Josep Borrell'den "operasyonel angajman" açıklaması
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, cuma günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nin katı koşullara tabi olarak Taliban ile ilişki kuracağını ancak bunun Afganistan'da ilan edilen hükûmetin ''tanınması anlamına gelmediğini'' söyledi.
Bir basın demecinde konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Afgan nüfusunu desteklemek için Afganistan'daki yeni hükûmetle ilişki kurmamız gerekecek. Bu tanıma anlamına gelmiyor bu operasyonel bir angajman" açıklamasında bulundu.
Açıklamalarında Borrell, Afganistan’daki terör tehdidine dikkat çekerek insan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve medyaya saygı duyulması gibi temel faktörlerin, ‘‘operasyonel angajman’’da belirleyici olacağını bildirdi.
Afganistan'ın "Diğer ülkelere terör ihracatı için bir üs" olarak hizmet etmemesi parantezi açıldı.
Borrell, sözlerine Afganistan'da kapsayıcı temsili bir geçiş hükûmetinin kurulması, insani yardıma erişime izin verilmesi ve risk altında bulunan yabancı uyruklu insanların, veya Afganların ülkeyi terk etmesine izin verilmesi gerektiğini söyledi.
İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI RAAB'DAN AÇIKLAMA
İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab da cuma günü yaptığı açıklamada, Britanya’nın Taliban'ı, Kabil'deki ''yeni hükûmet'' olarak tanımayacağını, ancak Afganistan'daki ''yeni gerçeklerle angajman'' söylemini yineledi.
Afganistan'ın ''sosyal ve ekonomik dokusunun kırılmasını istemediğini'' söyleyen Raab, Pakistan ziyareti sırasında konuştu. 15 Ağustos'ta başkenti ele geçiren Taliban ile iş birliği olmadan insanları tahliye etmenin mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.
YENİ GERÇEKLİK SÖYLEMİ
Dominic Raab, ‘‘Aldığımız yaklaşım Taliban'ı bir hükûmet olarak tanımamamızdır’’ ifadelerini kullanırken İngiltere'nin normalde hükûmetler yerine devletleri tanıdığını da sözlerine ekledi.
"Etkileşim kurabilmenin ve doğrudan bir iletişim hattına sahip olmanın önemini görüyoruz.'' açıklamasında bulunan Raab'ın yorumları, Reuters tarafından, İngiltere ve ABD gibi ülkelerin, Batı destekli hükûmetinin çöküşün ardından geliştirdiği ortak söylem olarak yorumlandı.
KOMŞULARA 30 MİLYON STERLİNLİK YARDIM PAKETİ
Reuters, örgütün Afganistan'ı ele geçirmesinden sonra, ülkede baş gösteren insani krizin ve ekonomik çöküşün yüz binlerce insanın ülkeden ayrılmasına neden olacağını vurguladı. Küresel anlamda genel bir tabir olarak kullanılan ''göçmen hareketliliği'' döneminden korkulduğuna dikkat çekti.
Reuters aynı zamanda ''İngiltere'nin Afganistan'ın komşuları için herhangi bir büyük göçün yükünü taşıması gerekebilecek 30 milyon sterlinlik bir insani yardım paketinin ilk dilimini'' duyurduğunu yazdı.
Raab, Afganistan'a yönelik yardım bütçesinin 286 milyon liraya çıkarıldığını, ancak gelecekteki ödemelerin yardım grupları aracılığıyla yapılacağını söyledi.
