İki kız kardeş, baba mirası tarihi kolonyacıda tarihi kokuları yaşatıyorlar "Ben ölürüm ama kokum kalır" diyen babalarının 72 yıllık formülleri ile şehrin kokuları üretiyorlar Vatandaşlar tarihi kolonyacı önünde kuyruk oluşturuyor

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 1947 yılında babalarının mendil satarak açtığı kolonyacı dükkanını devralan Emine Olguntürk ve Letafet Sertçetin kardeşler, “Ben ölürüm ama kokum kalır” diyen babalarının özel formülü olan onlarca çeşit tarihi kokuyu gelecek nesillerle buluşturuyor.

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yaşayan Hikmet Kırlı, sokakta el arabası ile mendil ve çorap satarak kazandığı paraları biriktirerek açtığı kolonyacı dükkanını kızları geleceğe taşıyor. İzmit’te açtığı bir tuhafiyecide çeşitli ürünler satan Kırlı, vatandaşlardan kolonyalara gelen yoğun ilgi ve koku merakı sebebi ile tuhafiyecisini kolonyacıya dönüştürdü. Eşinin desteği ile yaptığı özel formülle ürettiği kolonyaları satmaya başlayan Kırlı, kısa süre sonra tüm kentte tanınmaya başladı. Onlarca çeşit kolonya üreten Kırlı, tüm kentte ‘Kolonyacı Hikmet’ olarak tanınır oldu. 1947 senesinden 2010 yılına kadar kolonyacısında, kilometrelerce uzaklıktan gelen vatandaşları çeşitli kokuları ile buluşturdu. 2010 yılında 93 yaşındayken vefat eden ve öldüğü güne kadar bir an olsun dükkanından ayrılmayan ‘Kolonyacı Hikmet’in kızları, babalarının dükkanını işletmeye başladı.

“Ben ölürüm ama kokum kalır”

Babalarının ölümünden sonra dükkanı devralan Emine Olguntürk ve Letafet Sertçetin kardeşler, ‘Hikmet Kolonyaları’nı tüm şehirle buluşturmaya devam ediyor. “Ben ölürüm ama kokum kalır” diyen babalarının hazırladığı formülleri geliştiren ve parfüm de üretmeye başlayan 2 kız kardeş, yüzden fazla kokulu kolonya üretiyor. Vatandaşların bayramlarda yoğun ilgi gösterdiği kolonyacıdan yayılan nostaljik koku da caddeden geçenleri adeta kendisine çekiyor. Tarihi kolonyacıda bayram zamanlarında ise uzun kuyruklar oluşuyor. Baba mirası kolonyaları yaşatmayı hedeflediğini söyleyen Emine Olguntürk ve Letafet Sertçetin kardeşler, tarihi kolonyacı dükkanını emekli olduktan sonra 3. nesle devretmek istediklerini ifade ettiler. ‘Hikmet Kolonyaları’nın kokusu 2 kız kardeşin emekli olmaları sonrasında Olgüntürk’ün oğlu Nejat Olgüntürk ve Sertçetin’in kızı Merve Sertçetin tarafından yaşatılmaya devam edilecek.

"El arabası ile sokaklarda mendil, çorap satarak işe başlamış"

Babasının açtığı kolonyacıda annesi ile birlikte çeşitli kokular ürettiğini ve tüm kentin ‘Kolonyacı Hikmet’ kavramı ile ödeştiğini kaydeden Emine Olguntürk, “Dükkanımız 1947 yılından beri aynı yerinde. Biz bu dükkanda parfüm üreten 2. kuşağız. Dükkanın sahibi babamız Hikmet Kırlı. O yıllarda el arabası ile bu sokaklarda mendil, çorap satarak işe başlamış. Daha sonra bulunduğumuz bu dükkanı kiralamış. O zaman tabii dükkanın küçük bir kısmındaymış. Daha sonra yan tarafındaki dükkanla birleştirerek büyütmüş. O dükkanın küçük kısmında yaptığı tuhafiye işini, kolonya satışlarının daha iyi olması ve kokuları sevmesi sebebi ile bırakmış ve sadece kolonya ile uğraşmaya başlamış. O zamanlar eski pompalı şişelerle hizmet veriyormuş. Bir anda o güzel kokular ilgi çekmeye başlayınca bir musluk sistemi oluşturmuş. Bizim dükkanımızda kolonyalar musluktan akar” dedi.

“Babamın bir kolonya kültürü oluşturduğunu düşünüyorum”

Babalarının oluşturduğu parfüm kültürünü yaşatmayı hedeflediklerini söyleyen Letafet Sertçetin, vatandaşların nostaljik kokuları alabilmesi için şişesini getirene indirimli kolonya sattıklarını kaydederek, “Babamın bir kolonya kültürü oluşturduğunu düşünüyorum. Eskiden parfüm olmadığı için onun yerine kolonyaları üretmeye başlamış. O dönemde çok güzel kokular yapmış. O kadar güzel ve kalıcı kokularmış ki parfüm yerine geçmiş. Şimdi aynı şekilde hizmet veriyoruz. Açık parfümlerimiz, kolonyalarımız ve gül sularımız var. Kolonya olarak yüz çeşidimiz var. Yani Kandıra’dan Gebze’ye kadar tüm ilçelerde müşterilerimiz var. Bayramlarda çok uzun kuyruk olurmuş. Şimdi o kadar olmazsa da geniş bir kitleye hitap ediyoruz” diye konuştu.

“Hep burada kalsın bu kolonyacı”

Çocukluğundan beri geldikleri kolonyacının farklı kokularının kendilerini cezbettiğini dile getiren Elif Güven isimli müşteri ise, “Ben kendimi bildim bileli hep buraya geliyoruz. Çok ilgili bir personel karşısında çok memnun kalıyoruz. Çocukluğumuzda buraya geldiğimiz zaman o güzel koku çok etkiliyordu. Annelerimiz burada kolonya alırken, küçük şişelerde de kolonyalar bize verilirdi. Dünyanın en büyük hediyesi verilmiş gibi olurdu. Artık şimdi parfümle de baya bir revaçta burası. Sokakta yürüdüğüm zaman bile herkes durdurup soruyorlar parfümün markasını. Buraya gelen tüm arkadaşlarımız memnun kalıyor. Çok nostaljik bir dükkan burası. Hep burada kalsın bu kolonyacı. Sevgili Emine ve Letafet hanımın sıcak karşılamalarıyla bütünleştiği zaman o eski koku, çok memnun oluyoruz biz müşteri olarak” şeklinde konuştu.