Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun 5 kişiyle birlikte bindiği helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybettiği olayla ilgili bugün de devam edildi. Duruşmada SEGBİS ile ifade veren dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye 'Yazıcıoğlu yaşıyor, ayağı kırık' bilgi notunu gönderdiği iddialarının asılsız olduğunu öne sürerek, "Baştan beri ben Kayseri Valisi'ne herhangi bir bilgi vermediğimi söylemiştim. Ayrıca Kayseri Valisi'nin açıklaması da benim bilgi kaynaklarımdan biridir" dedi.

        Kahramanmaraş 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 17'nci duruşmasına Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve çocukları, Yazıcıoğlu ile birlikte hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatlar katıldı. FETÖ/PDY davasından Ankara Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Dursun Özmen, duruşmaya SEGBİS ile katıldı.

        ÖZMEN: KAYSERİ VALİSİNE BİLGİ VERMEDİM

        Duruşmada aile avukatlarından Kemal Yavuz, dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'ye gönderdiği iddia edilen ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatta olduğu bilgi notunun kaynağını sorması üzerine görevi kötüye kullanmak suçundan yargılan Dursun Özmen, "Baştan beri ben Kayseri Valisi'ne herhangi bir bilgi vermediğimi söylemiştim. Ayrıca Kayseri Valisi'nin açıklaması da benim bilgi kaynaklarımdan biridir. Zaten basına yansıyan bilgilerin bir kısmının da kaynağı da Kayseri Valisi'nin açıklamalarıdır" diye konuştu.

        Özmen'in bu sözleri üzerine Kemal Yavuz, "İlk bilgi notu 17.07'de yayımlanıyor. İkinci bilgi notu saat 17.41', üçüncü bilgi notu ise ertesi gün yayımlanıyor. 2'nci ve 3'üncü bilgi notları arasında neden bu kadar zaman aralığı var. Kayseri Valisi saat 16.00 civarı açıklama yapıyor sanık ise 17.41'de bilgi notunu yayınlıyor." dedi.

        Bilgi notundan 40 dakika kadar sonra İçişleri Bakanı'nın kendisinin bilgi içeriğinin aksine henüz olay yerine ulaşılamadığına dair bir açıklama yaptığını belirten Dursun Özmen, "Biz bunun üzerine resmi olay yeri bildirim formu hazırladık. Bu bildirim formunda henüz olay yerine ulaşılamadığı tespitine de yer vermiştik. Bu bilgi formu çevre illere aynı bilgi notunda olduğu gibi gönderilmiştir." diye konuştu.

        'DÖNEMİN GÖREVLİLERİ TERFİ ALIRKEN SADECE BANA DAVA AÇILDI'

        Avukat Selami Ekici ise kendisinin daha önceki durulmalarda 'Günah keçisi seçildim' şeklinde bir ifadesi olduğunu hatırlattı. Özmen'e bu ifadesinin arkasında durup durmadığını, eğer o dönemki ifadesinin arkasındaysa kendisini kimlerin günah keçisi ilan ettiğini soran Ekici, etkin pişmanlık yasasından faydalanıp isteyip istemediğini sorması üzerine Özmen, üstlerinin talimatlarıyla hareket etiğini belirterek şöyle konuştu:

        "Bu olayda günah keçisi seçildim. Diğer dönemin görevlileri rütbe alırken, terfi ederken, kimisi genel müdür, kimisi Danıştay üyesi, kimisi müsteşar olurken sadece bana dava açıldı ve ben mağdur edildim. Örneğin Kayseri Valisi Danıştay'a üye olmuştur. İhmal varsa asıl sorumlu onlardır. Ben bildiğim bütün doğruları anlattım. Benim herhangi bir suçum yoktur. Dolayısıyla etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiyorum."

        'YER TESPİTİ İÇİN BİLGİ NOTUNU DAİRE BAŞKANLIĞI'NA GÖNDERDİM'

        Avukat Ekici, dönemin Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve İstihbarat Şube Müdürü Ali Orhan Dinç'in bilgi notunu ısrarla Özmen'den aldıklarını söylediğini belirtti. Ekici ayrıca, yer tespiti için herhangi bir çalışma yapıp yapmadığını sordu. Özmen, kendisini şöyle savundu:

        "Ben herhangi bir bilgi vermedim. Kayseri Valisi, Kayseri Jandarma Komutanı'ndan bilgi aldığını söylüyor daha sonra bunu değiştirerek şifaen bilgi aldığını söylüyor. Şifaen bilgi ancak telefon yoluyla olur benim onlarla herhangi bir telefon konuşmam yoktur. Ayrıca bilgi notuna dayandırdıklarını söylüyorlar halbuki bilgi notu onlara geç ulaşmıştır. Bir notu bilgi notunu yer tespiti için İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderdim. Bilgi notunun içeriğinde yer tespiti için telefon numaraları vardı. Bunun üzerine haritalar gönderildi ben de bu haritaları ilgili birimlere faks çekmiştim. Yer tespiti çalışmasını il yapmaz, TİB Başkanlığı ile daire başkanlığı da yapabilir. İl de bu imkan yoktur."

        YAVUZ: ÖZMEN, ZİNCİR'İN EN ZAYIF HALKASI

        Avukat Kemal Yavuz, bilgi notunun sonradan sahte olarak üretildiğini iddia ettiklerini ve bu iddianın bugünkü duruşmada vücut bulduğunu belirterek şöyle konuştu:

        "Sanık da asıl failinin kendisinin değil de Kayseri Valisi, emniyet müdürü, jandarma komutanının sorumlu olduğunu beyan etmiştir ve haber kaynaklarının da jandarma olduğunu beyan etmiştir. Kendisine sahte bilgi notunun gönderilmesi talimatının da kendisiyle irtibat kuranların HTS analizinde anlaşıldığı üzere Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan geldiği görülmüştür. Kendisinin daha önce Ramazan Akyürek'in özel kalem müdürü olduğu da göz önüne alınarak şikayet ettiği bu kişiler arasına Ramazan Akyürek'i de katması gerekiyor. Biz kendisinin bu zincirin en zayıf halkası olduğunu, asil failin bu yetkili kişiler olduğunu söylemiştik. Gelinen aşamada adı geçen kişiler Ramazan Akyürek, Mehmet Gül, Mevlüt Bilici, Ali Orhan Dinç, Orhan Özdemir, Niyazi Tanılır ve Nejdet Çelikbilek'in de sanığın beyanları dikkate alınarak suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz."

        ÖZMEN: BİLİCİ, DİNÇ VE ÖZDEMİR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUM

        Dursun Özmen, duruşma sonunda ölenlerin ailesinden özür dilediğini belirterek, "Ancak ben bu zincire ait değilim, yapıyla ilgim yoktur. Arama kurtarma faaliyetlerinde bulunanlar bellidir. Eğer bir ihmal ya da kusur varsa onların yargılanması gerekir. Mehmet Gül ve Ramazan Akyürek'in bana herhangi bir baskısı ya da yönlendirmesi olmadı. Onlarla ilgili talebim yoktur ancak Kayseri Valisi ve Ali Orhan Dinç, Orhan Özdemir  ile ilgili suç duyurusunda bulunuyorum. Bu kişiler kendi suçlarını örtbas etmek için beni kullanıyorlar" dedi.

        GÜLEFER YAZICIOĞLU: HUKUKUN, BİR AN ÖNCE BİZE ADALETİMİZİ TESLİM ETMESİ LAZIM

        Duruşma sonunda hakim, davayı 19 Eylül'e erteledi. Adliye çıkışında konuşan Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, 10 yıldır adliyeye gidip geldiklerini ancak bir arpa boyu yol kat edemediklerini söyledi. Olayla ilgili dosyaların birleştirilip ana doyanın açılmasını beklediklerini ifade eden Yazıcıoğlu, "Ailelerimizle birlikte sürekli git gel, başka bir şey yok, bir netice elde edebilmiş değiliz. İnşallah Allah'tan temennim bir an önce ana dosyamız açılır ve suçlular da layıkıyla cezalandırılır. Bakıp göreceğiz. Ben peşinen şöyle böyle bir değerlendirme yapmam sonuca bakarım, sonuca endeksli konuşurum. Sonuçta ne göreceğiz hep birlikte. Mahkememiz eylüle ertelendi. İnşallah o zamana kadar da ana dosya açılır, biz de tek bir dosya üzerinden devam ederiz takibe. Dosyaların birleştirilmesini istiyoruz. Şu anda kolu, kanadı her tarafı kırılmış. Daha önce de demiştim deve duruyor kulağını bize gösteriyorlar, oyalıyorlar. İnşallah komple dosya açılır da hep birlikte ne olacağını görürüz. Çünkü bunun adını bizde koyamıyoruz hukuk koyması lazım. Hukukun bir an önce bize adaletimizi teslim etmesi lazım" diye konuştu.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Kahramanmaraş haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Kahramanmaraş Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler