İstanbul'da ikinci alarm

İstanbul’da 9 gün içinde meydana gelen 2 sel felaketi, kentte yeşil alan oranında yaşanan azalmanın yarattığı olumsuz sonuçları bir kez daha gündeme getirdi. Habertürk, 26 Temmuz’da ‘Yeşil alarm’ başlığıyla verdiği haberinde, İstanbul’daki ‘aktif’ yeşil alan oranının tehlike sınırında olduğuna dikkat çekmiş, kişi başına en az 15 metrekare olması gereken kentte 7.5 metrekarede kaldığını yazmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk de dün Twitter’dan uyarılarda bulundu. Öztürk, şu ifadeleri kullandı: “Yıllık taşkın kayıplarının 2080’e kadar 17 kat artması bekleniyor. Şehirlerde daha fazla ağaçlandırma daha az iklim değişikliği demek. Çok geç olmadan iklim değişikliği ile kapsamlı ve planlı mücadele etmek için yerel yönetimler ‘iklim değişikliği eylem planı’ hazırlamalı. Şehirlerde yağ- mur suyunun toprakla buluşması gerekir, su toprakla buluşmazsa şiddetli yağışlarda sel olur. Dere yatakları yol olursa, şiddetli yağışlarda yağmur suyu sel olur.”

İŞTE ALINMASI GEREKLİ ÖNLEMLER

Dere yataklarının üzeri kesinlikle açık olmalı, kapalı olanlar açılmalı.

Dere yataklarının zemini toprak olmalı, çevresi yeşil koridor olmalı, yağmur suyunun toprakla buluşması sağlanmalı.

Dere yatakları üzerinde yağmur suyu akışına engel olan yapılar, bariyerler kaldırılmalı.

Şehirler ağaçlandırılmalı. Ağaçlar ve yeşil alanlar, yağmur suyunun toprakla buluşmasını sağlar.

Su geçiren asfalt kullanılmalı.

ZEKERİYAKÖY MUHTARI: BURADA SU DOĞAYA KARIŞTI

İstanbul’da önceki gün yaşanan şiddetli dolu yağışı ve fırtınadan en az etkilenen yerlerden biri de Sarıyer’e bağlı Zekeriyaköy’dü. Geniş bir ormanlık alana sahip Zekeriyaköy’de yağışın herhangi bir olumsuzluğa yol açmamasını HABERTÜRK’e değerlendiren Zekeriyaköy Mahallesi Muhtarı Semra Özkaya, “Şu bir gerçek, su burada doğaya karıştığı için herhangi bir sıkıntı olmadı” diye konuştu.