Baharda Boğaz gezi rehberi!

Baharın gelmesiyle beraber İstanbul'da hayat boğaza doğru yönelince, biz de sizin için Boğaz'da yapılabilecek değişik aktiviteleri derledik.

BEBEK KASAP'TAN BOĞAZIN EN GÜZEL ETLERİ

Bu bahar Bebek'in favori mekanlarına bir yenisi eklendi. İstanbul'un en ünlü kasabı, Bebek Kasap, Bebek Otelinin karşı sokağındaki dükkanını bir yan binanın altına taşıyıp, "Bebek Kasap & Steakhouse" adıyla muhteşem etler pişirmeye başladı. Bilmeyenler için söyleyelim, Bebek Kasabı Hünkar Bey et sevenler arasında bir efsanedir.

Her sene Haziran ayında Bebek festivalinde üç gün içinde beş bin porsiyon köfte (yaklaşık bir ton et) satar. Müdavimleri yıllardır Hünkar Bey'e pişirme için ısrar ediyorlardı, sonunda uygun yer bulundu. Bu haftasonu yolunuz Bebek'e düşerse Bebek otelin karşısında Germencik sokağın içinde Bebek Kasap'ın pişirdiği boğazın en güzel etlerini ve köftesini sakın kaçırmayın, yoksa festival zamanı iki saat kuyrukta beklemek zorunda kalabilirsiniz.

EMİRGAN'DA LALE FESTİVALİ

Tam sekiz yıldır Emirgan korusunda Nisan ayında Lale Festivali için tatlı bir telaş yaşanıyor. Semt sakinleri koruyu ziyarete gelenlerin yoğunluğundan biraz şikayetçi olsalar da, erguvanların açtığı bu günlerde, koruda rengarenk dikilmiş İstanbul'un sembolü lalelerin eşsiz görüntüsünü semti cennete çeviriyor.

Emirgan'a kadar gitmişken Sakıp Sabancı'nın uzun yıllar yaşadığı ve vefatından sonra Sabancı Müzesi olarak düzenlenen Atlı Köşkü de mutlaka ziyaret edin.

KUZGUNCUK'TA KAHVALTI

Hemen her bogaz semtinde bir Çınaraltı kahvesi vardır ama Kuzguncuk'taki Çınaraltı kahvesi kahvaltı için sadece müdavimlerin bildiği gerçek bir mabed. Kahvaltı dedikse yeni usul açık büfe uyduruk serpme kahvaltı değil. Menemen, karışık tost, peynir, zeytin, söğüş domates ve tavşan kanı çay. Mekanın ne zaman açıldığını bilmemekle beraber, 90'larda katalitik tüplü sobalarla ısındığı günlerinde cam kenarı bir masada Can Yücel'i saatlerce düşüncelere dalmış görmek mümkündü.

Yazları İsmet Baba balıkçısı ile paylaştıkları deniz manzaralı avluda masa bulmak için uzun süre beklemek gerekiyor. İstanbul'da eski usul esnaf işletmesi, harika kahvaltı veren bir yer kaldı mı diye soranların bir sonraki durağı belli.

ARNAVUTKÖY VE YENİKÖY'DE DONDURMA

Arnavutköy'de ve Yeniköy'de iki ayrı dondurmacı baharın ilk dondurma kaçamağını planlayanlar için iki özel mekan. Boğaz turunuz esnasında, yolunuz Yeniköy'e düşerse, mutlaka ana cadde üzerinde Mua'ya dondurma yemek için uğrayın. Arnavutköy'ün harika dondurmacısının adı ise Girandolo. Her iki mekan da taze meyvelerden doğal yollarla İtalyan usulü dondurma yapıyor. Biz Türkler için kılıçla kesilen geleneksel Maraş dordurmasının yeri ayrı olsa da, gerçek İtalyan dondurmasının hakkını da vermek lazım. Nerede? Mua ve Girandolo'da.

GELENEKSEL LEZZET ASIRLIK KANLICA YOĞURDU

Kanlıca yoğurdunu ilk defa yiyenler aslında asıl hikayenin yoğurdun üzerine pudra şekeri koymak olduğunu anladıklarında biraz hayal kırıklığına uğrasalar da Asırlık Kanlıca yoğurdu yemek başlı başına bir olaydır. Çocukken parkta kağıt helva yemek veya içinde et olmadığını bile bile gecenin bir körü Kızılkayalar'dan ıslak hamburger yemek gibi.

Olaya sadece lezzet değil baştan sona bir tecrübe olarak bakmak lazım. Güzel bir bahar haftasonu Kanlıca vapur iskelesine gidin, pudra şekerli kanlıca yoğurdunuzu yiyin ve dünyanın en güzel noktalarından birisinde boğaza bakarak baharı karşıladığınız için evrene teşekkür edin.

HAYROLA'DA ÇAY İÇMENİN KEYFİ BAŞKA

Hayrola'da çay içmenin keyfi başka Tarabya son altı aydır dev bir şantiye gibi görünse de yat limanının bitmesine çok az kaldı. Tüm mekanlar yenileniyor ama tek bir nokta var ki yıllardır sahil boyunca yürüyenlerin değişmez mola ve çay içme yeri, Hayrola kahvesi. Hemen denizin önünde sade bir kahve içmek veya uzun bir günün yorgunluğunu boğazın derin maviliğinde kaybetmek istediğiniz de bu mütevazi çay bahçesi size aradığınız huzuru verecektir.

SARIYER'DE BÖREK ASIRLIK BİR TAT

Islak hamburgerde olduğu gibi kıymalı kol böreğinde de bir karmaşa yaşanır yıllrca. Aslen Sarıyer Böregi diye bilinen ve içinde kıymaya ek kuş üzümü bulunan böreğin mucidi veya İstanbul'da ilk nam salmasını sağlayan mekan Sarıyer Çarşının girişindeki Tarihi Sarıyer Börekçisidir. Taklitlerini Sarıyer'e kadar gidemediğiniz için yemek zorunda kalsanız da, eğer Sarıyer'de iseniz başka börek aramaya lüzum yok.