Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Teniste şampiyonluk çok da büyütülecek bir şey değil bence. Yani, finans sektörünün günümüz dünyasında yarattığı ve değerleri değersizleştiren sistem gibi bir sisteme tenis adına kurban olmamak lazım. Eleminasyon sistemi, finans sisteminin sahadaki versiyonu. Sadece kazanana odaklanan, kaybedene iflas bayrağı çektiren bir sistem hakim tenis dünyasına. 2016 yılında yaşadığı bıçaklı saldırı ile sadece kendi hayatına değil, tenis hayatına da kast edilen Petra Kivitova’nın finalde olması bile, bence Osaka’nın elindeki şampiyonluk kupasından çok daha değerli. Final maçı, adına yakışır bir atmosferde ve heyecan düzeyinde oynandı. Osaka’nın, direnci ve azmi, Kivitova’nın vuruş zenginliği ve tenis tadı takdir edilesi bir durumdu. Finale biraz yakından baktığımda Osaka’nın edilgen toplara (winner dışı, sadece karşıya geçsin diye atılan toplar) Kivitova’dan çok daha iyi konsantre olduğunu gördüm. İyi servisler ve iyi bir dip çizgi oyununu oynayan taraf yine yine Osaka idi. Maça biraz daha yakından, hatta mercek altına alıp baktığımda ise bir tarafta ezberci, çalışkan ama inek diye tabir ettiğimiz bir öğrenci ile daha sosyal, maceracı, bulunduğu ortama enerji ve heyecan katan bir öğrenci karşı karşıya gibi bir görüntü vardı. Ben final maçını epik maç haline getiren, özel vuruşlarla seyir zevkine katkı sağlayan Kivitova’yı, elinde şampiyonluk kupası olan Osaka'ya tercih edenlerdenim.

        Diğer Yazılar