Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem NE YAPAYIM, AMUDA MI KALKAYIM?

        Büyükanıt: Konuşmuyorum. Dükkanı kapattım. İşim çıktı kapattım.

        Org. Büyükanıt: Prensiplerimiz var, onlara göre hareket ederiz, kimseyle kavga etmeyiz Artık adaylık tartışmaları, seçilir seçilemez tartışmaları çok geride kaldı. Abdullah Gül muhtemelen 28 Ağustos günü seçilecek ve aynı gün yemin ederek 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne taşınacak. Bundan kimsenin kuşkusu yok. Merak konusu olan ise bu durumun ülkede yeni bir gerilime neden olup olmayacağı. Açıkçası askerin ne tepki vereceği... Günlerdir bunun üzerine yorum ve spekülasyon yapılıyor, hatta dedikodu üretiliyor. Son dedikodu da dün çıktı. Güya Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt tepkisini istifa ederek gösterecekmiş... Dün Çankaya Köşkü’nde Jak Kamhi’ye Cumhurbaşkanı Sezer tarafından verilen “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” töreni yapıldı. Törende, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı da vardı. Madalya törenin ardından verilen resepsiyonda istifa söylentileri hatırlatılınca, “Kim uyduruyor bunları? Türkiye’yi sevmeyenler mi? (Gülerek) Belki bizden daha fazla sevenler vardır, onlar söylüyordur. Belki de istifa etmişimdir de haberim yoktur” diye tepki gösterdi Büyükanıt. Dedikodunun borsa çevreleri kaynaklı olduğu ifade edilince de esprili ifadeyle şunları söyledi Genelkurmay Başkanı: “Konuşuyorum borsa düştü diyorlar. Susuyorum yine borsa düştü diyorlar. Ne yapayım? Amuda mı kalkayım? İstifa edersem borsa yükselir, birçok kişi de rahatlar herhalde. Türkiye için yararlı olacaksa edeyim.” Genelkurmay Başkanı’na sorulması gereken çok sayıda soru var ama Org. Büyükanıt yanıt vermemeye, geçiştirmeye kararlı. Ne sorulursa “Artık konuşmayacağım” dedi. Fakat yine de kısa da olsa, üstü kapalı da olsa kimilerine önemli yanıtlar verdi. Gazetecilerle Org. Büyükanıt arasındaki diyalog özetle şöyle gelişti: Cumhurbaşkanlığı seçimi, 12 Nisan konuşmanız... Konuşmayacağım. Zaten söylenecek her şey söylendi, 12 Nisan’da söyledim. Ben o zaman da Anayasa’da olanı söyledim. Bunları kendim mi uydurdum? Hayır Anayasa’da yazılı olanları söyledim. İç siyasetle ilgili hiçbir şey söylemedim bugüne kadar. Anayasa ne emrediyorsa onları söyledim. “Niye söyledin?” diye tenkit ediliyorum. Söylediklerimin doğru olup olmadığına, haklı olup olmadığına bakılmıyor, “niye söyledi?” deniyor. Söylediklerimden bir tanesine “bu yanlış” desinler, onu söyleyeni öpüp başıma koyarım.... “Niye konuştun?” deniyor. Konuşmuyorum ama Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı özellikle dış basında çok çirkin saldırılar yapılıyor. Ben susuyorum. Geçenlerde Güney Kıbrıs’ın Dışişleri Bakanı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve bana çok ağır hakaretler içeren bir demeç verdi. Ve bu demeç bir Türk televizyonunda yayınlandı. Hiçbir gazeteci, yazar buna tepki göstermedi, cevap vermedi. O Dışişleri Bakanı’nın muhatabı gazeteciler mi? Muhatabı kimse onun da tepkisi olmadı. (Genelkurmay Başkanı’nın birkaç metre uzağında bulunan Başbakan Erdoğan, bu sitemi duyunca olayın ne olduğunu araştırmaya başladı. O da önce gazetecilere sordu, demeci kim, nereye vermiş diye...) Laikliği sözde değil özde benimsemiş olmalıdır demiştiniz cumhurbaşkanı adayı için? Sadece o kadar değil. Bunu tutum ve davranışlarına da yansıtmış olmalı demiştim. Bugün de onu söylüyorum. Şimdi bu yeni durumda 27 Nisan bildirisi ne olacak? İnternet sitesinde kalmaya devam edecek mi, kaldıracak mısınız? Konuşmuyorum. Dükkanı kapattım. İşim çıktı kapattım... 30 Ağustos Resepsiyon’u davetiyeleri eşli mi olacak, eşsiz mi? Bu konuda da hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bizim ilkelerimiz, prensiplerimiz var, onlara göre hareket ederiz, kimseyle kavga etmeyiz. Bu ilkeleri koruruz, ki bunlar benim şahsi ilkelerim de değildir. Resepsiyonun Gazi Orduevi yerine Kara Kuvvetleri bahçesine alınması... Bu yeni bir şey değil. Bunu Kara Kuvvetleri Komutanı iken önermiştim. Gazi Orduevi’nin bahçesi çok dar. Kara Kuvvetleri’nin bahçesi daha geniş. Evet Genelkurmay Başkanı’nın “konuşmayacağım” demesine rağmen biz gazetecilerin ısrarlı sorular karşısında verdiği kısa yanıtlar özetle böyle. Peki bu sözlerden yaşanan süreçle ilgili olarak askerin tavrı konusunda net bir sonuç çıkarılabilir mi? Evet çıkarılabilir. Asker, geçen Nisan ayında hangi noktada idiyse bugün de aynı noktada. Türbanın Köşk’e çıkacak olmasından mutluluk duymuyorlar. Ama bunu önlemek için de sürece müdahale edecek değiller. Muhtemelen Köşk’te eğer olursa eşli davetlere katılmayacaklar. 30 Ağustos resepsiyonuna, orduevlerine türbanlı eşle gelinmesine razı olmayacaklar. Laiklik ilkesi başta olmak üzere cumhuriyetin temel değerlerinin korunması konusunda hassas olacaklar... KOMUTANLAR TAM KADRO Jak Kamhi’ye Cumhurbaşkanı Sezer tarafından verilen “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” törenine Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt ve kuvvet komutanları katıldı. Neşeli olduğu gözlenen Büyükanıt, Erdoğan ve Gül’le kısa süre sohbet etti.

        BİLAL ÇETİN - VATAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ