Aziz Nesin MİT ajanıydı

Yaşayan en eski istihbaratçı olan MİT duayeni Neşet Güriş, yazar Aziz Nesin'in maaşını bizzat kendisinin götürdüğünü iddia etti. Güriş, "Ne iş yaptı bilmem. Ama bir şeyler yaptı ki MİT para veriyordu" dedi

Türkiye'nin yaşayan en eski istihbarat elemanı 98 yaşındaki Neşet Güriş, yazar Aziz Nesin'in Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) maaşlı elemanı olduğunu öne sürdü. Güriş'in milli istihbarata giriş yılı 1933. O zamanki adı Milli Emniyet Hizmetleri Riyaseti (MAH) ile milli istihbarat teşkilatına adım atan Güriş, aynı zamanda Türkiye'nin en eski lisanslı futbolcusu.

ÜLKEYE KIRGINDI

Tempo dergisine konuşan Güriş, Sabahattin Ali'den, Nazım Hikmet'e, Aziz Nesin'e kadar pekçok sol aydın hakkında iddialarda bulundu. Bu iddialardan biri de Aziz Nesin'le ilgili: Aziz Nesin komünist olarak bilinen biriydi, biraz da onlara çalışıyordu. Türkiye'ye karşı da kırgındı. Teğmenken bazı haksızlıklar görmüştü. Solcu oldu. Onun bilinmeyen bir tarafı vardı: Milli Emniyet'e çalışıyordu.

MAAŞINI BEN GÖTÜRDÜM

Aziz Nesin'in komünist olarak bilindiğini, 'biraz da onlara' çalıştığını öne süren Güriş, yazarın Türkiye'ye karşı kırgın olduğunu ifade etti. Teğmenken bazı haksızlıklar gören Nesin'in solcu olduğunu vurgulayan Güriş sözlerini şöyle sürdürdü: "1935-36 senesinde ben kendisine, Beyazıt Soğanağa Mahallesi'nde terk edilmiş bir konağın odasına aylığını götürüyordum. Bu Aziz Nesin, o odada yer şiltesi, idare lambası, bir iki de kitapla yaşıyordu. Ben Aziz'e, MİT' in aylık parasını götürüyordum. Gacur gucur bir kapıdan içeri giriyordum. Bir de onun hırpalanma meselesi var. Komünistleri çok hırpalıyorlardı. Aziz Nesin'i de yakalamışlar, fena hırpalamışlar ama konuşturamamışlar. Emniyet Müdürü Ahmet Demir de dövmüş, o esnada Aziz Nesin, 'Ben MİT için çalışıyorum' demiş, 'Nee, namussuz, bize haber vermezsin haa' diyerek iyice dövmüşler. Hastanelik olmuş. Sonra bana 'Nedir başıma gelen, sizdenim dedim yine dayak yedim' diye dert yanmıştı. Ne gibi görevler yaptı bilmiyorum, ama yaptı ki bir şeyler MİT para veriyordu."

HIRSIZLIKTI

Güriş, Sabahattin Ali'nin öldürülmesi ve Nazım Hikmet'in yurtdışına kaçışı ile ilgili de şu yorumlarda bulundu: "Sabahattin Ali'yi Bulgaristan'a geçerken parası için öldürdüler. Ali diye bir adam. Basit hırsızlık. MİT'in alakası yok. Ama olayı safha safha biliyorduk. Cemal Akis adlı arkadaşımız suikastın yerine kadar gitmişti. Nazım Hikmet'in kaçağını tahmin ediyorduk, zamanı bilmiyorduk. Kıymetli bir şair olabilir ama gönlü ve gözü Sovyet Rusya'daydı. 'Stalin benim babamdır' diyen adam vatansever midir? O, Yavuz zırhlısını kaçırmak için tertip yapmıştı. Bu tertip ispatlanamadı."

MAH’TAKi KOD ADI: 711

ikinci Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla sürdüğü 1943'te Almanya'nın İstanbul Sefareti'nde Türk istihbaratı için çalışan 711 kodlu ajan çok değerli bir bilgiyi bağlı bulunduğu MAH görevlisine iletti. 711'e göre Almanya Türkiye'ye saldırmayacaktı. 711'in bağlı bulunduğu MAH mensubu bu bilgiyle hemen Ankara'ya hareket etti. İnönü'de bu haberle rahat bir nefes aldı. Birkaç gün sonra meşhur Adana toplantısı yapılacaktı. Churchill, Adana'ya geldi. İnönü İngilizler'in önüne koyduğu bilgilere kulak asmayarak savaşa girmedi. 711'in bağlı bulunduğu MAH mensubu Neşet Güriş'ti. Güriş’in faaliyetleri MİT okullarında ders olarak okutuluyor.

Bugün