Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem AKP yüzde 54.1 CHP yüzde 18.9

        Konda'nın Milliyet için yaptığı araştırmaya göre, 22 Temmuz seçimi sonrasında yaşananlar, AKP'nin oylarını yüzde 7.5 artırırken, CHP'nin oylarında yüzde 2 oranında bir düşüşe neden oldu

        2011'deki seçimde öncelikler değişecek

        Araştırmada deneklerin dörtte biri oy verirlerken, nisan ayında başlayan cumhurbaşkanı seçimlerindeki olayların kendisini ve başkalarını etkilediğini, dörtte biri ise kendisini de başkalarını da etkilemediğini söylemiştir. Deneklerin yüzde 40'ı da "Ben etkilenmedim ama, başkaları etkilendi" demektedir. İktidar partisine oy verdiğini söyleyenler, etkilenenlerin daha yüksek oranda olduğu kanısındadır.

        Oysa, "Seçimlerde oyunu belirlerken hangi nedenlere öncelik verdiği" sorusu karşısında, deneklerin sadece yüzde 20'ye yakını, "Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olması dileğini" iki öncelikten biri olarak saymıştır.

        Seçim araştırmaları, cumhurbaşkanı seçimlerinden etkilenmenin daha az olduğunu gösteriyordu. Bu gerçeğe karşın, toplumda Anayasa Mahkemesi kararıyla sonlanan sürecin siyasal eğilimleri birinci öncelikle etkilediği yönündeki yaygın kanının sürdüğünü görmekteyiz. Öyle anlaşılıyor ki nesnel verilerin gösterdiği ne olursa olsun insanımız, "Cumhurbaşkanlığı seçimindeki olayların seçimlerde verilen oyları önemli ölçüde etkilediği ve AKP'nin oyunu artırdığı" efsanesinden siyasal sonuçlar çıkarmaya devam edecektir.

        Seçmenlerin bilincini gösteren sorulardan biri, deneklerin hangi nedenlere öncelik vererek partilerini kararlaştırdıkları sorusunun cevaplarında görülmektedir.

        Deneklerin beşte dördüne yakını oyunu, ekonomik durum ve beklentilerin belirlediğini söylemiştir. AKP'ye oy verenlerde bu oran daha yüksektir.

        Bu verilerden, "ekmek parası" unsurunun 2007 seçimlerinin iktidarını belirlediğini çıkarıyorum. Ekonomik durum olumlu değerlendirilmeseydi, AKP güçlü biçimde iktidar olamayacaktı.

        CHP'ye oy verenlerin yüzde 40'ından fazlası "laiklikle ilgili kaygıları" öne çıkarmaktadır. Bu bulgu, CHP'ye ana muhalefet görevini laiklikle ilgili kaygıların kazandırdığını göstermektedir. İktidarın laiklik anlayışından kuşku duyulmasaydı, CHP herhalde bugünkü sandalye sayısını bulamayacaktı!

        Ancak laiklik kuşkuları CHP'yi yükseltmeye yetmez, 2011'de sonuç almak için beşte dördü ekonomik konuya öncelik veren seçmene, CHP'nin umut vermesi gereklidir.

        Diğer yandan, AKP'nin dayandığı "ekmek parası unsuru" da kırılgandır. Yurttaşlar, 2001 ve gerisindeki 10 yılın yıkımıyla 2007'yi karşılaştırarak seçimlerde AKP'yi güçlendirdi. Önümüzdeki dört yılda, hiç de mütevazı olmayan kalkınma hızı hedefi yakalansa bile, 2007'deki mukayeseden oransal olarak daha geride kalınacaktır. Kaldı ki önümüzdeki 4 yıl, kuraklık ve küresel gelişmelerle parasal durumda gösterişli sonuçlar almak zordur. Bu nedenle AKP kendi yarattığı 2007 yılı iyimserliğiyle -bir anlamda kendisiyle- yarışacaktır.

        Sonuç olarak, AKP ve CHP, 2007'de kendilerine bugünkü yeri kazandıran nedenleri birbirinin elinden alma mücadelesini verme durumundadırlar. Bu iki parti, önümüzdeki yıllarda, bugünkü oy kaynaklarını yanlarında bulundurma dikkatini gösterirlerken, CHP halkın ekmek parası beklentilerinde AKP'nin önüne geçmeye çalışmalı, AKP de laiklik konusunu CHP'nin tekelinde bırakmamalıdır.

        Konda Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından Milliyet için yapılan araştırma, 22 Temmuz'un ardından yaşananların seçmeni nasıl etkilediğini de ortaya koydu. Buna göre, cumhurbaşkanlığı tartışmaları başta olmak üzere yaşananları değerlendiren seçmen, AKP'ye desteğini yüzde 7.5 oranında artırdı. CHP'nin oylarında ise yüzde 2 oranında düşüş görüldü.

        Ankete katılanlara, "Olan bitenlerden sonra, bugün seçim olsa hangi partiye oy verecekleri" sorulduğunda, seçim sonuçlarına göre büyük bir değişiklik görülmedi. Sonuçta, barajı yine üç parti geçti. Ancak, AKP'nin oylarını artırdığı görüldü. AKP bugün itibariyle oyunu yüzde 7.5 artırarak yüzde 54.1'e taşırken, bu oy oranıyla tek başına 367 milletvekiline ulaşabileceği hesaplandı. CHP'nin ise yüzde 20.9 oranındaki oy oranı yüzde 18.9'a düştü.

        AKP'liler için Gül, CHP seçmeni için laiklik etkili

        Oy verme kararına partiler bazında bakıldığında, AKP'ye oy verenler arasında ekonomik durum (yüzde 85.2), yolsuzluk (yüzde 35.9) ve Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması nedenleri (yüzde 32.5) öne çıktı.

        CHP seçmeninde ise nedenler arasında ekonomik durum (yüzde 62.8) ve laiklikle ilgili kaygılar (yüzde 43.8) görüldü. MHP seçmeninin tercihini belirleyen ilk üç faktör ekonomik durum (yüzde 70.9), yolsuzluk (yüzde 35.3) ve asayiş (yüzde 34) oldu. Saadet Partili seçmenin oy verirken tercihini etkileyen en önemli faktör, tıpkı diğer partiler gibi ekonomik durum (yüzde 78.9) oldu, ancak bu konuda demokrasi ve laiklik kaygısının 'sıfır' çıkması dikkat çekti.

        Oyları 'ekonomik durum ve beklentiler' belirledi

        Katılımcıların yüzde 47.7'si son seçimlerde oy verirken "görüşlerine en yakın partiyi tercih ettiğini" söyledi. "Partisinin politikalarını beğendiğini" söyleyen katılımcıların oranı yüzde 24.4, "Ben-biz hep bu partiye veririz" diyenlerin oranı ise yüzde 12 oranında gerçekleşti.

        "Oyuna karar verirken neye önem verdikleri" sorusuna, katılımcıların yüzde 76.6'sı "ekonomik durum ve beklentiler", yüzde 35.5'i ise "Yolsuzluk meseleleri" yanıtını verdi.

        Oy verirken "Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olma" durumunu göz önünde bulunduran katılımcıların oranı ise yüzde 18.3 olarak gerçekleşti. "Laiklikle ilgili kaygılar nedeniyle" oy veren seçmen oranı ise yüzde 11.3 ile dikkat çekti.

        Yüzde 12.8 attığı oydan pişman

        Katılımcılara "Seçim sonrası sonuçlara, olan bitene, konuşulanlara, yazılanlara baktığınızda, keşke oyumu bu partiye vermeseydim veya şu partiye oy verseydim dediğiniz oluyor mu? Bugünkü tercihiniz değişir miydi?" diye de soruldu. Katılımcıların yüzde 12.8'si "oyunun değişeceğini", yüzde 87.2'si ise "oyunun değişmeyeceğini" söyledi.

        Bugün seçim olsa oyunu değiştireceğini söyleyen katılımcıların partilere dağılımında bakıldığında, en yüksek oran Genç Parti (yüzde 47.1), DYP (yüzde 35.7) ve Saadet Partisi'nde (yüzde 31.6) görüldü. Boş oy kullananların yüzde 38.5'i de oyunu değiştireceğini söyledi.

        CHP seçmeninin yüzde 15.3'ü, MHP seçmeninin yüzde 12.8'i, AKP seçmeninin ise yüzde 5.2'si "oyunu değiştireceğini" söyledi.

        "Oy verme kararınızı bugün nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 78.5'i "oy verdiğim parti doğru, tercihimden memnunum" dedi. Katılımcıların yüzde 9.2'si ise "En az kötüsü bu parti" dedi. Katılımcıların yüzde 2.8'i "Gönülsüz vermiştim", yüzde 2'si ise "Keşke vermeseydim" dedi.

        Cumhurbaşkanlığı seçimi kadın oylarının üçte birini etkiledi

        Katılımcılara ayrıca "Oy tercihinizde cumhurbaşkanının seçilememesi etkili oldu mu?" diye de soruldu. Katılımcıların yüzde 70.4'ü "etkilenmediğini", yüzde 29.6'sı ise "etkilendiğini" söyledi. Bu sorunun yanıtı partiler bazında değişiklik gösterdi. AKP seçmeninin yüzde 38.1'i, CHP seçmeninin yüzde 25.7'si, MHP seçmeninin ise yüzde 21.5'i etkilendiğini söyledi.

        Katılımcılar, bu tartışmaların kendilerinin olmasa da, başkalarının oyunu etkilediği görüşünde. Çoğunluğunu CHP'li seçmenin oluşturduğu katılımcıların yüzde 63.1'i seçmenlerin cumhurbaşkanlığı seçiminden etkilendiğini söyledi.

        Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılamamasının kadınların üçte birinin oy tercihlerini etkilediği, ancak kadınların başı açık ya da türbanlı olmalarının bu konuda etkili olmadığı görüldü. Türbanlıların yüzde 32.2'si, başı açıkların ise yüzde 28.1'i cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarından etkilendiklerini belirtti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ