Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Başsavcı Gülen'in beraatına itiraz etti

        Başsavcılığın Fethullah Gülen hakkındakı başvurusu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan dönerse AK Parti davası iddianamesinde önemli bir açık çıkacak..

        Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkındaki beraat kararına itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun vereceği karar, AK Parti kapatma davasında önemli bir açık yaratabilecek. Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, Gül'ü AK Parti iddianamesine dahil ederken, en önemli dayanaklarından birini, Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde yurtdışı teşkilatına gönderdiği "Gülen okulları genelgesi" oluşturmuştu. Yalçınkaya, bu genelgede, Gülen'in yurtdışındaki okullarının ticari şirket olarak değerlendirilip temas kurulmasının istendiğini belirtmiş, Gülen hakkında Ankara DGM'de görülen dava dosyasına, Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nın, "Gülen'in şeriat esasına dayalı devlet kurmayı amaçladığı" yönünde raporlar gönderdiğinin altını çizmişti. Gülen, Başsavcı'nın AK Parti iddianamesinde andığı bu davadan suçsuz bulunarak beraat etmiş ve Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi beraat kararını onamıştı. Başsavcılık, Gül'e siyaset yasağı getirilmesi talebini de yakından ilgilendiren Gülen hakkındaki bu beraat kararına itiraz ederek, dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderdi.

        'SUÇU TESPİT EDİN'

        İtiraz dilekçesine, Emniyet ve Genelkurmay raporlarını da ekleyen başsavcılık, "Terör örgütü yöneticisi olmak"tan beraat eden Gülen'in, suç her ne kadar zamanaşımına uğramış olsa da, "suç örgütü oluşturmak" suçunu işlediğinin tespit edilmesini istedi. Bu nedenle, Gülen hakkındaki işlemin, Terörle Mücadele Kanunu yerine, Türk Ceza Kanunu'ndaki "Suç işlemek için çete oluşturmak"tan yapılması gerektiğini savunan başsavcılığın, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin "beraati onama" kararına karşı yaptığı itirazında şöyle denildi: "Fethullah Gülen örgütlenmesinin nihai amacı göz önüne alındığında, dosyada toplanan delillerle sabit olan, 'ışık evleri' tabir edilen yerlerde toplantılar yapmaları, buralarda çeşitli örgütsel faaliyetlerde bulunmaları, ülke genelinde ve yurtdışında örgütlenmeleri ve faaliyetleri, sözleşmenin 11'inci maddesi (toplanma ve örgütlenme özgürlüğü) kapsamında değerlendirilemez, insan hakları, demokrasiyle bağdaşmaz ve hukuktan himaye talep edemez."

        DEVLETİ ELE GEÇİRECEK

        Gülen'in, laik düzeni yıkmak amacıyla önce ülke içinde oluşturduğu örgütün teşkilatını, daha sonra yurtdışında kurduğunu savunan başsavcılık, cemaatin; "tebliğ, cemaat ve cihat" aşamalarının bulunduğunu kaydetti. Gülen'in, dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları ile şirketler kurduğunu, böylelikle eğitimli bir kadronun yanısıra ekonomik güç oluşturduğunu iddia eden başsavcılık, cemaatin nihai amacınının devlet idaresini ele geçirmek olduğunu anlattı. Bu gerekçelerle Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan Gülen'in suçlu olduğunun tespitini isteyen başsavcılığın itirazının sonunda, davanın 31 Ağustos 2000 tarihinde açıldığı, bu nedenle "suç örgütü oluşturmak" suçunun zamanaşımının dolduğu belirtildi. Başsavcılık, suç tespiti yapılarak, davanın zamanaşımından düşürülmesini istedi.

        Dava 8 yıldır sürüyor

        FETHULLAH Gülen'in Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na giden davası 31 Ağustos 2000'de açıldı. Dava açılmadan yaklaşık bir yıl önce, 21 Mart 1999'da yurtdışına çıkan ve bir daha dönmeyen Gülen, yargılama aşamasında hiç bulunmadı. Gülen'in, Ankara 2 No'lu DGM'de açılan ancak DGM'ler kalktıktan sonra Ankara 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne geçen davasında ilk karar, "Af nedeniyle erteleme" şeklindeydi. Ancak avukatları, Gülen'in beraat etmesi gerektiğini savunarak "erteleme" kararının kaldırılmasını istemişti. Mahkeme bu talebi yerinde görerek, "erteleme" kararını kaldırıp beraat kararı verdi. Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı da, mart ayı başında Yargıtay 9'ncu Ceza Dairesi'nce onanmıştı.

        Karar bağlayıcı olacak

        GÜLEN dosyasını inceleyecek olan Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun vereceği karar bağlayıcı nitelik taşıyor. Genel Kurul itirazı yerinde görürse, Gülen'in "suç örgütü" oluşturduğunun tespitini yapmış olacak. "Suç örgütü oluşturmak" eylemi, normal ağır ceza mahkemelerinin görev alanına alındığı için, dosya bu kez Ankara Geniş Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi yerine, normal ağır ceza mahkemesine gidecek. Ceza Genel Kurulu'nun kararları bağlayıcı olduğu için, mahkeme uymak zorunda. Yargıtay Başsavcılığı bu sürece gerek olmadığını, "suç örgütü" tespitinin yapılması halinde davanın zamanaşımına uğradığına Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda da karar verilebileceğine işaret etti.

        Sabah

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ