İbrahim Yıldız: VAR neden adaletsiz?

Rusya’da yapılan son Dünya Kupası’nda tanıştık VAR (video yardımcı hakem) kavramıyla…

İçinde bulunduğumuz sezon VAR uygulaması Süper Lig’de de yaşama geçti…

Bu uygulamanın futbolun özüne zarar getireceğini söyleyenler olduğu gibi, faydalı olacağını öne sürenler farklı görüşleri ile ayrıştı…

Öncelikle, sürekli VAR’a gitmek oyunun çok sık durmasına neden oluyor. Bu da oyuncuların soğumasını ve tempoyu düşürüyor…

Karşılaşmanın her tartışmalı pozisyonu neredeyse VAR kararıyla netlik kazanıyor. Oysa, VAR’ın en temel görevi; kartlarda haksızlığı gidermek, penaltı pozisyonlarında hatayı gidermek, ofsayt durumunda hakemlere yardımcı olmak diye belirtilmişti…

Taraftar, hakemlere inanmadığı için tartışmalı kararlar da VAR’a gidilmesini istiyor doğal olarak…

Buraya kadar her şey normal gibi gözüküyor…

HAKEMLER YA FORMSUZ YA DA KÖTÜ NİYETLİ

Ancak, yaşadıklarımızı göz önüne aldığımızda işlerin bu kadar net, basit ve adaletli biçimde sürmediğini görüyoruz…

Birçok hakem, eleştiriden kurtulmak için VAR uygulamasına sadık kalırken, bazıları verdiği kararda ısrar ediyor…

Futbolcuların, teknik adamların ve yöneticilerin VAR şikayetleri son haftalarda yoğun biçimde artış göstermeye başladı.

Bunun temel nedeni, çok net faul ve kırmızı kart gerektiren pozisyonlar ile penaltı kararları…

Yusuf Namoğlu başkanlığında ki Merkez Hakem Komitesi, eleştirilerin artması sonucu istifa edince yeni kurul göreve başladı.

Sabri Çelik ve arkadaşlarının işbaşı yapmasıyla birlikte beklenilen “adaletli kararlar” ne yazık ki gerçekleşmedi. Üstelik, hatalar daha da arttı…

SİSTEMİN İYİ İŞLEMESİ İNSAN FAKTÖRÜNE BAĞLI

Sorunun, VAR hakemlerinde olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Sistemi çalıştıran “insan faktörü” olunca istenilen düzelme yine gerçekleşmedi.

Neden, VAR sistemi doğru dürüst çalışmıyor? Sorusu; hakemlerin, VAR’ın başında ki hakemlerin cesaretsizliği mi? Yoksa, başka niyetleri olduğu mu? Yanıtında yatıyor…

İşin özü, hakemlerin tümünü suçlamak haksızlık olur diye düşünmek doğru olur. Ancak, sonuca direk etki yapanları da görüyoruz. Yeni MHK, eleştirileri mutlak dikkate alacaktır…

Futbolumuzun marka değerini zedeleyecek “adaletsiz VAR” kararlarından vazgeçilmek tek koşuldur…

Adalet sağlanamazsa ne futbol bir oyun olur, ne de kazanılan başarılar bir anlam ifade eder…

Bir kez daha ortaya çıkan sorun, insan kaynağının önemidir. Hakeminden, futbolcusuna, teknik adamdan, yöneticisine dek “iyi ve doğru insan” olamazsak iç tartışmalarla günü kurtarmaktan öteye gidemeyiz…

YABANCI KURALI ZARAR VERİYOR

Futbolun bitmeyen tartışmalarından birisi yabancı oyuncu sayısı. Bugün birçok takım sahaya 11 yabancı oyuncu ile çıkıyor. En son örneği Galatasaray. Benfica maçında bunu gördük…

Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevinden alınan Lucescu, konuyla ilgili sürekli yakınmıştı. Bence haklı bir şikayetti.

Futbolumuzun kalkınmasını istiyorsak, kendi gençlerimizin takımlarında daha fazla yer alması kaçınılmaz. Milli Takımın başarılı olmasında bunun büyük önemi olduğu tartışılmaz…

Baktığımız da iyi yetişen yetenekli genç oyuncularımız olduğu bir gerçek. Yurt dışına transfer olanlar var…

Ekonomik zorluklar nedeniyle kulüplerin altyapı oyuncularına yönelmesi büyük bir dönüşümün önünü açtı zorunlu olarak.

Parasızlık sorununu avantaja çevirdik bir anlamda…

Futbol Federasyonu borcu olmayan, kendi imkanları ile çarkı çeviren kulüpleri desteklemek zorunda. Hatta, genç oyunculara şans verenleri de ayrıca ödüllendirmeli…

Bu tür girişimler olursa, futbolumuzun geleceğini kurtarabiliriz…