Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz anma programında konuştu

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki 15 Temmuz anma programında konuştu. 15 Temmuz gecesi, 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü'nde yaşanan olayı hatırlatarak "Safiye kardeşimi de dinlediniz. Orada kaç tane asker var. Ellerinde silahlar var. Ulan terbiyesizler karşınızda tek başına bir bayan var, elinde silah mı var. O hali ile geliyor siz onu ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil bu, yürek" diye konuştu.

        Demokrasi nöbetlerini resmen ilan ettiğini belirten Erdoğan, "Vatandaşlarımızı illerimizin meydanlarında demokrasi nöbetlerine davet ediyorum. 15 Temmuz'u unutmamak için bu nöbetleri her yıl tekrarlamamız çok önemlidir" dedi.

        15 Temmuz anmasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

        Şehitlerimizin kıymetli yakınları, değerli gazilerimiz, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla, hasretle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm milletimize baş sağlığı dileklerimi tekraren ifade ediyorum. Tedavileri halen süren gazilerimize acil şifalar diliyorum.

        15 Temmuz gecesi vatanı için darbecilere meydan okuyan vatandaşlarımın her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Tankların önüne dikilen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Darbecilerin doğrulttukları silahların karşısında dimdik durarak onlara bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösteren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum.

        "İÇERİ GİRERKEN BİR HABER ALDIM, ÇUKURCA'DA KAHRAMAN ASKERLERİMİZ 8 TERÖRİSTİ ÖLDÜRDÜLER"

        İçeri girerken bir haber aldım. Çukurca'da yine bizim kahraman askerlerimiz 8 tane teröristi öldürdüler. Bizim askerimiz, pilotumuz bunun için vardı. Son haftalarda, son aylarda gerek silahlı kuvvetlerimizin gerek polisimizin, jandarmamızın, güvenlik korucumuzun bütün bu teröristlere dağları, dereleri nasıl dar ettiğini hep birlikte görüyoruz.

        https://www.instagram.com/p/BWfTIPbg2Co/?taken-by=cbyasin&hl=tr

        Seccadelerinin üzerinde sabaha kadar dua edip darbe direnişine destek veren tüm vatandaşlarıma özellikle şükranlarımı sunuyorum.

        Şu anda burada, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, düşüncelerin kalplerden kalplere giden gizli yolla ifade edilebildiği yoldayız. Birilerinin gelmeye ayaklarının varamadığı yer değil burası, burası sizin eviniz. Bizim milletmizle gönül bağımız hiç kopmadı. Milletimiz ne hissediyorsa biz de onu hissettik. 40 yıldır bu çizgiden hiç sapmadığımız için attığımız her adımda milletimizi yanımızda bulduk.

        Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar. "Ten fanidir, can ölmez. Gidenler geri gelmez. Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil. Gevhersiz gönüllere yüz bin söz söyler isen. Hak'tan nasip olmasa, nasip alası değil."

        Biz ölümü göze alarak yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan düşmüştü.

        O gece her şeyi hesap etmişler sadece Allah'ın hesabının tüm hesapların üzerinde olacağını düşünememişler.

        15 Temmuz gecesine dair öyle hikayeler var ki, inanın üzerimizdeki yükün ağırlaştıkça, ağırlaştığını hissediyoruz. Meşhur 57. alaya oğlunu asker olarak gönderen bir baba şöyle diyordu: "Git evladım, yıllarca oğulsuz kalayım, yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Haydi yavrum, haydi git. Ya gazi ol ya şehit"

        "ULAN TERBİYESİZLER"

        Az önce Ömer Halisdemir kardeşimin eşi, "Rabbim bizlere de bu şehadeti nasip edecek mi" diye ağlıyordu. Rabbim bizlere de bu yolda şehadeti nasip etsin. Biz vatanımız için her an ölmeye hazır, daha yola çıkarken ne dedik; Kefenimizi giydik, yola öyle çıktık. 15 Temmuz gecesi, evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine gönderenler de aynı duygular içerisindeydi. Safiye kardeşimi de dinlediniz. Orada kaç tane asker var. Ellerinde silahlar var. Ulan terbiyesizler karşınızda tek başına bir bayan var, elinde silah mı var. O hali ile geliyor siz onu ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil bu, yürek. Terörle mücadele şehitlerimizin ateşi sadece ailelerini değil, milletimizin tamamını yaktı, yakıyor.

        Anneler, babalar, kardeşler, eşler, evlatlar emin olunuz ki sevdikleriniz şehittir, ve Rabbimin müjdesi gereğince cennetliktir. Derya kardeşimiz, o da gazi oldu. Bir öğretmendi, daha sonra Kahramankazan'da o da gazi oldu. Hala bir yıldır tedaviler devam ediyor. Dedim ya, mesele yürek meselesi. Dünyanın tüm malına, mülküne değişilmeyecek bu unvanı hayatınız boyunca şanla, şerefle, gururla taşıyınız. Yeni nesillerin rol modeli olacağınızı asla unutmayınız.

        "ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"

        Çanakkale'yi anıyoruz değil mi, her yıl 18 Mart'ta Çanakkale'yi yadediyoruz değil mi, işte bundan sonra 15-16 Temmuz'da aynı şekilde anılacaktır. Buradan tüm şehit kardeşlerimizin eşlerine, yakınlarına, gazilerimize, ben de söylüyorum; şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız. Her salalar okunduğunda şehitlerimiz akla gelecek. Şu anda bazı görsel medyanın bunları sürekli olarak yayında tutması aslında bizim geleceğe bakışımızı güçlü kılıyor. Niye? Şehitlerimizi hatırlıyoruz. Şehadete inanmak, onu yaşamak, o konuşulmaz yaşanır, işte bu çok önemli. Dünyanın hiçbir yerinde, İslam dünyası da dahil, askerine Mehmet diyen bir başka millet yoktur. Ecdadımız askerine aslında küçük Muhammed anlamına, Mehmet demiştir. Muhammed dememiştir, olur ki yakışık almaz. Önce yumuşatmış Mehemmet demiştir, daha sonra Mehmet demiştir. Mehmetçik ile de küçük Muhammed. İşte bu anlama gelmiştir.

        Sinsi oyunlarla gördük kü, artık ya olacağız, ya öleceğiz. 15 Temmuz bizim yeni Çanakkalemizdir.Bundan sonra hiçbir şey 15 Temmuz öncesi gibi olmayacak.

        Amerika'da 15 Temmuz ilanlarına izin vermiyor, benzer şeyleri Avrupa'da yaşıyoruz. Türkiye'nin Cumhurbaşkanına müsaade etmediler, bakanlarımıza müsaade etmediler. Lafa geldiğinde özgürlükten bahsediyorlar. Biz 15 Temmuz'da darbe ile karşı karşıya kaldık. 3 gün Hamburg'u yaktılar, yıktılar. İşte böyle, bumerag gibi. O teröristlerin içinde de aynen buradan Almanya'ya gidip kabul gören PKK teröristleri var. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.

        Batı bize diyor ki belge nerede, daha ne belgesi olacak. 249 şehidim var, ne belgesinden bahsediyorsun sen. Bunlar bizi tatmin etmiyorlar diyorlar. Siz buraya kaçıp gelenleri Türkiye'ye gönderin de, bunların Türk mahkemelerinde yargılanması gerekir. Alman mahkemelerinde değil. Bunu bizzat Merkel'in kendisine söyledim. Hukukta kaide, suç nerede işleniyorsa oranın mahkemelerinde bunlar yargılanır. Bizden geliyorsun birisini istiyorsun. Niye? Suçu burada. Eğer yargı olumlu bir şey düşünürse gereğini yapar. Kılıçdaroğlu yolda yürüyor.

        Salı gününden itibaren başlayan ve pazar 24:00'e kadar devam edecek olan çeşitli programlarla milletimizle birlikte 15 Temmuz'u hatırlayacağız. Salı günü Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ettim.

        Yarın akşam, 81 ilimizde valilerimiz, 15 Temmuz ve terörle mücadele şehitlerimizin yakınları ve gazilerimize yönelik bir yemek veriyoruz.

        İstanbul'daki Milli Birlik Yürüyüşü saat 18:30'da Anadolu yakasından başlayacak. Biz de gişelerin hemen önünde bulunan tören alanına 21:15 gibi varmayı planlıyoruz. Burada milletimize bir hitabımız olacak. Saat 00:13'te tüm Türkiye'de selaların okunması ile demokrasi nöbetleri başlayacak.

        DEMOKRASİ NÖBETLERİ HER YIL TEKRAR EDİLECEK

        Türkiye genelindeki demokrasi nöbetleri 16 Temmuz Pazar günü saat 24:00'e kadar devam edecek. Buradan demokrasi nöbetlerini resmen ilan etmiş bulunuyorum. Vatandaşlarımızı illerimizin meydanlarında demokrasi nöbetlerine davet ediyorum. 15 Temmuz'u unutmamak için bu nöbetleri her yıl tekrarlamamız çok önemlidir.

        Yazıklar olsun vatan elden giderken kaçan alçaklara. Helal olsun darbeye darbe yapan korkusuzlara. Selam olsun kefenim sırtımda diyerek yola koyulanlara.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ