Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Ajans Haberleri Hepatit hastalarının pandemi sürecinde de tedaviyi aksatmaması kritik önem taşıyor

        Dünyada her üç kişiden birinin Hepatit B (HBV) ile karşılaştığı ve yaklaşık 250 milyondan fazla kişide HBV enfeksiyonu bulunduğu, yaklaşık 71 milyon kişinin ise Hepatit C (HCV) ile enfekte olduğu; Türkiye'de 3,5 milyon kişinin kronik olarak HBV ile enfekte olduğunu biliniyor.

        Türkiye'de 18 yaş üstü her üç kişiden birinin HBV'yle karşılaştığı, erişkin yaş grubunda 1,5 milyondan fazla kişinin HBV'yle enfekte olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerden sadece yüzde 12'si durumundan haberdar.

        Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulus Salih Akarca, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, kan tetkikiyle tanımlanan Hepatit B ve C'nin teşhis edilmesinin, "hastanın yakalanıp tedavisinin başlanması ve karaciğer hastalığının düzeltilmesi" ve "hastalığı bulaştıran bir kaynağın tedavi edilip bulaştırıcılığının önlenmesi ve diğer insanların korunması" açısından önemli olduğunu belirtti.

        Hepatit B teşhis edildiğinde, hastanın özellikleri uygunsa ilaç tedavisi başlandığını, hastalığın tabiatı gereği Hepatit B mikrobunun vücuttan uzaklaştırılamadığını, ancak çoğalmasının tamamen durdurulduğunu anlatan Akarca, şu bilgileri paylaştı:

        "Hepatit C virüsü bugünkü tedavilerle tamamen vücuttan temizlenebilir. Aynı şekilde karaciğerdeki bozukluklar düzelir. Eğer hastalık geç teşhis edilirse, virüslerin karaciğerde yaptığı hasar karaciğerin mimari yapısını ve işlevlerini bozar ve siroza yol açabilir. Hepatit B ve Hepatit C'nin yol açtığı kronik enfeksiyon, tüm dünyada karaciğer sirozu ve karaciğer kanserinin yüzde 70-80'inin sebebini oluşturmaktadır ve ne yazık ki dünyada her yıl 1 milyondan fazla kişi viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri gibi komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Bunun için erken teşhis son derecede önemlidir. Hastaları erken teşhis edebilmek için ileri karaciğer hastalıklarının belirtileri ortaya çıkmadan hastaları tanıyabilmek gerekir. Bunun için de insanların hepatitler yönünden taranması gerekir. Bütün toplumu taramak Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilmemektedir. Ama risk gruplarını taramak şarttır."

        Akarca, Türkiye'de tüm sağlık kuruluşlarında hepatit testi yapıldığını ve tüm tedavilerin karşılandığına değinirken, "Yanlışlıkla bazen hepatit hastaları damgalanmakta ve tecrit edilmektedirler. Hepatit B veya C, solunum yolu, el sıkışma, sarılma, öpüşme, su ve besin kaynakları, ortak tuvalet kullanımı ile bulaşmaz. Kullandıkları bardak, tabak gibi eşyaların ayrı yıkanması, izole edilmesi, tuvaletlerinin ayrılması gerekmez. Anne, babalar çocuklarını öpüp, beraber oyun oynayabilir. Hepatitlilerle aynı iş yerinde çalışmanın bulaşma yönünden bir riski yoktur." diye konuştu.

        - "Yarım bırakılırsa ilaçlara karşı direnç de gelişebilir"

        Prof. Dr. Ulus Salih Akarca, Kovid-19 pandemisi sürecinde birçok kişinin hastaneye gitmekten ve hekim ziyaretlerinden kaçındığını dile getirerek, şunları söyledi:

        "Tanı almakta gecikmeler yaşanmış olabilir. Viral hepatitler uzun süre belirti vermeden ilerleyebiliyor. Bu da kişilerin hastalığının farkında olmadan etrafına bulaştırmasına yol açıyor. Hepatit B ve Hepatit C tanısı almış hastaların ise aksatmadan ilaç tedavilerine devam etmeleri, düzenli hekim kontrolüne gitmeleri ve hekimleriyle iletişim halinde olmaları tedavinin başarısı için çok önemli. Eğer kişiler, riskli gruptaysa, hepatitten şüpheleniyorlarsa veya hepatit tanısı almış ancak tedavilerini bir sebepten yarım bırakmışlar, hiç başlamamışlar ya da pandemi sürecinde kontrollerini aksatmışlarsa zaman kaybetmeden hekimleriyle iletişime geçmeleri çok önemli. Hepatit B hastası olup ilaç tedavisi alan hastaların tedavilerini aksatmamaları şarttır. Bu hastalık vücuttan atılamadığı için ilaçlara ara verildiğinde bazen ölümcül hepatit alevlenmeleri görülebilmektedir. Bunun için pandemi sürecinde de Hepatit B hastaları tedavilerini aksatmamalıdır."

        Hepatit C tedavisinin 8-12 hafta gibi çok kısa süren bir tedavi olduğunu ve başlandıysa mutlaka aksatılmadan tamamlanması gerektiğini vurgulayan Akarca, "Eğer yarım bırakılırsa virüs temizlenmediği gibi ilaçlara karşı direnç de gelişebilir. Tanı konulup da tedavi başlanamamış hastalar eğer ileri bir karaciğer hastalığına sahip değillerse birkaç ay beklemelerinin bir sakıncası olmaz, ama ileri karaciğer hastalığı olanların her halükarda tedavilerine başlayıp tamamlamaları tavsiye edilir. Hastalar ne durumda olduklarını kendileri anlayamayacakları için pandemi sürecinde de hekimleriyle irtibat halinde bulunmalı, başlanmış tedavilerini aksatmamalıdır. Kişilerin riskli bir temasları olduysa ya da sarılık gibi hepatitten şüphelendiren durumları ortaya çıktıysa pandemiden korkarak sağlık kuruluşlarından uzak durmamaları ve bir hekime veya sağlık kuruluşuna başvurmaları çok önemlidir." dedi.

        - "Erken dönemde teşhis edilip tedavi edilmesi önem taşıyor"

        Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, Hepatit B ve C'de erken teşhis ve tedavinin öneminin altını çizerek, tedavi edilmediğinde hem hastalar hem de kamu sağlığı sistemleri açısından ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkati çekti.

        Gelişmiş ülkelerde Hepatit C, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise Hepatit B ve C'ye bağlı karaciğer hastalıklarının hızla arttığına değinen Taşova, şunları kaydetti:

        "Hepatit B ve Hepatit C'nin yol açtığı kronik enfeksiyon, tüm dünyada karaciğer sirozu ve karaciğer kanserinin yüzde 70-80'inin sebebini oluşturmaktadır ve ne yazık ki dünyada her yıl 1 milyondan fazla kişi viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri gibi komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Siroz veya karaciğer kanseri gelişmiş hastalarda tedaviye rağmen istenen iyileşme tam olarak sağlanamayabilir ve bazı riskleri ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. Oysa tanı alan Hepatit B ile enfekte kişiler düzenli takip ve tedavi ile uzun ve sağlıklı bir ömür yaşayabilirler. Hepatit C ile enfekte kişilerde ise kısa süreli, etkili ve güvenli tedaviler ile virüsün vücuttan tamamen yok olması (kür) sağlanabilir. Tüm bu nedenlerle Hepatit B ve C'nin erken dönemde teşhis edilip hızla, kısa sürede ve yüksek yanıt oranına sahip tedavi seçenekleri ile tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır."

        - Risk grubunda olmayanların HBV ve HCV için test yaptırması önerisi

        Taşova, risk grubunda olmayanların hayatlarında bir kez HBV ve HCV için test yaptırmasını önerirken, korunma yöntemlerini şöyle sıraladı:

        "Hepatit B'den en etkili korunma yöntemi aşılamadır. Hepatit C'nin ise henüz bir aşısı yoktur. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Genel temizlik kurallarına uyulması, jilet, traş makinesi, diş fırçası, tırnak makası gibi kişisel malzemelerin ortak kullanılmaması, enjektör ve cerrahi malzemelerin steril veya tek kullanımlık olmasına dikkat edilmesi, cinsel ilişki sırasında kondom kullanılması, gebe kadınlara kan testi bakılarak, hepatit B virüsü taşıyan annelerin bebeklerine doğum sonrası Hepatit B Koruyucu Serumu (Hepatit B İmmünglobülin) ve Hepatit B aşısı uygulanması hepatit B ve C'den korunmak için alınabilecek önlemlerdir."

        Hepatit B aşısısının 1998 itibarıyla rutin çocukluk çağı aşı takvimine girmesiyle yeni HBV enfeksiyonu olgularında azalma gözlendiğine işaret eden Taşova, henüz aşılanmamış tüm çocuklar ve 19 yaşından küçük tüm ergenlerin aşılanmasını, Hepatit B virüsü enfeksiyonu riski taşıyan aşılanmamış erişkinlerin de Hepatit B aşısı olmalarını önerdi.

        Taşova, HBV ve HCV tedavi edilmediği veya tedavisi yarım bırakıldığı takdirde akut-kronik viral hepatit, siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine sebebiyet verebildiğini, daha ileri aşamalarda karaciğer naklinin gündeme gelebildiğini anlattı.

        Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Hepatit B ve Hepatit C hastalarının aksatmadan ilaç tedavilerine devam etmeleri, düzenli hekim kontrolüne gitmeleri ve hekimleriyle iletişim halinde olmaları çok önemli. Bu grup hastanın Kovid-19'dan korunması için maske, mesafe ve hijyen kurallarının yanı sıra düzenli tedavi alması çok önemlidir. Şayet hastalar riskli gruptaysa, hepatitten şüpheleniyorlarsa, tedavilerini bir sebepten yarım bırakmışlar veya hiç başlamamışlarsa ya da pandemi sürecinde kontrollerini aksatmışlarsa zaman kaybetmeden hekimleriyle iletişime geçmeleri çok önemlidir." diye konuştu.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ