Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Beylikdüzü Belediye Başkanı Habertürk'e konuştu

        Esra BOĞAZLIYAN/GAZETE HABERTÜRK

        İstanbul’un bir ucunda, merkeze hayli uzak ama her geçen gün büyüyen, gelişen bir ilçe Beylikdüzü... Özellikle de yeni emlak yatırımlarıyla megakentin yeni ve gözde yerleşim noktalarından biri... Ne var ki ulaşım başta olmak üzere bazı sıkıntıları da var. Kentin en batı noktalarından biri olan Beylikdüzü’nde neler olup bittiğini öğrenmek için Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüştüm...

        -Sizin ilk döneminiz. Başkanlık koltuğunda da iki yılı doldurdunuz. Bu iki yılda Beylikdüzü’nde ne yaptınız?

        İki yılda şehrin fotoğrafını çektik demeyeceğim çünkü ben 25 senedir şehrin fotoğrafını çekiyorum, çünkü burada yaşıyorum. Zaten hazırlıkları olan, projeleri olan bir ilçe burası. Bu süreci daha önceki siyasi dönemimde de dolu dolu yaşadım. Dolayısıyla geldiğimizde kurumun içini fotoğraflamaya başladık.

        -Zaten Beylikdüzü’ne hâkimdim diyorsunuz...

        Tabii. 1500 insan çalışıyor belediyede ve bu insanların daha motive ve daha iyi nasıl çalışacağına dair özel çalışmalar yürüttüm.Çalışanlarımız ne durumda, motive mi, kendini ait hissediyor mu, bizim bu dolu dolu yaşayacağımız süreci algılayabiliyor mu? Eğitimler yaptık, hedeflerimizi anlattık. Maalesef kurumun çok uzun vadeli projeleri olmadığını gördük. İşin bu tarafını beslemeye başladık, çünkü uzun bir yol haritanız yoksa şehir için ki bizim gibi senede 20 bine yakın insan göçü alan bir şehirde çok hızlı giden bir arabanın duvara çarpması gibi bir şey olur.

        -Ne kadar şu anda nüfus?

        Şu anda 279 bin 999. Son yılda 18 bin arttı nüfusumuz. İstanbul’un en fazla göç alan üçüncü ya da dördüncü ilçesiyiz.

        -İstanbul içinden mi geliyor göç?

        Daha çok İstanbul merkezinden gelenler oluyor. Projelerimiz hazır. Bu bir sosyal belediyecilik projesi de olabilir, bir yardım projesi de olabilir, bir kadına yönelik proje, çocuğa, engelliye, hayvana aklınıza gelebilecek her konuda tabii ki fiziki projeler de. İstanbul’un en büyük parkı diye iddia ettiğimiz 1 milyon metrekarelik Yaşam Vadisi yapıyoruz mesela. 29 Ekim’de 300 bin metrekarelik kısmı açılacak. Nobel Ödüllü Aziz Sancar’ın danışmanlığını yürüttüğü bilim merkezini açıyoruz. Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi bitti ve bu ayın sonunda hayata geçiyor. Özgecan Aslan Kültür Merkezi’ni açtık. Bir kadın sığınma evimiz yoktu onunla ilgili tasarım ve hazırlık kısmı bitti, bakanlık onayı için çalışmalar sürüyor. Sahil aksına çok ciddi yatırımlar yaptık. Gürpınar, yat limanına kadar olan bölgeye yatırımlar yaptık. Hayatı dolu dolu yaşatmak adına heykel sempozyumundan tutun sevgi barış buluşmalarına kadar kültür, sanat etkinlikleri düzenledik. Hayatı sanat, kültür ve aktiviteyle besleyemezseniz aslında çok kuru bir yaşam sunmuş olursunuz topluluğa. O zaman bir otel kente döner burası ki Beylikdüzü’nün geçmişi böyledir. Biz artık otel kent değiliz, sokağa inen, dolaşan, buluşan, birbirine selam veren keyifli ve huzurlu bir şehiriz.

        -Beylikdüzü gibi sitelerin yoğun olduğu yerlerde mahalle kültürünün olmaması eleştiriliyor ama siz bu siteleşmeye rağmen mahalle kültürünü yaşattığınızı söylüyorsunuz...

        Mahalle kültürünün yaşamasına imkân tanıyan projelerimiz var. Kent merkezi projelerimiz, yayalaştırılmış cadde Cumhuriyet Bulvarı projemiz ya da üç köyde oluşturacağımız ‘Üç köy üç meydan’ projemiz... Bunlar fiziki ortam olarak insanları bir araya getirip buluşturan projeler. Otel kent, mahalle kültürü olmayan, birbirinden haberi olmayan insan topluluğu yerine duyarlı, kentiyle buluşan bir ilçe haline geldik.

        -Göreve gelince mutlaka anketler yaptırmışsınızdır. Beylikdüzü’nün en önemli sorunu neydi?

        Bu kent nasıl büyüyor, nasıl yürü- yor diye sorduk. Birinci sorun ulaşım. Aslında İstanbul’un neresine giderseniz gidin vatandaşın dilindeki ilk sorun bu.

        -Ama Beylikdüzü lokasyon itibarıyla trafik açısından daha sıkıntılı...

        Haklısınız ama bugün gidin Bakırköy’de de insanlar ulaşımdan şikâ- yet ediyor. Ulaşımla ilgili bir yerel belediyenin yapabilecekleri çok sınırlı. Yüzde 5 düzeyinde ancak vardır ama kalanı İBB, hatta Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluğundadır. Bizim 2003’ten beri beklediğimiz bir metro hattımız var. İncirli-Beylikdüzü metrosu.

        KİŞİ BAŞINA 9-10 METREKARE YEŞİL ALAN

        -En çok göç alan ilçelerden biriyiz dediniz. Beylikdüzü’ne neden geliyorlar? Yeni konutlar ve fiyatların merkeze göre uygun olmasından mı? Tek neden bu mu?

        Konut fiyatları makul ama sürekli artıyor. Değer kazanan bir yer. Eğitim açısından da çok değerli bir noktadayız. Çünkü sınıf başına düşen öğrenci sayısında il genelinde iyiyiz. Bununla birlikte Beylikdüzü hava alan bir şehir, hava sirkülasyonu var. Yeşil alan bakımından çok değerli seviyelere sahibiz. Kişi başına 9-10 metrekarelik bir yeşil alan tasarrufu var ki bu uluslararası düzeyde değerli bir oran. İstanbul’da 1 metrekarenin altında olan ilçeler bile var. Beylikdüzü’nün merkeze uzak olduğu düşünülüyor. Şöyle bir şey düşünün mesela merkez neresi? Biz merkez olmak istiyoruz. Biz İstanbul’un batısının başkentiyiz diyoruz. Ne istiyorsanız burada var diyoruz ve bunları hissettirmeye çalışıyoruz

        'AZİZ SANCAR'IN ÖNCÜLÜĞÜNDE BİLİM MERKEZİ AÇIYORUZ'

        -Nobel ödüllü Aziz Sancar’ın adını taşıyan bir bilim merkezi projeniz vardı. Ne aşamada?

        2015 Nobel Kimya Ödülü sahibi, Türk bilim adamı Aziz Sancar’la yaptığımız görüşmeler sonucunda önemli bir karara vardık. Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’ni açacağız. Uluslararası boyutta hizmet verecek olan merkez, gelecekte büyük bilimsel başarılara imza atacak gençlerimiz için çok değerli bir öğrenme ve araştırma ortama sunacak. Merkezin kuruluşu ve işleyiş süreci bütünüyle Aziz Sancar’ın rehberliğinde gerçekleştirilecek. İlk adım olarak, Sancar’ın belirlediği bir akademisyen grubuyla bu merkezin fiziki altyapısı ve teknolojik donanım açısından temel ihtiyaçlar belirleniyor. Bu çerçevede, İstanbul Teknik Üniversitesi ile Beylikdüzü Belediyesi arasında da bir protokol imzalandı. Merkez, lise ve üniversite çağındaki gençlere bilimsel çalışmalara katılma ve özel araştırma projelerini yürütebilme olanakları sunacak. Yalnız Beylikdüzü değil, İstanbul’un ve Türkiye’nin her yerinden yetenekli gençler merkezin donanımlı laboratuvarlarından ve yeni buluşlar için ilham veren ortamından yararlanabilecek. Merkezde ayrıca bir de bilim müzesinin bulunması planlanıyor. Araştırmacı gençlerimize katkıda bulunmak için Aziz Sancar hocamızın öncülüğünde ne gerekiyorsa yapacağız. Hayalim şu: Gelecekte büyük başarılara imza atacak, Nobel ödülleri kazanacak bilim adamlarımızın özgeçmişlerinde bir kısa cümle olarak yer almanın gururunu bütün Beylikdüzü’ne yaşatmak istiyorum. Gelecekte Nobel ödülü alacak olan bilim adamlarımızın özgeçmişinde, ‘İlk ciddi bilimsel çalışmalarımı henüz bir lise öğrencisiyken Beylikdüzü Belediyesi Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdim’ yazmasını başarmak istiyoruz.

        *Bilim merkezinin kuruluş ve işleyiş süreci Aziz Sancar’ın rehberliğinde gerçekleştirilecek.

        ‘YALVARIYORUM BİR AN ÖNCE METRO GELSİN’

        -Metrobüs hattının altından metro geçirileceği ve Beylikdüzü’ne de metro ulaşacağı planı vardı. Ne oldu?

        Metrobüs sonraki projeydi, aslında metro daha önce düşünülen bir proje. İncirli-Beylikdüzü metro hattı var. Yenibosna, Sefaköy ve Avcılar’dan geçen bir projenin onaylanmış ve ihaleye hazır hali 2003 yılına ait. 13 yıldır bekliyoruz ve en az altı- yedi seçim döneminde vaat edilmiş bir projedir.

        -Proje hayata geçecek mi peki?

        Şu anda takipçisiyiz. Bize en son Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın açıklaması bu yıl içinde yapılacağına dairdi ama son faaliyet raporunda yaptığı konuşmada bu yıl içinde yapılacak ihalelerde yine Beylikdüzü hattı yoktu, sadece Esenyurt üzerinden yani Halkalı üzerinden gelen bir hattan Beylikdüzü’ne ulaşması yönünde ama ilk etabı yine TEM bölümüne gelecek şekildeydi. Sadece Beylikdüzü halkı için değil bu proje. Bu metro hattının birinci derece etkileyeceği alanlar Büyükçekmece, Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece ve Avcılar. Bu hattan toplam nüfusu iki buçuk milyona yakın. İki buçuk milyon insan adına ben yalvarıyorum bir an önce metro hattı devreye girsin.

        -Bu metro Beylikdüzü’nü kurtarır mı?

        Beylikdüzü ve yakın çevresini tek bir hattın kurtarması mümkün değil. Mutlaka bizim alternatif hatlara ihtiyacımız var. Beylikdüzü’nün bir kuzey bağlantısına da ihtiyacı var. Şu an üçüncü havalimanı aksı büyüyor. Arnavutköy ve Başakşehir’in kuzeyi büyü- yor ,dolayısıyla mutlaka Beylikdüzü’nün o kuzey hattıyla da buluşup oradan merkeze ulaşımını sağlayacak ikinci bir hattın da devreye girmesi gerekiyor.

        BATAKLIĞA SAPLANMADAN DÖNÜŞÜM...

        -Kentsel dönüşümü sormak istiyorum. Siteleşme olduğuna göre siz bu konuda avantajlı mısı-nız? Kaçak yapılar, gecekondular var mı?

        Gecekondu bakımından şanslıyız, çok az seviyede ama var. Kentsel dönü- şüm noktasında sıkıntılı yerlerimiz var, çünkü deprem öncesi yapılaşmaların bir kısmında özellikle 80’lerde yapı- laşan alanlar var ki bunlarda mutlaka bir dönüşüm ihtiyacımız var. Gürpınar’da yakla- şık 3-4 bin konutu etkileyen, Yakuplu’da yaklaşık 1500- 2000 konutu etkileyen lokal sorunlarımız var. Yakuplu ve Gürpınar bu konuda öncelikli. Planladık, tasarladık hadi bakalım demiyoruz. Bir ileti- şim süreci tanımladık. Bu iki bölgede de anket süreçleri bitti. Sosyolojik olarak araş- tırmalar yaptık. İstanbul’un öyle noktaları var ki on yıldır kentsel dönüşüm sürecini tartışıyor, ortada atılmış adım bir metre değil. O açıdan biz bu bataklığa saplanmadan mevcut kurallar üzerinden insanları ikna ederek, uzlaşarak ilerlemek istiyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ