dolandırıldı. Haidara A., çanta içinde getirdiği dolarları elindeki sıvı ile Euro yapacağını belirterek Adnan G.’den 50 bin Euro para ayarlamasını söyledi. Adnan G., çevredeki esnaf ve arkadaşlarından parayı temin etti. İşyerine gelen Haidara A., sahte paraların üzerine pudra gibi bir toz döküp sıvı ile karıştırdı. Bu sıvının göz yaktığını belirten Adnan G’yi dışarı çıkaran Haidara A., iki gün beklemesi gerektiğini söyleyerek gitti. İki gün sonra çantayı açan Adnan G., çantadan siyah renkli sahte dolarların çıktığını gördü. Olayla ilgili olarak savcılığa şikâyette bulundu.

        YİNE SOLÜSYON YİNE KAMERUNLU

        Solüsyonla ilgili benzer bir olay da Bursa’da yaşandı. Bursa’da, sosyal paylaşım sitesinde tanıştığı K.M.’ye, özel solüsyonla elindeki kâğıtları dolara çevirdiğini söyleyen 35 yaşındaki Kamerunlu Morgan Fisher, mağdurun şikâyeti sonucu polisin yaptığı operasyonla yakalandı. Çantasından, solüsyon malzemeleri çıkan Kamerunlu dolandırıcı tutuklanıp cezaevine gönderildi.

        OYUNCUNUN ADI KULLANILDI

        Begüm Ö. isimli kadın, Facebook adresinden irtibata geçtiği İzmir’de yaşayan Melisa Y.’ye menajerlik yaptığını ve İstanbul’da çekilecek bir dizi için uygun görüldüğünü söyledi. Begüm Ö., dizinin koordinatörlüğünü Özkan K.’nın yaptığını belirterek bu kişinin telefon numarasını Melisa Y.’ye verdi. Melisa Y.’nin telefonla aradığı Özkan K., oyuncu Hazal Kaya ile iş yaptıklarını belirterek kendisine dizinin senaryosunu mail olarak attı. Melisa Y.’nin senaryoyu kabul ettiğini ve oynamak istediğini belirtmesi üzerine bölüm başı kendisine bin 400 TL para verileceğini söyleyen Özkan K., yaka kartı ve işlemler için 200 TL para göndermesini istedi. Melisa Y., İzmir’den kendisine verilen banka hesap numarasına 200 TL para yatırdı. Para aynı gün, Alican K. tarafından çekildi. Genç kız, parayı yatırmasının ardından belli bir süre geçmesine rağmen herhangi bir gelişme yaşanmayınca daha önce irtibat kurduğu numaraları aradı. Ancak telefon numaraları kullanılmıyordu. Dolandırıldığını anlayan Melisa Y. savcılığa şikâyette bulundu.

        İNTERNETTEN DERS YALANI

        İstanbul Gaziosmanpaşa’da yaşayan Figen G.’nin evine giden 3 kişi, Milli Eğitim’den geldiklerini, 6. sınıfa giden çocuklarının seviye belirleme sınavı ile ilgili bilgi vereceklerini söyledi. Dolandırıcılar daha sonra internet üzerinden ders verileceğini, bu eğitim ve yardımın lise bitene kadar devam edeceğini söyleyerek Figen G.’ye belgeler imzalattı. Figen G., daha sonra incelediği belgenin kendisini bin 675 lira borçlandırıcı bir sözleşme olduğunu ve bu kişilerin Milli Eğitim’den gelmediğini anladı. Bu kişilerin E-Okul sözleşmesi imzalatıp, ürün satılmış gibi gösterdiklerini fark eden Figen G., M.Ç., G.K. ve Ş.A. hakkında şikâyette bulundu. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında “Dolandırıcılık” suçundan 5 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.

        7 BİN TL’YE CENNET VAAT ETTİLER!

        Eskişehir’de 60 yaşındaki F.A. kendisinin Hızır Aleyhisselam olduğunu söyleyerek, “7 bin lira hazırla. Yanımda Veysel Karani Hazretleri’yle geleceğim. Cennette yerin hazırlanacak” diyen E.Ö. tarafından dolandırıldı. İddialara göre F.A., sokakta kendisinden para isteyen 47 yaşındaki E.Ö.’ye 1 lira para verdi. E.Ö., kendisine verilen 1 lirayı kabul etmeyerek F.A.’ya “Sende para vardır, ben Hızır Aleyhisselam’ım, muhtaç insanlara yardım yapıyorum, seni özel olarak seçtim cennette yerin hazırlanacak, yardımlarını esirgeme” dedi. E.Ö.’nün sözlerine inanan F.A., evinden getirdiği 1 gerdanlık, 3 burma bilezik ve 3 bin 500 lirayı E.Ö.’ye verdi. Birkaç gün sonra E.Ö., F.A.’yı telefonla arayarak, “Yanımda Veysel Karani Hazretleri ile geleceğim, cennetteki evinin bir tek çatısı kaldı. 7 bin lira hazırla, gelip alacağım. Fatma Hazretleri annemizden sana yüzük, tespih ve aşure getireceğim, cennette senin adına deve keseceğim” dedi. F.A., istenilen parayı hazırlamak için olayı yakınlarına anlattı. Yakınlarının uyarması üzerine dolandırıldığınıanlayan F.A.’nın şikâyeti üzerine E.Ö. yakalandı.

        BÖBREK DOLANDIRICILIĞI

        Bir dolandırıcılık da diyaliz merkezinde “Böbreğimi vereceğim” vaadiyle yaşandı. İstanbul’da yaşayan M.K. ve R.C., böbrek rahatsızlığı nedeniyle sürekli olarak diyaliz merkezine gidiyordu. Merkeze gelen R.Y., diyaliz hastaları ile yakın bir ilişki kurdu. İlk olarak “Sana bir böbreğimi vereyim” diyerek M.K.’den 35 bin 450 TL aldı. Daha sonra diğer müşteki R.C. ile görüşerek ona böbrek temin edeceği vaadinde bulundu ve 5 bin TL aldı. Böbrek hastası olan M.K. ve R.C.’yi böbrek vaadiyle kandıran R.Y., vaadini yerine getirmeyince her iki hasta da savcılığa şikâyette bulundu. Soruşturma kapsamında sanık R.Y., tutuklandı. R.Y. hakkında iki ayrı dolandırıcılık suçundan 2 yıldan 10 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Mahkeme, sanığın müştekilerin tehlikeli durumlarından ve zor koşullarından yararlanarak dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunduğundan, “nitelikli dolandırıcılık” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti ve “Görevsizlik” kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

        ‘TOKİ’DEN DAİRE AYARLARIZ’

        Toplu Konut İdaresi tarafından yapılan düşük ve orta gelirli vatandaşların ev sahibi olması için üretilen projeler de dolandırıcıların vazgeçemediği kaynaklardan biri. M.Ç., kentsel dönüşüm projesi kapsamında Sulukule bölgesindeki hak sahipleri için yaptırılan Kayabaşı TOKI Konutları’ndan daire temin edeceğini söyleyerek 4 vatandaşla anlaştı. Dolandırıcı M.Ç., bu konutlardan 30 bin TL peşin, geri kalanı vadeli olmak üzere konut alabileceğini düşünen 4 vatandaştan ayrı ayrı 30 bin TL aldı. M.Ç., bu para karşılığında 4 vatandaşa senet verdi ancak ne daireleri verdi ne de paralarını iade etti. Dolandırıldığını anlayan 4 vatandaş, savcılığa şikâyette bulundu. M.Ç. hakkında dolandırıcılıktan dava açıldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ