'Cumhurbaşkanı'nı, beni ve Meclis Başkanı'nı dinlemişler!'

ÖYM YERİNE: Daha önce açıkladığımız demokratikleşme paketine ilaveten gerek yargıyı, gerekse içişleri bakanlğını ilgilendirecek bir paket üzerinde çalışıyoruz. En önemlisi özel yetkili mahkemelerin kaldırılması. Diğer adım da TMK'nın süzülerek -belli maddeleri zaten ceza kanununda var- olması gerekenlerden oraya aktarılabilecek olanlar var. ÖYM'lerin yerine şu anda bizim 133 tane ağır ceza mahkemesi var. Mevcut davaların hepsinin devri yapılacak. Ama bunların içerisinde düşenler olabilir.

ADLİ KOLLUK: Adli kolluk yönetmeliğinde 1. derecede vali, 2. derecede emnniyet müdürü olacak. Bu tür şeylerde kalkıp da savcı rastgele bir kaç polisi, komiseri çağırıp, 'gel bakayım, şuraya baskın yapın' diyemeyecek. Valiler bu konuda vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili görevlendirecek.

ÖNÜ AÇIK: Şu anda yeniden yargılanmanın önü açık. Bireysel başvuru aslında yeniden yargılanmanın bir çeşididir. Bu enstrümanı maalesef şu anda hükümlü de kullanamıyor, tutuklu da.

OY BİRLİĞİ: Telefon dinlemeleri konusunda çok önemli birşey yapıyoruz. Adli takip zaten hukukta delil kabul edilmiyor. Adli takibi bundan sonra rastgele herkes yapamayacak, kararı ancak ağır ceza mahkemesi verecek. Mahkeme bunu oy çokluğu ile değil, 3 üyenin oy birliği ile verecek. Artık 'rastgele dinleyelim' yok. Dinlemenin süresi sınırsızdı, şimdi sınırsız olmayacak. 3 aylık bir süre veriyoruz. Ondan sonra bir artı bir artı bir olmak üzere toplam 3 ay uzatıyoruz. Yani hepsi 6 ay.

BANA KADAR: Yapılmadık iş kalmamış. Cumhurbaşkanı'nın dinlenmesinden benim, Meclis Başkanı'na varıncaya kadar, ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi? (Cumhurbaşkanını da mı dinlemişler, direkt mi dinlemişler? sorusuna) Direkt dinlemesi şart değil zaten. Mesela kalkıyor Deniz'i dinliyor, ben de telefonla Deniz'le konuşuyorum, oradan takılıyor. Yolu çok.

SÜRÜYOR: Böcekle ilgili çalışıyorlar. Kendilerine yeni yeni şeyler geliyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes ürküyordu, baktılar ki şey yapmaya başladı. Artık bilgiler gelmeye başladı. Kimler neler çekmiş. İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.

YÜZDE 50-51: Son anketlerde durumumuzu koruyoruz. Yüzde 50-51'lerde. Başta İstanbul Ankara-İstanbul olmak üzere, İzmir'de iyice makas daraldı. Binali Bey'i İzmir kabullenmiş durumda. Diyarbakır'da da makas daralıyor. Van'da gayet güzel gelişmeler var.

ADAYLAR: (Bazı illerde açıkladığınız adayların değişebileceği yönünde iddialar var?) Bunların hepsi dedikodu. Ayın 19'una kadar önümüzde zaman var. Fevkalade bazı gelişmeler olursa... Ama sözünü ettiğiniz türden dedikodulara inanmayın.

BEDELLİ: Gündemimizde bedelli askerlik yok. Sorumsuz çevrelerin verdiği cevapları veremem ben. Genelkurmay Başkanlığı bu konuda ‘tamam, böyle bir yığılma var, bedelli askerlik ile bunu eritelim' gibi bir yaklaşımda bulunursa biz kalkar adımını atarız. Biz bir teklifte bulunuruz, TSK'ya, TSK da ‘İsabetli olur, gelecek gelir de şehit yakınlarına gazilere kullanılır, yapalım' der. O zaman yaparız. Şu anda gündemimizde değil, hele hele böyle bir seçim arefesinde....

TIRLAR: (Humus'ta bekletilen TIR'larla ilgili soruya) Yardım faaliyetleri devam ediyor. O günkü olay maalesef işte o da paralel yapılanmanın operasyonuydu, bunun başka hiçbir izahı yok. MİT Kanunu'nun 26'ıncı maddesine göre savcının buraya müdahale edebilmesi için Başbakan'dan müsaade alması gerekir. Kılıçdaroğlu uçuyor. Bu işleri bilmiyor. Bu işte çalışması, okuması lazım. Bir de tabi kılavuzu farklı.

CHP: (HSYK'da Anayasa değişikliği ile ilgili bir ihtimal doğdu mu? sorusuna) Doğmadı. Bunu yapabilme şansımız sadece CHP ile. CHP Anayasa değişikliğine yanaşmıyor. 'Ben varım' diyor dürüst davranmıyor.

İRAN TEMASLARI: Suriye meselesinde İran'ın şu anda takılıp kaldığı bir nokta var; 'Terör örgütleri safdışı edilmeden, girişi engellenmeden; terör örgütlerine parasal, diğer destekler kesilmeden Esed'in gitmesinin hiçbir anlamı yok' diyorlar. Biz de kendilerine şunu söyledik: 3 sene önce bu terör örgütleri Suriye'de yoktu. Terör örgütleri burada Esed ile birlikte oluştu. Bir yönetim değişkliğine şiddetle ihtiyaç var; halka dayalı, halkın iradesine dayalı bir yönetim olmalı. 'Bu terör örgütleri buradan çıkmadan olmaz' yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Suriye'de geçici hükümet, bir yandan Özgür Suriye Ordusu sayesinde teröre karşı mücadelesini vereceği gibi diğer yandan da ülkeyi seçime götürebilir. Tüm bu konularda şu anda İran'la anlaşabildik diyemem ancak dışişleri bakanları ve istihbarat müsteşarları karşılıklı çalışmaları sürdürecekler.

'Suriye'deki fotoğrafları gündeme getirdiniz mi?' sorusu üzerine: Gündeme getirdim. 'Bunları Katar satın aldı, İngiltere üzerinden de dünyaya yaydı' dediler. 'Satın aldı, almadı bunu bilemem' dedim ama benim bildiğim birşey var, 55 bin fotoğraf karesi Esed'in adamı tarafından çekilmiş; artık dayanamıyor buna. Bunun için bizim kahin olmamıza da gerek yok, bunları görüyoruz.

NURİ EL MALİKİ: Maliki'nin (Irak Başbakanı) Türkiye'ye geleceğine dair bize sözü vardı, buyursun gelsin dedik. Ne olduysa gelemedi veya gelmedi, bilemem.