Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Konya'da 14 yıl sonra aile içi cinayet çözüldü

        Konya'da , 2003 yılında işlenen ve polisin gazete kupüründen 14 yıl sonra aydınlattığı Ümmü Ş. cinayetiyle ilgili tutuklanan Ş.'nin ablası ve iki yeğeninin yargılanmasına devam edildi. Savcılığın mütalaasında, öldürülen Ş.'nin 'fuhuş yaptığı' düşüncesi nedeniyle sanıkların olayı 'haksız tahrik' altında işlediği belirtildi. Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkındaki istemini, 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis' cezasından, haksız tahrik indirimiyle 18- 24 yıl hapis cezasına çevirdi.

        DHA'nın haberine göre, Çumra ilçesinde 3 yaşından itibaren babaannesiyle dedesinin yanından büyüyen Açık Öğretim Lisesi öğrencisi Aleyna G., 14 yıldır kayıp olarak bildiği annesini, elindeki eski fotoğrafla aramaya başladı. Bir süre sonra Gökçe'yi telefonla arayan akrabası, ''Anneni öldürüp, köprü altına attılar. Sonra kimsesizler mezarlığına gömdüler'' dedi.

        Bunun üzerine Gökçe, geçen ocak ayında Çumra Adliyesi'ne giderek, savcılığa ihbarda bulundu. Suç duyurusunun ardından Konya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nce özel ekip kuruldu. Polis, araştırması sonucu ulaştığı Ümmü Ş.'nin ailesi ve yakınlarıyla görüştü; ancak aile üyelerinin bazılarının çelişkili ifadeler vermesinden ve kayıp başvurusunda bulunmamalarından şüphelendi.

        Araştırmasını derinleştiren özel ekip, 2003 yılına ait gazetelerin arşivlerini tek tek inceledi. Bir gazetenin 22 Haziran 2003 tarihli sayısında 'Esrarengiz cinayet' başlıklı haberin fotoğrafındaki öldürülmüş olarak bulunan kadın ile ihbarla savcılığa 'Ümmü Ş.y'e ait' diye verilen bir fotoğrafın aynı olduğu belirlendi.

        KEMERLE BOĞUP, DERE YATAĞINA ATMIŞLAR

        Geçen Şubat ayında, Ümmü Ş.'nin aile üyelerini çapraz sorguya alan polis, aile içi cinayeti ortaya çıkardı. Şüphelilerin ifadelerinden Ş.'in 2003 yılında cezaevinde yatan eşi Hasan Ş.'yi, başka bir erkekle aldattığı iddiasıyla şimdi hayatta olmayan annesi Ayşe Ş. ve ağabeyi Veli Ş. ile ablası Raziye Ş. tarafından Çumra Devlet Hastanesi'ne zorla götürülerek, cinsel ilişki yaşayıp, yaşamadığını öğrenmek için muayene ettirilmek istendiği belirlendi. Doktorun, bunun yasal olmadığını belirtip, muayene yapmaması üzerine ailenin eve döndüklerinde Ümmi Şimşek´i öldüresiye dövdüğü saptandı. Ş.'nin dövüldükten sonra yarı baygın halde ağabeyi, ablası, yeğenleri Talat (34) ve İlhami (38) tarafından otomobile konularak, Konya- Isparta yolunun 28'inci kilometresine getirildiği, burada otomobili kullanan Veli Ş.'nin belinden çıkardığı kemerini yeğenlerine verip, Ümmü Ş.'yi boğmasını söylediği belirlendi. Bunun üzerine abla Ş. ve yeğenlerine direnen Ümmü Ş.'nin, boynuna kemer geçirildiğinde kendisini öldürmemeleri için yalvardığı, bu sırada yeğeni Talat'ın kemeri sıkarak, Ş.'yi öldürdüğü ve cesedi de bölgede bulunan dere yatağına attığı belirlendi. Cinayeti itiraf eden Raziye, Talat ve İlhami Ş. ile olayı bildikleri halde gizleyen Zekeriya ve Hayriye Ş., Çumra Adliyesi'ne sevk edildi. Şüphelilerden Raziye, Talat ve İlhami Ş., mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. Zekeriya ve Hayriye Ş. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

        'FUHUŞ YAPTIĞI DÜŞÜNCESİ' HAKSIZ TAHRİK SAYILDI

        Tutuklu Raziye, Talat ve İlhami Ş. hakkında 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle Konya 4´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde dava açıldı. Davanın görülen 4´üncü celsesinde cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında mütalaasını verdi. Mütalaada, sanıkların Ümmü Ş.y'i öldürmeyi planladıkları; ancak 3- 4 saat dilimi içinde öldürme eylemini gerçekleştirmediği için 'tasarlayarak öldürme'nin yasal şartlarının oluşmadığı belirtildi. Savcılığın mütalaasında, öldürülen Ümmü Ş.'nin 'fuhuş yaptığı' düşüncesi nedeniyle sanıkların olayı 'haksız tahrik' altında işlediğini belirtilerek, ''Maktülenin yabancı erkeklerle fuhuş yapmasının/fuhuş yaptığı düşüncesinin sanıklar yararına haksız tahrik oluşturacağı anlaşılmakta" denildi.

        Cumhuriyet savcısı, sanıklar hakkında istenen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını, 'haksız tahrik indirimi' ile 18- 24 yıl hapis cezasına çevirdi.

        Duruşma, sanıkların son savunmalarını yapması için ertelendi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ