Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        1

        SERİSONU KATİL
        (Duygu Ertürk)

        Duygu Ertürk'ün ikinci romanı Serisonu Katil’de köftecide çalışan Beşir Beşerir’in seri katil olma hayalinin nasıl dedektif olmaya evrildiğini okuyacak, tüm talihsizliklere bir tüh tüh bir vah vah iliştirdikten sonra gülümsemeye başlayacaksınız…
        “Bu hikâyede yer alan kişi, kurum ve kuruluşların tamamı uydurmadır” uyarısıyla başlayan ve sayfaları çevirdikçe yaşanan absürd olayların sıralanışıyla uyarının hakkını veren kitap Küsurat Yayınları etiketiyle kitapçılarda...

        2

        KAHVE SOĞUMADAN ÖNCE
        (Toshikazu Kawaguchi)

        Kaleme aldığı tiyatro oyunlarıyla büyük başarılar elde eden Japon yazar Toshikazu Kawaguchi’nin, aynı isimli oyunundan uyarlanan ilk romanı Kahve Soğumadan Önce, Epsilon logosuyla Türkçe’de!
        Roman, Tokyo’da ziyaretçilerinin zaman yolculuğuna çıkabildiği yüz yıllık bir kafede geçiyor.
        Bu gizemli kafenin dört ziyaretçisinin hikâyesini ve kahve fincana doldurulduğu anda başlayıp kahve soğuyunca sona eren yolculuklarının mucizevi sonuçlarını anlatan Kahve Soğumadan Önce, okurlarına hem mutluluk veren hem de gözyaşlarının eşlik ettiği bir anlatı vadediyor.

        3

        SENİN GİBİ
        (Nick Hornby)

        Modern İngiliz edebiyatının usta kalemi Nick Hornby, her zamanki, kıvrak, muzip, sade ve sahici üslubuyla yine bir aşk hikâyesi anlatıyor; ancak "21. yüzyıla özgü" bir aşk hikâyesi bu. Trajedi, intihar ve düello yok; akıllı telefonlar, kuşak gerilimleri, televizyon dizileri, Brexit referandumu ve bol bol mizah var. Sel Yayınları'ndan çıkan Senin Gibi, ayrı kuşaklardan, ayrı kültürlerden, etnik kökenlerden ve sınıflardan iki Londra sakininin tesadüflerin imdada yetişmesiyle kendilerini içinde buldukları ilişkinin inişli çıkışlı seyrinin hikâyesi. O kendine özgü akıcı diliyle Hornby, politik çalkantılar ve belirsizliklerle dolu, her şeyin çabucak tüketildiği yaşlı bir dünyada sevginin imkânına olduğu kadar, insanın bitmeyen mutluluk ve tamamlanma arayışına ve varolmanın sonsuz ihtimallerine de neşeli bir bakış atıyor.

        4

        DÜNYANIN EN YALNIZ YERİNDE
        (Mustafa Ruhi Şirin)

        Muhit Kitap, edebiyatımızın kıymetli ismi Mustafa Ruhi Şirin’in olgunluk dönemi eserlerini yayımlamaya devam ediyor. Dünyanın En Yalnız Yerinde, yüz bir rüyadan oluşan bir rüya kitabıdır. Hayal gücünün, berrak bir kalbin, saf bir aklın sınırsızlığıdır Mustafa Ruhi Şirin’in rüyaları. İçinde ve kendisinde büyümeyen bir çocuğun coşkusu ve uçsuz bucaksızlığı bu sefer yazarın sınırsız anlatımıyla okuru kuşatıyor. “Rüyamda sancılarımı dindiren alabalığı tutan kimdi”? diye soran yazarın çocukluk hatıra ve anıların iç içe sindiği Dünyanın En Yalnız Yerinde, şairane bir dille okuyucuyu bekliyor.

        5

        HOŞ GELDİN HÜZÜN
        (Françoise Sagan)

        Fransız yazar Françoise Sagan'ın, yayımlandıktan kısa süre sonra dünya çapında başarı elde eden ilk romanı Hoş Geldin Hüzün, on yedi yaşındaki Cécile'in zevk düşkünü hayatını, yetişkinlerle ilişkisini ve kuşak çatışmasını 1950'lerin ruhuna sadık kalarak, incelikle yansıtıyor. İlk kez okurla buluşmasından onlarca yıl sonra Frédéric Rébéna'nın grafik roman uyarlamasıyla yeniden gün yüzüne çıkan bu sürükleyici eser, kendi dönemi için uçarı ve hatta cüretkâr sayılabilecek bir hikâyeyi Fransız Rivierası'nın o meyvemsi ve deniz kokulu atmosferi eşliğinde sil baştan yaşatıyor.

        6

        TÜRK SİNEMASINDA TOPLUMSAL GERÇEKCİLİK SERÜVENİ
        (Dilar Diken Yücel)

        Türk sinemasında toplumsal gerçekçilik, 1960-1965 yılları arasında beş yıllık ömür biçilmiş ve dört yönetmenin, bir çift elin parmağını geçmeyen sayıdaki filmleri merkezinde tartışılmış olan bir kavramdır. Akademisyen Kitapevi'nden çıkan kitap toplumsal gerçekçiliğin bir akım değil eğilim olduğu kabulünden yola çıkıyor. Eğilimin aktarımında zaman içinde değişimler yaşanmış olsa da toplumsal gerçekçi anlayışın sinemamızda hâlen yaşadığını söylüyor. Çalışmada bu amaçtan hareketle, 1965-1970 yılları arasında adı daha önce toplumsal gerçekçilik ile anılmamış olan 22 adet film üzerinden bir tartışma yürütülüyor, bahsi geçen filmler 1960- 1965 yılları arasında üretilmiş olan toplumsal gerçekçi filmlerle mukayese ediliyor.

        7

        EL YAPIMI RUHLAR
        (Gürkan Sekmen)

        “Derler ki” dedi sakin bir ifadeyle, “başına güzel bir şey geldiğinde çok sevinme ya da kötü bir şey olduğunda çok üzülme. Çünkü yeterince beklersen, her şey eski haline döner. Ancak bu durumun geçerli olmadığı mutluluklar vardır ve aynı zamanda da acılar… Özellikle de, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmasına izin vermeyen acılar… Evet, size anlatacaklarım var ve bunları kesinlikle anlatmalıyım ama duyduklarınız sizi rahatlatmayacak. Zaten amacım da bu değil. ” cümlelerle başlıyıp ve biten roman . muhtemel bir gelecekte geçen bir insanlık hikâyesi anlatılıyor. Yüzleşme Yayınevi'nden çıkan kitaptaki ‘kötü adam’ insanın üstünlük arayışının sembolizmi, ‘iyi adamsa’ özgünlük arayışının.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ