Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin HT MASA haftanın magazin olaylarını değerlendirdi - Magazin haberleri
        1

        HT MASA ekibi bu hafta Cem Yılmaz ile Defne Samyeli'nin birbirlerinin çocuklarıyla tanışma merasimini, Cem Adrian'ın “Taşıyıcı anne arıyorum” çıkışını, Çağla Şıkel'in “Emre Altuğ'un aşk haberini sunmam” yorumunu, Eliz Sakuçoğlu'nun oyuncu Ekin Mert Daymaz ile yeni aşka yelken açmasını ve usta oyuncu Taner Barlas'ın rolüne hazırlık süreci kapsamında sokaklarda yatmasına Haluk Bilginer'in tepki göstermesini masaya yatırdı

        2

        Cem Yılmaz, hafta içi sosyal medya hesabından Defne Samyeli ile birlikte ilk kez fotoğraf paylaştı. Daha sonra oğlu Kemal'i, sevgilisiyle tanıştırdı. Önceki günde Defne Samyeli'nin kızı Deren Talu da Cem Yılmaz ile ilk kez bir araya geldi. Bir hafta içinde yaşanan bu gelişmelere bakarsak çiftin ilişkileri nasıl bir noktaya evriliyor sizce?

        3

        Esin Övet: Cem Yılmaz ile Defne Samyeli'nin aşkı uzun soluklu olur. Cem Yılmaz değişti fark ediyorsanız. En azından daha güler yüzlü olup eski günlerine geri döndü. Ben şahsen çok mutluyum bu durumdan. Defne sihirli bir değnek değdirdi Cem’e.

        İpek Durkal: İkili daha ilk günden bu yana normal bir ilişki yaşıyor. Bir ilişkide ne olması gerekirse onlar oluyor. Çok da mutlu görünüyorlar. Demek ki doğru insanı bulmakla ilgiliymiş her şey. Ve aşk için hiçbir zaman geç değilmiş. Umut oldular vallahi.

        4

        Kadir Kaymakçı: Cem Yılmaz, Defne Samyeli'ni oğlu Kemal'le tanıştırmasa 'ciddi düşünmüyor' mu olacaktı? Ciddi düşünmek ne demek; evlilik mi? Bir ilişkide 'ciddi' olmak için illa evliliği mi düşünmek gerekiyor? Cem mutlu, Defne mutlu; ciddi ciddi güzel bir aşk yaşıyorlar. İlişkilerinin illa bir yere evrilmesi gerekmiyor bence. İnsanları ciddiyete davet ediyorum; bir iki fotoğrafa bakıp 'ilişki ciddi, şuraya evrildi, buraya çevrildi' diye çıkarım yapmayı bıraksınlar.

        5

        Bülent İpek: Ciddi düşünmekten kasıt eğer evlilikse bu anlamda ben ikisinin de 'ciddi' düşünmediklerini düşünüyorum. Yani evlenecekleriyle ilgili bir duyumum veya tahminim yok. Cem Yılmaz ilişkilerinde hep ciddiydi. Yalnız bu kez daha mutlu ve daha pozitif olduğunu görüyorum. Sahne şovlarına başlayacak enenerjiyi de bu sayede bulduğuna inanıyorum. Hata yapmazsa ve pozitif enerjisini kaybetmezse 2019 iş ve aşk anlamında Cem Yılmaz'ın yılı olabilir.

        6

        Cem Adrian, kucağında bebekle bir fotoğraf paylaşarak "Taşıyıcı anne arıyorum" dedi. Kimileri sanatçıya, “Umarım bulabilirsin” derken kimilerinin de eleştirel yorumları Adrian'ı kızdırdı. Didem Soydan ise fotoğrafın altına "Cem bey merhaba" yazdı. Cem Adrian'ın bu açıklamasını nasıl yorumlarsınız?

        7

        E.Ö.: Sosyal medyada nefret kusuluyor maalesef. Kimileri tatlı paylaşımları bile kötüye yorumlayabiliyor. Onun dışında Didem Soydan’ın yorumunu “Yani bu benim de başıma geliyor. Hoş geldin ekibe, boş ver takma kafana” olarak değerlendirebilirim. Ya da “Evet çocuğunu ben yapabilirim” de olabilir tabii…

        İ.D.: Sosyal medyası olan herkes kendini ‘herbokalog’ ilan etmiş. Ya adama döner sorarlar ‘Sana ne’ diye. Cem Adrian sesine ve şarkılarına ve hayran olduğum bir isim. Ötesinde ister taşıyıcı anne bulsun, ister evlatlık alsın, ister kendi çocuğunu kendisi yapsın, bana ne! Beğenir ya da beğenmez, geçersin fotoğrafı. Didem Soydan da bu ‘herbokalog’ları bildiği için, vermiş selamını, geçmiş dalgasını.

        8

        K.K.: İnsanların bu denli nefret ve cehalet dolu, her şeye ellerinde tuzlukla koşup saçma sapan yorumlar yapmasına anlam veremiyorum. Yahu sizene taşıyıcı anne de arar, çocuk da yapar, evlenir ya da bekar kalır kime ne! Sosyal medya bir cehennem ve hepimiz o cehennemde birbirimize kötülük yapan canavarlara dönüşüyoruz! Yazık, çok yazık...

        B.İ.: İnsanların eğlenmesinde sıkıntı yok, tamam iyice asık suratlı toplum olduk da Cem Adrian'ın taşıyıcı annelik üzerinden geliştirdiği eğlence anlayışına katılmıyorum. Çocuk üzerinden eğlence konusu üretmek ne alaka yani. Çocuk sahibi olmak sorumluluktur, büyüklerin keyif objesi haline gelmemeli. Didem Soydan'ın niyetini ise hiç anlamış değişim.

        9

        Eliz Sakuçoğlu, aradığı mutluluğu oyuncu Ekin Mert Daymaz da buldu. Kendisinden 6 yaş küçük sevgilisiyle yeni bir ilişkiye başlayan ünlü stil danışmanı bu kez gülebilecek mi sizce? Öte yandan Ekin Mert Daymaz'ın kimi hayranlarının bu ilişkiye tepki gösterdiği öğrenildi...

        10

        E.Ö.: Hayırlısı olsun. Hayranların tepkileri bitmez. Hayranların tepkilerine göre ilişkiyi yaşamaya kalkılırsa geçmişler olsun.

        İ.D.: Eliz’in hangi ilişkisi kısa sürdü? Mutluluklar diler, kimsenin üzerine vazife olmayan işlere burnunu sokmamasını dilerim.

        11

        K.K.: Al işte bir gereksiz yorum daha! Yahu siz hayransınız size ne sevdiğiniz oyuncunun kiminle aşk yaşadığından! Ekin Mert Daymaz kim ayrıca? Eliz Sakuçoğlu'ndan daha güzel birini mi bulacak aşk yaşayacak da tepki gösteriyorsunuz. İlişkinin soluğunun ne kadar olacağını da Allah bilir...

        B.İ.: Ekiz Sakuçoğlu Murat Boz ile adını duyurdu. En son Hacı Sabancı ile beraberdi. Şimdi de oyuncu Ekin Mert Daymaz. Daymaz gelecek vaat eden televizyon starlarından biri. Beraber olduğu erkekleri parlatırken kendi kariyerine katkı sunamamış olması üzücü. Geçen zamana yazık. İnsanlar sevgiliye değil kendine yatırım yapmalı. Aradığı aşkı hep bulmuştu Eliz Sakuçoğlu. Bir süre sonra bitiyor. Ünlüler aşkı ararken kariyeri kaybetmemeli.

        12

        Emre Altuğ'dan boşandıktan sonra kendisini iki oğluna ve işine adayan sunucu ve manken Çağla Şikel'den şaşırtan bir açıklama geldi. Magazin programı sunan Şıkel, 'Emre Altuğ'un aşk haberini sunar mısın?' sorusuna 'Hayır' cevabını verdi. Çağla'nın bu yanıtını nasıl okumalıyız?

        13

        E.Ö.: Çocuklarının babasını aşkını neden sunsun ki? Çok haklı.

        İ.D.: Çağla Şıkel, aklı başında bir cevap vermiş.

        14

        K.K.: Çağla'nın bu cevabını Emre'nin aşk haberini sunmak istemiyor diye okumalıyız! Böyle gayet güzel okunuyor; cevapta ofsayt bir durum yok oyna devam.

        B.İ.: Bunu anlarım ama eski kocasının aşk haberini sunmayı kabul edeni de anlarım. Tartışılacak şey değil kişisel tercih. Bu açıklamadan Çağla'nın Emre Altuğ'u kıskandığı, içinde aşk kırıntıları kaldığı hatta yeniden bir araya gelme umudu taşıdığı anlamı hiç çıkmaz.

        15

        Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın haberine göre Taner Barlas, 'Bücür' adlı sinema filminde sokak köpeklerine arkadaşlık eden evsiz bir adamı canlandıracak. Usta oyuncu rolüne parklarda yatarak hazırlanıyormuş. Haluk Bilginer bu habere, "Oynadığınız şeyi yaşamak zorunda değilsiniz" yorumunda bulunarak polemik yarattı. Bu mevzuyu nasıl değerlendirirsiniz? Oyuncu, rolü için hazırlık sürecinden geçmeli mi?

        16

        E.Ö.: Tam bir dünya starı gibi hazırlanıyor demek. Dünya starları da rolüne hep bu tarz hazırlanır.

        İ.D.: Haluk Bilginer’e katılıyorum. Rolüne hazırlan tabii ki ama sokaklarda yatarak değil, gözlemleyerek. Taner Barlas’ın üzerinden filmin PR’ı yapılıyor. Ne acayip yani, bir fahişeyi canlandıracak olan genelevde mi çalışıyor?

        17

        K.K.: 'Kızgın Boğa'daki rolü için onlarca kilo alıp veren Robert de Niro, "Canlandırdığım karakteri 'oynamayı' sevmiyorum. Sinema bir illüzyon ve ilk kuralı 'oynamak'. Ama benim için öyle değil! Ben çok meraklıyım. Oynadığım karakterin zayıf ya da şişman her halini bilmek istiyorum..." diyor. Taner Barlas'ın yaptığı da Haluk Bilginer'in söylediği de yanlış değil. Bir tercih... Dünyada yıllardır süren bir polemik! Şu haklı bu haksız demek doğru değil sanırım.

        18

        B.İ.: Farklı farklı oyunculuk metodları var. Taner Barlas'ınki karaktere yerinde hazırlanmayı, o karakteri bu şekilde içselleştirmeyi, hatta o karakter olmayı gerektiren 'metod oyunculuğu' yöntemi. Bu yönteme alaycı yaklaşan ilk kişi Haluk Bilginer değil. Dünyada da tartışılıyor zaman zaman alay konusu oluyor. Ama Stanislavski yöntemi de denen bu yöntemi azımsanmayacak bir oyuncu grubu kullandı. Bunların arasında Oscarlı Al Pacino ile Robert de Niro da var. Tabii bu yöntemde çekim bitince hemen rolden çıkamama tehlikesi var. Bence bizdeki oyunculara uygun bir yöntem değil. Bizim bazı oyuncular bu handikapı yaşadı, gördük. İsim vermeye gerek yok, mafya babası gibi gezen mafya babası rolü oynamış oyuncular var mesela.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ