Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Koronavirüs sürecinde kanser hastaları acillere giderken nelere dikkat etmeli?

        Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, sadece 2018 yılında, 18.1 milyon insana kanser teşhisi konulurken, 9,9 milyon kişi kanserden hayatını kaybetti.

        Kanser kelimesini duymak bile başlı başına bir kabus gibi. Endişelenmenin ve korkmanın oldukça doğal olduğunu kaydeden Dr. Tayfun Demircioğlu, kanserin hemen ölüm anlamına gelmediğini söyledi.

        Dünya Kanser Araştırma Fonu(WCRF) verilerine göre, 2018 yılında dünyada en çok görülen kanser türlerinin sırasıylaakciğer kanseri, meme kanseri ve ve bağırsak kanseriolduğunu belirten Demircioğlu, şu bilgileri verdi: “Dünya genelinde 2 milyon 93 bin akciğer kanseri teşhisi konurken 2 milyon 88 bin kişiye de meme kanseri teşhisi konuldu. Tabi ki bu türler kadın ve erkeklere göre de değişiklik gösteriyor. Yine 2018 verilerine göre, erkeklerde en sık görülen kanser türleri; akciğer, prostat, kolon ve mide kanseri iken kadınlarda ilk dört sırada meme, kalın bağırsak, akciğer ve rahim ağzı kanseri yer alıyor.”

        REKLAM

        KORONAVİRÜS ŞÜPHESİ İÇERİSİNDE OLAN KİŞİLER ALO 184'Ü ARAYACAK

        Toplumda acil servis imajını düzeltmek ve acil servislerin gereksiz meşgul edilmesinin önüne geçmek için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Demircioğlu, “Gereksiz yere acil servise giden birinin gerçekten acil durumu olan hastanın vaktinden çaldığını düşünecek olursak belki empati yapmakta fayda olacaktır. Koronavirüs şüphesi içerisinde olan kişiler Alo 184’ü arayacak" dedi.

        SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKET ETMEYE ÖZEN GÖSTERİLMELİ

        Kovid-19 sürecinde hastaların çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Demircioğlu, “Kanser sonucu ölümlerinin nedenleri araştırıldığında üçte birinin yüksek vücut kitle indeksi, düşük meyve sebze tüketimi, fiziksel aktivite azlığı, tütün ve alkol tüketimi gibi temel davranış ve beslenme alışkanlığına bağlı olduğu ortaya konuldu. Tütün kullanımının kanser için önemli bir risk faktörü olduğu ve kanser ölümlerinin yüzde 22’sinden sorumlu olduğu bildiriliyor. Bugünlerde özellikle sağlıklı beslenmeye, tütün kullanımında uzak durmaya ve evde de olsa hareket etmeye özen gösterilmeli” şeklinde konuştu.

        REKLAM

        2030 YILINDA 22 MİLYON YENİ KANSER VAKASI

        Küresel bazda 300 bin çocukluk çağı kanseri vakası tespit edildiğini kaydeden Demircioğlu, şunları söyledi: “Ülkemizdeki duruma bakacak olursak TÜİK 2017 verilerine göre, her 5 ölümden biri kanserden kaynaklanıyor. Sağlık Bakanlığı raporuna göre, 2030 yılında 22 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkması bekleniyor. Türkiye’de erkeklerde en çok akciğer ve prostat, kadınlarda ise meme kanseri görülüyor. Her 4 kadın kanser hastasından birine meme kanseri teşhisi konuluyor.”

        Tedavide erken teşhisin çok önemli olduğuna dikkat çeken Demircioğlu, “Erken teşhis ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde kanser tedavi edilebilir hastalıklar grubunda yer alıyor. Tedaviyi planlarken kanserin türü, derecesi, kanser hücresinin genetik özellikleri dikkate alınıyor. Kemoterapi tümörün ilaçla tedavisidir. Buradaki amaç kanser hücrelerinin öldürülmesi veya büyümesinin yavaşlatılmasıdır. Kemoterapi, cerrahi yani kanserli bölgenin ameliyatla alınması ya da radyoterapi (ışın tedavisi) ile birlikte tedavinin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, büyümek için hormonları kullanan meme, prostat gibi kanserlerde hormon tedavisi, kök hücre nakilleri, özel bir ilacın dolaşım sistemine verilmesiyle kanser hücrelerini öldürmek için özel bir ışığın kullanıldığı fotodinamik tedavi, son yıllarda moleküler biyolojideki gelişmelerle hedefe yönelik tedavi ve vücudun bağışıklık sisteminin kanserle mücadele etmesini sağlayan ve biyolojik terapi olarak bilinen immünoterapi de kanser tedavisinde kullanılıyor” diye konuştu.

        Kanserin tanısının konması ve tedavi süreci boyunca gerek hasta gerek hasta yakınları için yıpratıcı bir süreç olduğunu vurgulayan Demircioğlu, şunları söyledi: “Hastalıkla mücadele için gerekli psikolojik desteği sağlamaları, hasta duygularının anlaşılması ve onların yalnız hissetmemelerini sağlanması ve her iki taraf için de moral oldukça önemlidir. Gerekirse her iki taraf için de psikolojik destek alınabilir. “

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ