Diyanet Raporu: Hz. Peygamber’e Söylemediklerini Söyletme
HZ. PEYGAMBER'E SÖYLEMEDİKLERİNİ SÖYLETME
17.10.1974 tarihinde Manisa’da yaptığı konuşmada şöyle demektedir:
“İmanı, derecede had safhaya geldiği zaman, üzerine yüklenen
mesuliyetten ötürü, insan değil de keşke ağaç olsaydım diyordu
Allah Resûlu, insan değil de keşke hayvanların yediği ot olsaydım,
insan değil de şu ağacın başındaki kuş olsaydım, sonra insanlar
beni yeseydi, insanların vücudunda yerimi alsaydım ve sonra da
beni dışarıya çıkarsalardı…”
Aşağıdaki alıntıda ise Gülen, Hz. Peygamber’i kendi örgütü hakkında konuşturarak
ona yalan isnadında bulunmuştur:
“Hak yolunda olunduğunun manen teyidi sayılabilecek bir emare
olarak ifade etmek isterim ki; bu istikamette yürürken, şimdiye
kadar yüzlerce, belki binlerce bazen rüyada bazen de yakazaten
Efendimiz (aleyhi’s-salatü ve’s-selam) müşahede edilmiş ve onun
müjdesine mazhar olunmuştur… Birçok vesile ile bu kimseler için
Efendimiz: “Korkmayın biz sizin arkanızdayız, ben bu hizmette
sizin arkanızdayım” demiştir.”
Kasıtlı veya kasıtsız Hz. Peygamber’in ağzından hadis uydurmak, ona yalan ve yanlış
isnadda bulunmak, insanı cehenneme müstahak kılan büyük bir günahtır. Nitekim Hz.
Peygamber şöyle buyurur: “Kim bana yalan isnad ederse, ateşteki yerine hazırlansın!”
(Buhârî, İlim, 38). İbn Hacer el-Heytemî’nin: “İrad ettiği hutbede uydurma rivayete
yer veren hatip ta’zir cezasına çarptırılır” (İbn Hacer el-Heytemî, el-Fetâvâ el-hadîsiyye, s. 43)
şeklindeki fetvası, bu noktaya dikkat çekmesi bakımından önemlidir.
Gülen’in “insanlar beni yeseydi; insanların vücudunda yerimi alsaydım ve sonra da
beni dışarıya çıkarsalardı” şeklindeki çirkin ifadeleri Hz. Peygamber’e isnat edebilme
cüretinde bulunmuş olması, onun Hz. Peygamber’e olan hürmet ve sevgisinin ne denli
sahte olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.
Öte yandan Gülen’in konuşmalarında bağlılarını motive etmek için Hz. Peygamber’in
ağzından “Korkmayın biz sizin arkanızdayız, ben bu hizmette sizin arkanızdayım, demiştir”
şeklinde ifadeler nakletmesi, geçmişte kendi fırkalarını desteklemek için hadis
uyduranların yaptığından farksızdır.