Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Anayasa Mahkemesi'nin kararı rejimi etkilemez"

        CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ''Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntıların, iktidarın gereksiz hatalarından kaynaklandığını ve bu hatalardan doğan gerilim ortamının Türkiye'yi sıkıntılara götürdüğünü'' savunarak, ''Anayasa Mahkemesinin kararı ne olursa olsun, bu Türk demokrasisine, Türkiye'de rejimin istikrarına olumsuz bir etki yapmayacaktır'' dedi.

        CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Genel Başkan Deniz Baykal'ın başkanlığında Parti Genel Merkezi'nde toplandı.

        Öymen, MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, yerel seçimlere yönelik çalışmaları hızlandırma kararı aldıklarını belirtti.

        Toplantıda gündemdeki son gelişmeleri de ele aldıklarını bildiren Öymen, yargı bağımsızlığına herkesin saygı göstermesi konusu üzerinde önemle durduklarını ifade etti. Öymen, ''Yurt içinden ve yurt dışından yargı bağımsızlığına, özellikle Anayasa Mahkemesinin alacağı kararlara etkide bulunma yönündeki çabaların sakıncalı olduğunu, hem hukukun üstünlüğü hem de yargı bağımsızlığı alanındaki uluslararası değerlere, Türkiye Anayasası'nın temel hükümlerine de ters düştüğünü tespit ettik'' diye konuştu.

        Toplantıda, ''Ergenekon Soruşturması''nın kamuoyuna yansıyan kısmını değerlendirdiklerini anlatan Öymen, Baykal'ın CHP Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasındaki görüşlerinin Parti görüşünü yansıttığına karar verdiklerini bildirdi.

        Öymen, toplantıda son olarak Türkiye'nin AB üyeliğini ele aldıklarını bildirerek, şunları kaydetti:

        ''AB ile ilişkilerimiz konusunda bazı üst düzey temaslar yapıldı. AB'nin Türkiye Temsilcisi, Sayın Genel Başkanımız'ı da ziyaret etti. Bizim Parti olarak düşüncelerimiz şunlardır; Türkiye'deki gelişmelerle ilgili olarak Avrupalıların, Amerikalıların, yabancıların herhangi bir kaygıya kapılmalarına gerek yok. Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntılar, iktidarın gereksiz hatalarından kaynaklanmaktadır ve bu hatalardan doğan gerilim ortamı Türkiye'yi sıkıntılara götürmüştür. Türkiye bunu aşacaktır. Anayasa Mahkemesinin ne karar vereceğini bilmiyoruz, ama kararı ne olursa olsun bu Türk demokrasisine, Türkiye'de rejimin istikrarına olumsuz bir etki yapmayacaktır.''

        ''TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNDE DURGUNLUK DÖNEMİ YAŞANIYOR''

        Öymen, Anayasa Mahkemesinin AK Parti'nin kapatılması yönünde karar vermesi durumunda iktidarda bir ''liderlik'' açığının ortaya çıkacağını, yeni liderliğin eski hataları yapmaması gerektiğini söyledi. Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Her halükarda Türkiye'de yabancıların, Türkiye'nin kurumlarının da rejimin istikrarı ve geleceği konusunda kaygıya kapılmaları yanlış olur. İktidar Partisi'nin bu dava dolayısıyla toplumdaki cumhuriyetçi, laik, çağdaş, gerçek demokrasiyi savunan insanlara karşı bir misilleme anlayışı içine girmesi yanlıştır. Toplumun temelinde, tabanında bir çatışma, çatışma düşüncesi yoktur. O bakımdan hiç kimsenin bu içinde bulunduğumuz dönemde yaşanan sorunları, tabandan gelen bir sıkıntı, sorun gibi değerlendirmemesi gerekir. Bizim kanaatimizce Mahkeme'nin kararı ne olursa olsun, bu Türkiye AB ilişkilerini zedelemez. O nedenle kararın şekline göre AB'nin Türkiye ile ilişkilerine yönelik değerlendirmelerini yapıcı bir anlayışla yapması doğru olur diye düşünüyoruz.''

        ''Türkiye AB ilişkilerinde bir durgunluk dönemi yaşandığını'' belirten Öymen, bu ilişiklerin duraksamasının, halkta AB üyeliği konusunda bir ''bıkkınlık'' oluşmasının önlenmesi gerektiğini söyledi.

        Öymen, bu bağlamda önemli rolün AB ülkelerine düştüğünü vurguladı.

        CHP'nin, AB'ye Türkiye'nin tam üyeliği için kesin bir tarih verilmesi gerektiği görüşüne sahip olduğunu ifade eden Öymen, şöyle konuştu:

        ''Bu takdirde Türkiye, yeni bir sıçrama yapabilir, yeni bir umut, yeni bir heves, yeni bir çalışma ortamı doğabilir. Türkiye'de reform süreci hızlanabilir, ama belirsizlik ortamı sürdüğü zaman bu çalışmalarda zorluklarla karşılaşılabilir. Türkiye AB ile ilişkilerinde yeni bir yaklaşım sergilemelidir, yeni bir çaba içine girmeli, yeni bir atağa kalkmalıdır, ama bunu harekete geçirecek en önemli unsur AB'nin Türkiye'nin üyeliği için makul bir tarih hedefi belirlemesidir.''

        Öymen, bu görüşler ışığında CHP'nin konunun takipçisi olacağını kaydederek, ''CHP bu koşullar çerçevesinde Türkiye'nin AB üyeliği çalışmalarında öncü rolü oynayacak bir anlayışa sahiptir, yeter ki AB'den tam üyelik konusunda, beklentilerimiz yönünde samimi bir mesaj gelsin'' dedi.

        Bu mesaja Türkiye'nin ''şiddetle'' ihtiyacı olduğunu bildiren Öymen, böyle bir mesaj gelmesi durumunda Türkiye'nin üyelik hedefi doğrultusundaki çabaların hızlandırılacağını söyledi.

        "AB ÖNCELİKLİ MESELE"

        Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Öymen, ''Sayın Baykal, AB'nin Türkiye Temsilcisi ile görüşmesi'' yönündeki bir soruyu şöyle cevaplandırdı:

        ''Bir kaç gün önce Genel Başkanımız'ı ziyaret etti. Zaten sık sık ziyaretler de oluyor. Onun daveti üzerine Meclis'te temaslarımız oluyor. CHP olarak AB yetkilileriyle hem burada hem Brüksel'de temaslarımız var. Biz AB ile ilişkileri ikinci plana bırakan bir yaklaşımda değiliz, tam tersine Türkiye'nin öncelikli meselesi olarak görüyoruz. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Hükümet'in bu konudaki adımları yavaşlattığını düşünüyoruz. Kamuoyuna yansıyan düşüncelerin aksine esas AB'nin temel değerlerini benimseyen parti CHP'dir. Bizim beklentimiz; Türkiye'nin AB ilişkilerinde diğer ülkelerle eşit muamele görmesidir. Bizim karşı olduğumuz; ikinci sınıf muameledir, çifte standarttır, Türkiye'nin üyeliğini engellemeye yönelik çabalar, gayretlerdir.''

        "DARBELERDEN EN BÜYÜK SIKINTIYI BİZ ÇEKTİK"

        Öymen, bir başka soru üzerine CHP'nin ''AB ile ilişkiler, askeri darbe, dış politika'' konularındaki görüşlerinin olduğundan çok farklı biçimde kamuoyuna yansıtıldığını, gereksiz tartışma konusu yapıldığını ifade etti.

        Basın özgürlüğüne saygı duyduklarını, ancak bazı basın yayın organlarının CHP'yi yurt dışında ''darbe destekçisi olarak suçladığını'' anlatan Öymen, şöyle devam etti:

        ''Oysa askeri darbelerden geçmişte en büyük sıkıntıyı çekmiş parti bizim partimiz. Kapatılan ve liderlerinin yargılanmadan hapse atıldığı partilerin başında bizim partimiz geliyor. CHP nasıl darbe yanlısı olabilir? Bu bir yana Türk Ordusu'nu darbeci bir ordu olarak nitelendirmek de son derece yanlıştır, bunu defalarca açıkladık. Türk Ordusu'nun darbeci olduğu yönünde iddialar yanlıştır. CHP laiklik konusundaki görüşleri her zaman savunuyor, Türk Silahlı Kuvvetleri de bunu savunuyor, 'demek ki CHP askeri müdahaleyi destekliyor' gibi bir görüş son derece hatalıdır. Askeri darbelerin Türkiye'ye nelere mal olduğunu iyi bilecek durumdaki parti bizim partimizdir. CHP'yi darbe yanlısı, demokrasi karşıtı, AB karşıtı olarak yansıtmak son derece yanlıştır. CHP, Türkiye'nin AB üyeliğine herkesten çok destek veriyor.''

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ