Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Polatlı'daki darbe girişimi davasında ilk duruşma başladı

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 330 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün başladı.

        Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda görülecek davada, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve emekli Korgeneral Mehmet Şanver, müşteki olarak yer alıyor.

        Eski Topçu ve Füze Okul Komutanı Tümgeneral Osman Ünlü, eski 58. Topçu Tugayı Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ün de aralarında bulunduğu 330 sanık hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

        Sanıklar, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "nitelikli kasten öldürmeyle" suçlanıyor. Ayrıca sanıkların, "terör örgütü üyesi olmak" ve "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.

        İddianamenin "Planlama ve Hazırlık" başlıklı bölümünde, sanıklardan FETÖ'nün Kara Kuvvetleri Komutanlığı imamı olduğu öne sürülen, Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilatı Şube Müdürlüğünde görevli eski Kurmay Albay Bilal Akyüz, Akıncılar Üssü önünde darbe girişimini engellemeye çalışırken hayatını kaybeden Yasin Yılmaz, Lokman Biçinci, Hasan Yılmaz, Ali Anar, Ümit Güder, Özkan Hekin, Samet Cantürk, Emrah Sapa ve Ömer Takdemir'in ölümünden sorumlu tutuluyor.

        Akyüz ayrıca 102 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmekle de suçlanıyor.

        İddianamede, darbe teşebbüsü sırasında eski Tuğgeneral Aygün ile ona bağlı örgüt üyelerinin, Ankara'daki bazı kavşakların trafiğe kapatılması, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve TÜRKSAT'ın ele geçirilmesi için görevlendirildiği kaydediliyor.

        YENİ SALONDA İLK DURUŞMA

        Bu duruşmayla, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yargılamaların yapılacağı ve yapımı yeni tamamlanan, bin 558 kişi kapasiteli Türkiye'nin en büyük duruşma salonunda ilk duruşma yapılacak.

        Duruşma salonu 720 sanık, 600 avukat, 154 izleyici ve 84 basın mensubu olmak üzere bin 558 kişi kapasiteye sahip.

        12 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip duruşma salonu, ses, görüntü ve güvenlik sistemleriyle donatıldı. Avukatların yer alacağı bölümlerde ise özel ses sistemleri kuruldu.

        Savunma yapacak avukatın özel donanımlı mikrofonun düğmesine basmasıyla mahkeme başkanının önünde bulunan ekranda konuşma talebi yazacak. Mahkeme başkanının onay vermesinin ardından avukatın savunma yaptığı sırada salonun içerisinde yer alan üç hareketli kamera devreye girecek.

        Avukatın bulunduğu bölümü kayıt altına alacak kameraların yansıttığı görüntüler, mahkeme heyetinin bulunduğu bölgedeki ekranlara da yansıtılacak. Kameralar, sanıkların savunmaları sırasında da kayıt alacak.

        Görüntüler, salonun her iki yanında bulunan 5 metre yükseliğindeki "led" ekranlarda görülebilecek. Salonunun tavanlarındaki 13 ayrı mikrofon ise duruşma süresince ses kaydı yapacak.

        Duruşma salonunda 3 mahkeme başkanı, 9 üye, 5 savcı, müzakere, toplantı, baro ve basın odası yer alıyor. Kafeterya ile yemekhanenin de oluşturulduğu binada 6 ayrı nezarethane bulunuyor.

        UZMAN ÇAVUŞ ALİ VURAL GÜNDÜZ: BİZE NEREYE NİÇİN GİTTİĞİMİZİN BİLGİSİ VERİLMEDİ

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturmalar çerçevesinde, Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 330 sanık hakkında açılan davanın ilk celsesi başladı. Tutuklu sanık Uzman Çavuş Ali Vural Gündüz, "Nizamiyeden çıktığımızda nereye, ne için gittiğimiz konusunda bilgi verilmedi. Halk ilk başta bizi alkışladı sonra saldırmaya başladı. Halk bize saldırınca Oğuz Serdar Öztürk havaya ateş etti ardından yaya olarak nizamiyeye kadar gittik" dedi.

        35 günlük kursiyer olan tutuklu sanık Uzman Çavuş Ahmet Tamur, savunmasını yazılı olarak vererek, soruları cevaplayacağını söyledi. Soruları yanıtlayan Tamur, Yüzbaşı Oğuz Serdar Öztürk'ün emri ile içtimaya çıktıklarını ve toplandıklarını anlattı. Öztürk'ün durumların karışık olduğunu söylediğini ifade eden Tamur, "Oğuz Serdar Öztürk, bizim olayların ne olduğu konusunda soru sormamıza imkan vermeden silah ve mühimmat almamızı istedi. Bana iki tane mühimmat verildi. Bunu yeleğimin içine koydum. Daha sonra Abdülkerim Ceylan, 'Dışarıda terör saldırısı var. Halkın güvenliğini sağlayacağız. Biz sizi bu günler için yetiştirdik' dedi. Hiçbir bilgimiz yoktu" diye konuştu.

        "HALKTAN BİZE SALDIRAN DA VARDI, KORUYAN DA VARDI"

        Nizamiyeden ayrılmalarının ardından Polatlı'daki bir camiye doğru gittiklerini anlatan Tamur, "Halk üzerimize geldiğinde Oğuz Serdar Öztürk havaya ateş etti. Bize halka ateş etme emri verilmedi. Halktan bize saldıran da vardı, koruyan da vardı" dedi.

        "HALK ÜZERİMİZE GELDİĞİNDE OĞUZ SERDAR ÖZTÜRK HAVAYA ATEŞ ETTİ"

        Kursiyerlerden olan tutuklu sanık Akif Kar, olay günü içtimaya çağrıldıklarını ifade ederek, Oğuz Serdar Öztürk'ün terör olaylarından dolayı dışarıya çıkabileceklerini söylediğini anlattı. Askerlere mühimmat dağıtıldığını ifade eden Kar, daha sonra araçlara bindirilerek nizamiyeden ayrıldıklarını söyledi. Nizamiyeden çıkarken silah kullanmaktan çekinmemeleri gerektiğinin söylenildiğini vurgulayan Kar, halkın güvenliği için bunun söylenildiğini düşündüğünü ifade etti. Kar, nizamiyeden çıkarken kimsenin ateş etmediğini belirterek, "Halk üzerimize geldiğinde Oğuz Serdar Öztürk havaya ateş etti. Daha sonra yaya olarak birliğe geri döndük" şeklinde konuştu.

        Kar, "Halk önce 'en büyük asker bizim asker' diyorlardı. Cami yanına gelince halk tepki göstermeye başladı. Darbe girişimine dair bir şey söylenmedi" dedi.

        "HALK İLK BAŞTA BİZİ ALKIŞLADI SONRA SALDIRMAYA BAŞLADI"

        Tutuklu sanık Uzman Çavuş Ali Vural Gündüz ise, Oğuz Serdar Öztürk'ün kendilerini içtimaya topladığını kaydederek, "Öztürk, durumların karışık olduğunu emir geldiğinde dışarı çıkma durumunun olacağını söyledi. Ama bize durum hakkında bilgi vermedi. Bize silah dağıtıldı ve araçlara bindik. Nizamiyeden çıktığımızda nereye, ne için gittiğimiz konusunda bilgi verilmedi. Nizamiyeden caminin ön tarafına kadar gittik. O zamana kadar halk bize karışmadı. Halk ilk başta bizi alkışladı sonra saldırmaya başladı. Halk bize saldırınca Oğuz Serdar Öztürk havaya ateş etti ardından yaya olarak nizamiyeye kadar gittik" diye konuştu.

        Tutuklu sanık Arif Ozan Demir ise 15 Temmuz gecesi nöbetçi olduğunu, daha sonra içtimaya çağrıldıklarını anlatarak şunları kaydetti:

        "Oğuz komutanım 'terör saldırısı var, hazır olun dışarı çıkabiliriz' dedi ve silahlanmamızı istedi. Abdülkadir Ceylan da 'Dışarıda terör saldırısı var. Halkın güvenliği için dışarıya gidebiliriz. Artık kursiyer değilsiniz' dedi. Halk ilk başta bize alkışlarla eşlik ediyordu daha sonra üzerimize gelmeye başladılar. Bizi çember içine aldıklarında Oğuz komutan havaya 2-3 el ateş etti ve nizamiyeye geri döndük."

        15 Temmuz sonrası yapılan aramalarda üzerinde 4 dolar bulunan tutuklu sanıklardan kursiyer Uzman Çavuş Can Taşçı, 4 doların yeğeni tarafından vatani hizmeti yaparken kendisine verildiğini, hatıra olarak sakladığını, FETÖ ile herhangi bir bağının olmadığını, okullarına ya da kurslarına gitmediğini öne sürdü.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ