Jenny Hval’i 16 Kasım’da Babylon'da

Folk, caz, spoken word ve elektronik müzik türlerini derinlikli vokaliyle harmanladığı sound’uyla birlikte etkileyici ve provokatif söz yazımıyla ortaya çıkan alışılagelmişin dışında müzikal üretimler yapan Jenny Hval, 16 Kasım’da Babylon sahnesinde İstanbullu müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Kendi ismiyle solo çalışmalarına 2011’deki çıkış albümü “Viscera” ile başlayan Jenny Hval, iki sene sonra yayımladığı “Innocence Is Kinky” albümüyle dikkatleri iyice üzerine çekti. Atmosferik ve rüyalı seslerden, noise ve indie rock’ı birleştirdiği tarzlara evrilen müzisyen, 2015’te Sacred Bones etiketi taşıyan “Apocalypse, Girl” albümünde 60’ların Norveçli caz vokallerinden etkilendi. Takip eden albümlerini ağırlıklı caz etkisinde ortaya çıkaran Jenny Hval, enstrümantal ve elektronik ögeleri de müziğine ekledi. 2016 senesinde yayımladığı albümü “Blood Bitch”; 70’lerin korku ve gerilim filmleri, Hval’in geçmiş tur deneyimleri ve evi Norveç’in gotik ve metal sahnelerinden ilhamla ortaya çıktı. Dinleyicilerin ve eleştirmenlerin beğenisini toplayan “Blood Bitch”i takiben 2019’da “The Practice of Love” albümünü paylaştı. Birçok sanatçıyla iş birliği yapan ve farklı projeleri olan müzisyenin, Håvard Volden ile deneysel müzik projesi olan Lost Girls; çıkış albümü “Menneskekollektivet”i 2021’de yayımladı. 4AD etiketiyle 2022’de çıkan son albümü “Classic Objects”, Jenny Hval’in pop anlayışını yansıtıyor. Pandeminin getirdiği izolasyon, sanatçının kendisine odaklanarak “yalnızca ben” konseptiyle yazdığı, hayata dair yalın hikayelerini anlatıyor. Albüm resmedildiğinde; Hval’in geçmişinden gelen ve özlemini duyduğu mekanların yanı sıra rüyaların, halüsinasyonların, ölümün ve sanatın onu götürebileceği gelecekteki hayali mekanları da içinde barındıran bir harita ortaya çıkıyor.